Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/794 E. 2018/108 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/794 Esas
KARAR NO : 2018/108 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/716 Esas 2017/446 Karar
TARİH : 02/05/2017
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında 01/05/2011 ile 31/03/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere “… Yurtiçi Taşıma sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin konusunun davalı şirketin müşterisi dava dışı … AŞ ‘nin İzmir adresindeki kağıt üretim tesisinden yüklenmesinin dava dışı Viking kağıt tarafından yapılacak mamul temizlik kağıtlarının, belirlenen teslim süreleri içinde sözleşmenin 7. md. tespit edilen ücret karşılığı ve ödeme koşulları dahilinde davalı şirket veya ..kağıt’ın belirleyeceği yurtiçi çeşitli teslim noktalarına müvekkili şirket tarafından taşınmasına dair genel şartların düzenlenmesi olduğunu, 15/10/2011 tarihinde müvekkili şirket tarafından temin edilen araç ile dava dışı .. . AŞ ‘den emtia alınarak ..z. AŞ tesislerine götürüldüğünde mal teslim aşamasında.. AŞ yetkililerince emtia/paketler-koliler üzerinde çok sayıda haşere olduğu iddiasıyla emtianın teslim alınmadan geri gönderildiğini, dava dışı .. kağıt kalite kontrol biriminin uzmanları tarafından geri gönderilen emtianın açık sahaya indirildiğini, ilaçlama yapıldığını, akabinde ilaçlama nedeniyle emtianın kullanılamaz hale geldiğini, imha hususunun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkili tarafından ekspertiz/gözetim hizmeti talebinde bulunulduğunu, 20/01/2012 tarihli 2012.GD.01 nolu nakliyat gözetim denetim raporunun düzenlendiğini, müvekkiline nakliye hizmet bedelinin ödenmediğini, davalının emtiayı müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin rıza ve kabul beyanı alınmadan imha yoluna gidildiğini, haksız olarak fatura tanzim edilmek suretiyle müvekkilinin hakedişlerinden kesildiğini, fatura münderecatına itiraz edildiğini, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetki itirazında bulunulması üzerine yetkili icra dairesi olan İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takibe devam edildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili ile davacı arasında 01/05/2011 tarihinde …Yurtiçi Taşıma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamındaki taşımalar esnasında davacı tarafından temin edilen araç ile dava dışı .. .. .. AŞ ‘den dava konusu emtianın teslim alınarak ..iz. AŞ tesislerine götürüldüğünde, mal teslimi sırasında .. AŞ nin yetkililerince emtianın üzerinde çok sayıda haşere tespit edildiğini, emtianın teslim alınmadan.. .. AŞ ye gönderildiğini, sözleşmenin hasar ve zarardan sorumluluk başlıklı 6.1.md. hükmü altına alındığını, taraflar arasında borçlar kanununun amir hükmü gereğince geçerli bir takas-mahsup işlemi kurulduğunu, gerçekleştirilen mahsup işleminin akdedilen sözleşmeye de uygun olduğunu, davacının dayanak oluşturduğu ekspertiz raporunun hasarlanmanın meydan gelmesinden yaklaşık 3 ay sonra tanzim edildiğinden işbu davaya dayanak teşkil edemeyeceğini savunarak, davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 den az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 02/05/2017 tarih 2014/716 Esas 2017/446 sayılı kararı ile,
“Taraflar arasında yapılmış olan 01/05/2011-31/03/2013 arası dönem için “.. Yurtiçi Taşıma Sözleşmesi” uyarınca davacı şirket tarafından temin edilen araç ile dava dışı ..AŞ den teslim alınan emtialar teslim edileceği dava dışı .. ….. AŞ nin Bornova/İZMİR tesislerine götürüldüğünde bu şirketin yetkililerince paketler üzerinde haşere olduğu iddiasıyla teslim alınmayıp geri gönderildiği, dava dışı .. Kağıt Kalite Kontrol Uzmanları tarafından bu emtiaların açık sahaya indirildiği, ilaçlama yapıldığı ve imha edileceği bildirildiği, imha hususunun davacı tarafından kabul edilmediği ancak 20/01/2012 tarihli ekspertiz raporu esas alınarak davalı tarafından imha edildiği anlaşılmıştır.
