Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/795 E. 2018/109 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/795 Esas
KARAR NO : 2018/109 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/606 Esas 2017/70 Karar
TARİH : 19/01/2017
DAVA : Tazminat (Taşıma İlişkisinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018

İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, Amerika’da bulunan …firmasından toplam değeri 36.278,10 USD olan çeşitli soğutma cihazı yedek parçalarını satın aldığını, satıma konu malın davalı tarafından satıcı firmadan teslim alındığını ve müvekkili alıcı şirkete teslimi için gerekli işlemlerin yapıldığını, ancak aradan uzun bir süre geçmesine karşın malların müvekkiline tesliminin gerçekleştirilemediğini, davalı tarafından taşıması üstlenilen malların taşıma esnasında zayi olduğunu, satıcı firmanın açık talimatına rağmen davalı taşıyıcının taşıma konusu emtiayı sigortalatmadığını, davalının doğan zarardan sorumlu olduğunu, taşıma işinde araya başka aracı nakliye firmaların girmesinin davalıyı sorumluluktan kurtarmadığını, zaten davalının taşıma ilişkisini dolaylı da olsa ikrar ettiğini, dava dışı …’dan tazmin ettiği tutarı da müvekkiline ödemekten kaçındığını, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için davalıya gönderilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını ileri sürerek 36.278,10 USD alacağın temerrüt tarihi 28/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu emtianın taşıma işinin Amerika’da mukim…. şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin taşımaya taraf olmadığını, yalnızca … firmasının Türkiye’deki acentesi konumunda olduğunu, dava açılacaksa asaleten değil izafeten açılması gerektiğini, taşıma konusu emtianın taşıyıcıya tesliminden sonra sorumluluğun alıcı firma olan davacıya ait olduğunu, kaldı ki müvekkilinin sorumluluğunun Montreal Konvansiyonunda sınırlandırıldığını, sorumlu olunan miktarın da fiili taşımayı gerçekleştiren dava dışı … tarafından müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin de bu miktarı davacıya ödemeye hazır olduğunu, davanın …’ya ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 19/01/2017 tarih 2015/606 Esas 2017/70 sayılı kararında;
“Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda;
Davacı, yurtdışından satın aldığı 36.278,10 Usd bedelli emtianın taşıma esnasında kaybolduğunu, zayi olduğunu iddia ederek malın bedelinin tazminini talep etmiş, davalı ise, taşıma ilişkisine taraf olmadığını, sorumluluğuna gidilecekse 4.579 SDR tutarından sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Taşıyıcı olarak taşıma belgesinde taşıyıcı olarak dava dışı …ünvanlı şirket, fiili taşıyıcı olarak da … yer almakta ise de; taşımaya konu emtianın taşınmasında davalının aracılık ettiği, taşımaya konu emtianın akıbetini sorguladığı ve zayi olan mal karşılığında …’dan tazminat bedelini tahsil ettiği, acente olduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, davalının bu yöndeki dolaylı ikrarı da gözetildiğinde davalının taşımaya taraf olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda Montreal Konvansiyon hükümlerinin uygulanması gerekir. Taşıyıcıya taşımaya konu emtianın bedeli bildirilmediği gibi gümrük için de bir değer gösterilmemiştir. Bu durumda konvansiyonun 22. maddesine göre, yük taşımasında paket taşıyıcıya verilirken gönderici varış yerinde teslimindeki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunmadıkça ve gerekiyorsa ek bir meblağ ödemedikçe taşıyıcının sorumluluğu kilogram başına 19 Özel Çekme Hakkı (SDR) olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar zarar miktarı daha fazla olmakla birlikte, konvansiyonun 22.maddesi uyarınca kilogram başına 19 SDR üst limit sorumluluğu esas alınarak hesaplama yapılarak bu miktar 4.579 SDR olarak belirlenmiş, karar tarihindeki SDR kuru esas alınarak üst limit aşılmamak üzere…”gerekçesi ile,
Davanın kısmen kabulü ile, 4.579 SDR’nin hüküm tarihindeki T.C. Merkez Bankası kuru üzerinden (1 SDR=5.1225 TL olarak baz alınmıştır) hesaplanan karşılığı 23.453,86 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Kararın esasına yönelik herhangi bir itirazları bulunmamakla birlikte gerekçeli karardaki maddi ve hukuki değerlendirmelerde hatalar bulunduğunu,
Davacının talebinin “ 36.278,10 USD alacağın temerrüt tarihi olan 28.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” şeklinde olduğunu, talebini dolar olarak yaptığını, mahkemenin hüküm kurarken dolar üzerinden hüküm kurması gerektiğini, yabancı para cinsinden talep edilen alacaklarda ödeme günündeki kur dikkate alınması gerektiğini, ancak henüz ödeme yapılmamış olduğundan hükmün dolar üzerinden kurulmasının, ödeme günü bakımından ödenecek miktarın belirlenmesinde hak kayıplarının önüne geçeğini,
Hüküm kurulurken kabul edilen kısmın karar tarihindeki SDR kuru üzerinden hesaplanmışken, reddedilen kısmın dava tarihindeki dolar kuru üzerinden hesaplandığını, ancak her iki kur hesabının da dava tarihindeki kur üzerinden yada karar tarihindeki kur üzerinden hesaplanması gerektiğini, kabul edilen kısmın karar tarihindeki kur üzerinden hesaplanması karşısında reddedilen kısmın dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,
Kabul / red oranı dahil, karşı vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin de zincirleme olarak yanlış hesaplanmaya maruz kaldığını,
Hüküm ile birlikte kabul edilen 4.579 SDR’nin karar tarihi itibari ile 1 SDR= 5,1225 TL kabul edildiği ve bunun da 23.453,86 TL olduğunun kabul edildiği, ancak 23.456,86 TL’nin dolar olarak karşılığı verilen hükme yansıtılmadığını, karar tarihindeki dolar kuru 3,8066 TL olmakla 23.453,86 TL karşılığı 6.161,86 USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulması ve dava dilekçesindeki talep 36.278,10 USD olduğundan reddedilen kısmın 30.116,24 USD olması gerektiğini,
Bu hesaplama ile kabul edilen kısım olan 6.161,86 USD’nin dava konusu edilen miktar olan 36.278,10 USD’ye göre kabul /red oranı %24 değil %16,98 olduğunu, bu kapsamda yargılama giderlerinden sorumluluk bakımından %24’ten değil %16,98’den hesaplama yapılması, ayrıca reddedilen kısım 30.116,24 USD olduğundan hüküm tarihindeki TL karşılığı 114.640,47 TL üzerinden nispi vekalet ücreti hesaplanarak 11.921,23 TL karşı vekalet ücreti hesabı yapılması gerektiğini,
Yabancı para cinsinden olan alacaklarda o para cinsine uygulanan en yüksek mevduat faizi talep edilebileceğini, bu nedenle faiz yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu bozulmasına veya düzeltilerek onanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/606 Esas 2017/70 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı yanca açılan davada, havayolu ile taşınmak üzere davalıya teslim edilen eşyanın, alıcısının eline geçmemesi yüzünden ortaya çıkan zararın taşıyıcıdan fatura bedeli 36.278,10 USD olarak tahsili istemiyle açıldığı, mahkemece davanın yukarıdaki gerekçe ile kısmen kabulüne karar verildiği ve davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf nedenleri ile kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince somut uyuşmazlıkta Varşova Konvansiyonu ve Montreal protokolü hükümleri uyarınca 241 kg eşya için, davalının kilogram başına 19 SDR sınırlı sorumluluğu benimsenerek ve hüküm tarihindeki T.C. Merkez Bankası .TL kuru üzerinden hesaplamayla belirlenen 4.579 SDR karşılığı 23.453,86.TL’nin 28/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Öncelikle davacı yanca açılan davada, dava dilekçesinde uğranılan zarar tutarı USD olarak talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince talep dışına çıkılarak .TL olarak hüküm kurulmuştur. Davalı vekilinin bu temele dayalı olarak ve hükmün .TL kurulması haline göre hükümde yer verilen yargılama gideri ve vekalet ücreti tayininin aleyhe sonuç yarattığı ileri sürülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta Varşova Konvansiyonu ve Montreal Protokolü hükümleri uyarınca davalının kilogram başına 19 SDR sınırlı sorumluluğu benimsenerek ve hüküm tarihi 19/01/2017 tarihinde SDR/USD kuru üzerinden hesaplama ile 4.579 SDR (1 SDR= 1.35221 USD) 6.191,77 USD olarak hesaplanacak olup, bu tutar üzerinden ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek bu tutara 28/01/2015 temerrüt tarihinden itibaren ve ticari avans faizini aşmamak üzere 3095 sy 4/a maddesi uyarınca yürütülecek faizi ile belirlenecek tutarın tahsil tarihindeki TCMB verilerine göre .TL karşılığının davalıdan tahsili şeklinde hüküm kurulması gerekecektir. Bu surette kabul edilmesi gereken tutardan dava ve talep konusu edilen 36.278,10.USD’den mahsubu ile belirlenecek reddedilen tutarlar üzerinden ise dava tarihindeki TCMB verileriyle belirlenen efektif döviz satış kuru olan 2.6909 USD/TL kuru esas alınarak belirlenecek .TL karşılığı tutarlar dikkate alınarak ret/kabul oranına göre yargılama gideri ve karar tarihindeki AAÜT’sindeki oranlar esas alınarak vekalet ücret hesaplamaları yapılacaktır. Buna aykırı ve .TL olarak davanın kısmen kabulü yönünde ilk derece mahkemesince kurulan hükümde belirlenen yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine sonuç ortaya çıkardığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunu kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1/b2 maddesi uyarınca ortadan kaldırılarak ve bu surette düzeltilerek dairemizce yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2017 tarih 2015/606 Esas 2017/70 sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 4.579 SDR’nin hüküm tarihindeki T.C. Merkez Bankası kuru üzerinden ( 1 SDR = 1.35221 USD ) hesap karşılığı 6.191,77 USD’nin temerrüt tarihi olan 28/01/2015 tarihinden itibaren ve ticari avans faiz oranını aşmamak üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince yürütülecek faizi ile belirlenecek tutarın tahsil tarihindeki TCMB verilerine göre TL karşılığının davalıdan tahsiline,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 1.138,14.TL karar harcının başlangıçta yatırılan 1.663,35.TL’den mahsubu ile 525,21.TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın 1.138,14.TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,40.TL ilk dava masrafı, 208,00.TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 940,40.TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (% 17 kabul) 780,53.TL’lik kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına, geri kalan 159,87.TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.999,37.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.226,74.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
9-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 432,15.TL istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden davalıya iadesine
10-İstinaf eden davalı tarafından sarfedilen 85,70.TL istinaf başvuru harcı ile 13,00.TL posta gideri toplamı 98,70.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
12-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.