Taşınan kağıtların kolileri üzerinde böcek bulunduğu tespit edildiğinde yaptırılan ekspertiz sonucu 20/01/2012 tarihli ekspertiz raporu tanzim edildiği ve davalı tarafından davacıya 06/02/2012 tarihinde saat :09:47 itibarı ile gönderilen mailde “… Böcekli ürünlerle ilgili olarak sigorta şirketinden gelen eksper ürünlerin imhası için müşterimizden bir müddet beklenmesini talep etmiştir. Sigorta şirketi ile görüşmenizi ve imha için teyitinizi rica ediyoruz. Buna göre imha işlemi gerçekleştirilecektir.” denildiği, davacının bu maile karşı derhal 07/02/2012 tarihinde mail yoluyla “Ürünlerin imhası durumunda tarafımızca kesinlikle ödeme yapılmayacaktır.” denildiği, buna rağmen davalı tarafından ürünlerin açık alana indirildiği, ilaçlama yapılarak imha edildiği anlaşılmıştır.
Talimatla dinlenen davacı tanığı …. yeminli ifade kapsamı itibarı ile ekspertiz yaptığı ürünlerde kağıt havlu, peçete kolilerini açtığında (evlerde kalorifer böceği olarak bilinen) kağıt arasına sıkışmış 2 adet hamam böceği ölüsü tespit ettiği, kamyonu incelediğinde herhangi bir böcek görmediği, ifade edilmiş, ekspertiz raporunda da, davacıya atfı kabil herhangi bir kusur tespit edilememiştir.
Davalı tanıkları … ve …ın anlatımlarından kağıt ürünlerinde böcek olduğu için ürünlerin teslim edileceği firmaya sokulmayarak bekletildiği aracı geri isteyip ürünleri sahaya indirdikleri, ticari itibarı yönünden satılması mümkün olmadığından imha ettikleri ancak imhadan önce davacıya bildirdiklerini beyan etmekle, yukarıda da açıklandığı üzere davacının 07/02/2012 tarihinde mail ile imhası durumunda kesinlikle ödeme yapılmayacağı belirtilmesine rağmen davalı tarafından imha edilmesinden davalı sorumlu olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davalı, nakliye konusu ürünler ile ilgili 31/12/2011 tarihli …nolu faturayı davacı adına tanzim etmiştir. Ürünlerin taşındığı araçta böcek bulunup bulunmadığı, böceklerin taşınan ambalajlı kağıt ürünleri içerisine nasıl girdiği hakkında detaylı hiçbir açıklama bulunmadığı, davalıya ürünlerin imha edilmemesi mail ile bildirilmesine rağmen, davalı tarafından imha edildiği, ürünlere böceklerin nereden ve nasıl girdiğinin açıklanmadığı, davacının herhangi bir kusuru bulunup bulunmadığı tespit edilemediği için davalı imha ettiği bu ürünlerin bedeli olan fatura tutarından sorumludur…” gerekçesi ile,
Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü…E. sayılı icra takibinde davalının itirazın iptali ile davalı hakkındaki takibin 6.570,36.TL ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca %13,75 ve değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile icra takibinin devamına, itiraz haksız olmakla, kabule göre davacı yararına taktir olunan %20 inkar tazminat tutarı olan 1.314,07 TL nin davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Mahkemece yapılan yargılama eksik incelemeye dayalı olduğundan tesis edilen hükümün hukuka, usule ve yerleşik yüksek mahkeme uygulamalarına aykırı olduğunu,
İmha işleminin hukuka ve usule uygun olarak yapıldığından, davacı şirketin imha konusu emtiaların bedelinden sorumlu olduğunu,
Mahkemenin gözden kaçırdığı hususun, uyuşmazlığın “imhanın gerçekleştirilmesinde davacı yanın muvafakatine gerek olup olmadığı” hususu olduğunu, tesis edilen hükümde davacı şirket tarafından işbu imha işlemine muvafakat verilmediğine vurgu yapılmakla yetinildiğini, toplanan diğer deliller irdelenmeksizin, tarafların olayda uygulanabilecek Kanun hükümlerine ne denli uygun işlemler yaptığı tetkik edilmeksizin, zayiattan sorumlu tarafı sözleşme hükümleri çerçevesinde araştırmaksızın ve zayiatın meydana geldiği tarihten tam 3 ay sonra tanzim edilen yanlı ve gerçeklikten uzak ekspertiz raporuna dayanarak eksik inceleme sonucu karar verildiğini,
Davacının dava dilekçesinde imha konusunda muvafakati olmadığını dile getirse de tarafların karşılıkla imzaladığı 01.05.2011 tarihli …aşıma Sözleşmesi’nin 6.3.maddesinde, “Hasarlı ya da nakliye gecikmeleri nedeni ile satışa verilemeyecek mallar, …. tarafından imha edilecektir. Böyle bir durumda taşeron herhangi bir itirazda bulunamaz ve/veya söz konusu ürünlerin kendisine teslimini isteyemez.” maddesinin bulunduğunu,
Öncelikle sözleşmede yer alan ve taraflarca imza altına alınarak geçerli şekilde yürürlüğe konmuş işbu madde hükmü gereğince davacı yanın muvafakatinin imha işleminde geçerlilik şartı olmadığı hususunun açık ve net olduğunu,
Davacı tarafın iddialarını dayandırdığı 20.01.2012 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde somut olaya uygun olmadığı ve açıkça yanlı şekilde düzenlendiği, raporda “emtia üzerinde hiçbir haşere görülmediği, kamyonun incelenmesinde bir tek böceğe dahi rastlanmadığının” belirtildiği, ancak dosyada mübrez fotoğraflar incelendiğinde, söz konusu böceklerin kolilere sirayet ettiğinden işbu tespitlerin kabul edilemeyeceği, taşıma işleminin gerçekleşmesinden 3 ay sonra tanzim edilen ve taşımayı yapan kamyon kasasının temizlenme ihtimaliyle dahi doğruluğu hakkında kuvvetli şüpheler uyandıran ekspertiz raporundaki verilerle hüküm tesis edilmesinin usul hukukunun gerçeğe ulaşma ilkesini zedelemiş olduğunu, davacı şirketin böceklenme hususunda derhal bilgilendirilmiş olduğu ve buna rağmen ekspertiz çalışmalarının keyfi bir şekilde bir türlü yapılamadığı hususunun tanık beyanlarıyla da kanıtlandığını,
Gerçeklikten uzak ekspertiz raporunda emtianın kullanılması için önerilen seçenekler somut olaya uyarlılık barındırmayan çözümden uzak tespitlerin, .. A.Ş.’nin .. Müdürü tarafından 05.11.2011 tarihli belgede de tespit edildiğini,
İmha işlemine ilişkin hiçbir itirazın kabul edilebilir bir yanı olmadığını,
Emtia bedelinin davacı şirkete yansıtılmasıyla takas-mahsup işlemi mer’i mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yapıldığını,
Sözleşmenin ilgili hükümlerine bakıldığında, davacı yanın belirtmiş olduğu “denetim” mekanizmasının müvekkil şirkete ait olduğu yönündeki iddiasına karşılık, ilgili maddelerde müvekkili şirket ile…Ve Tic. A.Ş. arasındaki hizmet sözleşmesi içeriğinde çalışacak araçların hangi güzergâhta, hangi şartlarda bu taşıma hizmetini sunacağını açıkladığını, ispat yükünün davacı yana ait olduğunu, davacı yanın hükme esas alınamayacak nitelikteki gerçeklikten uzak ekspertiz raporu haricinde başkaca delil sunamadığını,
Dosya kapsamında incelenen ticari defter ve kayıtların incelenmesi akabinde tanzim edilen 07/02/2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda da tevsik olunduğu üzere müvekkili tarafından tanzim edilen faturanın davacı şirket tarafından ticari defterlerine işlenmediğini,
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre; “MADDE 1 – Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır.” hükmünün bulunduğunu,
Gerek mer’i mevzuata gerekse taraflar arasında mün’akid sözleşme hükümlerine uygun olarak mahsup işlemi gerçekleştirildiğini ve davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/716 Esas 2017/446 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı yanca davalı ile aralarında 01/05/2011 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesi ve..aşıma Sözleşmesi akdedildiği, 15/10/2011 tarihinde davalı şirket müşterisi dava dış.. A.Ş nin üretim tesisinden yüklemesinin bu şirket tarafından yapılan mamul temizlik kağıtlarının davacı tarafından temin edilen araçla … A.Ş.’ye taşıması yapılıp götürüldüğünde, . …A.Ş. tarafından Emtia/Kolilerde haşere olduğu iddiasıyla emtianın teslim alınmadan geri gönderildiği, …. A.Ş. kalite kontrol birimince geri dönen emtianın açık sahaya indirilip ilaçlama yapıldığı, davacı yanca imha hususunun kabul edilmediğinin bildirilmesine rağmen ilaçlama nedeniyle emtianını kullanılamaz hale geldiği gerekçesiyle imha edildiği, davacı yanca eksper incelemesi yaptırıldığı, imha edilen emtia hasarı tutarı için davalı yanca hakedişinden haksız kesinti yapıldığı ileri sürülerek, hasarlı emtia tutarı için yapılan haksız kesinti tutarının tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine inceleme konusu davanın açıldığı, yargılama sonucu ilk derece mahkemesince davalının sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilince karara karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar yukarıdaki gerekçe ile ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de; öncelikle gerek tarafların kabulündeki sözleşme tarihi ile taşıma- hasar tarihi itibariyle uyuşmazlığın çözümünde eski BK ve TTK hükümleri dikkate alınacaktır. Bu itibarla davacının taraflar arasındaki sözleşmedeki aleyhe hükümlerin genel işlem şartı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddiası yerinde görülemeyecektir.
Tarafların kabulündeki 01/05/2011 tarihli .. Taşıma Sözleşmesinin tarafların hak ve yükümlülükleri başlıklı 3.5 maddesinde “taşeron, dışarıdan açıkça hasarlı olduğu görünen ambalajlı ürünleri teslim almaktan kaçınabilir.” düzenlemesine yer vermiştir. Taşınan emtiaların gönderen tarafından yüklendiği ve taşeron (Davacı) ve onun adına hareket eden araç sürücüsü tarafından bu madde kapsamında ihtirazı kayıt- çekince konulmadan emtianın araca yüklendiği, dolayısıyla emtianın tam ve hasarsız (haşeresiz) olarak taşıyana teslim edildiğinin kabulü gerekir. Aksi durum ise davacı yanca kanıtlanmamıştır.
Yine sözleşmenin SİGORTA başlıklı 9.1 maddesinde “TAŞERON, malın teslim alınmasından , müşteriye teslimine kadar olan süre içerisinde , taşıma sırasında oluşacak taşınan yüke ilişkin her türlü hasar, zayi ve ziyandan sorumludur.” Sözleşmenin HASAR ve ZARARDAN SORUMLULUK başlıklı 6.1 maddesinde “Yük teslim alındıktan sonra alıcıya teslimine kadar yükte meydana gelecek her türlü hasar ve zayiat TAŞERON sorumluluğunda olup hasar ve zayiat … veya.. tarafından görevlendireceği kişiler tarafından tutanak ile tespit edilir ve taşerona fatura edilir…n’ın aşan zararını talep hakkı saklıdır. ..’ın kusuru dışındaki sebeplerle malın hasara uğraması durumunda, TAŞERON kendisine kusur yüklenmesinin mümkün olmadığından bahisle sorumluluktan kurtulamaz. Bu madde kapsamında bir tutanak düzenlenmemesi yada araç sürücüsünün hazırlanan tutanağı imzalamaması durumunda … yetkilisi ve/veya ALICI yetkilisinin düzenlediği, kaza anında ise o yerin adli veya idari makamlarınca düzenlenecek belge tutanak veya raporlar geçerlidir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta davalının cevap dilekçesi ekinde EK5 ve EK 7 olarak sunulmuş delillerle emtianın 3. Kişi şirket tarafından 18/10/2011 tarihinde Bölge servis Danışmanı … eliyle emtiada inceleme yaptırılıp .. no’yla raporlandığı, 05/11/2011 tarihinde de ……AŞ tarafından ürünlerde hijyenik şartların zaafiyete uğramasından dolayı satışı sunulamayacak durumda olduklarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yine sözleşmenin HASAR ve ZARARDAN SORUMLULUK başlıklı 6.3 maddesinde “Hasarlı yada nakliye gecikmeleri nedeni ile satışa verilemeyecek mallar, ..Kağıt tarafından imha edilecektir. Böyle bir durumda TAŞERON herhangi bir itirazda bulunamaz ve/veya söz konusu ürünlerin kendisine teslimini isteyemez. …. malların imhası için TAŞERON’un sigorta prosedürünü tamamlamasını bekleyecek, sigorta prosedürünün tamamlanmasını müteakip, bahse konu mallar .. Kağıt tarafından imha edilecektir” şeklinde hüküm altına alınmış olup, somut uyuşmazlıkta dosyaya sunulu deliller ile sözleşmenin bu hükmü değerlendirildiğinde, davacı tarafından imhaya onay verilmemesine rağmen ürünlerin imha edilmesinin davalı sorumluluğunu doğuracağı iddiası yerinde görülemeyecektir.
Yargılama aşamasında dosyaya sunulan ve yaklaşık 3 ay sonra yapılan inceleme ile oluşturulan expertiz rapor içeriği, 18/10/2011 tarihli bölge servis danışmanı rapor içeriği, emtia göndericisi ….AŞ kalite güvence müdürlüğünün 05/11/2011 tarihli tespit içeriği, emtialara ilişkin fotoğraflar ile tarafların kabulündeki sözleşmenin yukarıda ayrıntılarına yer verilen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı taşeron tarafından taşınan emtiaların 18/10/2011 tarihli bölge servis danışmanı .. tarafından taşımada kullanılan … plakalı kamyonda yapılan inceleme ile hazırlanan 84062 nolu rapor içeriğindeki tespitlere göre, kamyondan kaynaklanan şekilde haşerelenmiş surette alıcıya ulaştığı, bu nedenle emtiaların göndericisine iade edilip, ilaçlama nedeniyle ve ürün özelliği gözetildiğinde imha edilmeleriyle meydana gelen 6.570,36.TL’lik hasardan dolayı davacı sorumlu olup, somut uyuşmazlıkta üst taşıyıcı konumundaki davalının, Kartal .. Noterliğinin 02/04/2012 tarih ..y.n.’lu ihtarname içeriği de gözetildiğinde, davacının hakediş alacaklarından emtia sahibi göndericinin kendisine yansıttığı 6.570,36.TL hasar- zarar tutarında takas-mahsup yapmasında yasaya aykırılık da bulunmamaktadır. Bu itibarla ilk derece mahkemesince davanın reddi gerekirken kabulü yönünde yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce davanın reddi ile davacının takipte kötü niyeti sabit olmadığından davalının da kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek yeni hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2017 tarih 2014/716 Esas 2017/446 sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacının takipte kötü niyeti sabit olmadığından, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 35,90.TL karar harcının davacı tarafça dava açılırken yatırılan 79,45.TL harçtan mahsubu ile bakiye 43,55.TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.180,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen 70,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 143,65.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
8-İstinaf yönünden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.