Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/653 E. 2018/1257 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/653
KARAR NO : 2018/1257
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : … 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/814 Esas – 2017/261 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Rize ilinde … Sigorta A.Ş. Acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin acentelik sözleşmesinin davalı tarafından Beyoğlu…. Noterliği’ nin 14/05/2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, fesih gerekçesi olarak müvekkilinin sigortalılardan yapmış olduğu tahsilatları davalı tarafa intikal ettirmemesi, yürürlükteki yasa ve yönetmelik hükümlerine acentelik sözleşmesine, davalı şirketin genelge ve talimatlarına uygun hareket edilmemesi olarak gösterildiğini, ancak fesih gerekçesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin taraflar arasındaki hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırı davranmadığını, manevi olarak müvekkilinin haksız fesih nedeniyle yıprandığını, davalının müvekkilinin tüm müşterilerine müvekkilinin ismini zikrederek müvekkilinin acentesinin feshedilerek kapatıldığını yazılı olarak bildirdiğini, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile fesih tarihi olan 14/05/2009 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte şimdilik 46.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; ıslah iradeleri dikkate alınarak 673.304,30 TL maddi tazminatın karşı taraftan tahsiline, alacağın 46.000,00 TL’ sine dava tarihi olan 03.03.2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte kusurlu davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile aralarında yapılan acentelik sözleşmesini tahsilat problemi ve mevcut borcu nedeniyle feshettiğini, davacının halen müvekkili şirkete borcu olduğunu, fesihin haklı nedenlere dayandığını ve dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini, yargılama gideleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 06/04/2017 tarih ve 2014/814 Esas – 2017/261 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Toplanan deliller çerçevesinde; Davalı … şirketi tarafından Rize ilinde acenteliğini yapan davacının acentelik sözleşmesinin haksız bir biçimde feshedildiği, davacının dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, bilahare davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 673.304,34 TL’ye çıkarttığı, mahkememizde yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde raporlar alındığı, en son alınan 09/09/2015 tarihli bilirkişi raporunun mahkememizce hüküm tesisine elverişli olduğu, davacının bilirkişi raporunda belirtilen 3.882,11 TL komisyon alacağı, 254.375,63 TL ek komisyon alacağı ve 11.301,05 TL rapel komisyon alacağı bulunduğu, bunu davalıdan talep edebileceği, 5 yıllık komisyon ortalamasına göre denkleştirme akçesi talebi yerinde görülmediği gerekçeleriyle davanın maddi alacaklar yönünden kısmen kabulü ile 3.882,11 TL Komisyon alacağının, 254.375,63 TL Ek komisyon alacağının, 11.301,05 TL Rapel komisyon alacağının, 46.000,00 TL’ lik kısmının dava tarihi, geri kalan kısmının ise ıslah tarihinde itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin portföy tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin reddedildiğini, yerel mahkeme kararının düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme tarafından portföy tazminatına ilişkin talebin reddedilmesinin hakkaniyete ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkil acente adına talep edilen 334.129,95 TL portföy tazminatının karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemece yapılan maddi hatanın giderilmesi ile müvekkil acentenin ek komisyon alacak tutarı toplamının 264.959,68 TL olarak düzeltilmesi, ayrıca 2.121,19 TL + 44.000,00 TL = 46.121,19 TL’ nin karşı taraftan tazminine karar verilmesi gerektiğini,
Müvekkilin çekmiş olduğu manevi sıkıntı dikkate alındığında müvekkil adına talep edilen 20.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat talebinin son derece sembolik mahiyette olduğunu, manevi tazminat talebinin kabulü, tacir olan müvekkilin ticari itibarına yapılan kasıtlı zarar verici davranışı bir nebze tatminine yönelik olup yerel mahkeme kararının bu yönüyle kabulüne karar verilmesinin hakkaniyet gereği olduğunu beyanla; dava ve ıslah dilekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, mahkemece sadece üretim rakamlarının dikkate alındığını ve tüm üretim rakamı üzerinden doğrudan ek komisyon hesaplaması yoluna gidildiğini, ek komisyon uygulamasının üretim artışı ve aynı zamanda karlılığa dayalı bir teşvik uygulaması olduğunu, bu nedenle her iki şartın birlikte ele alınması gerektiğini, ek komisyon hesaplaması için acente tarafından üretilen poliçelere ilişkin ödenen ve muallak hasar miktarları ile ödenen komisyonların düşülmesi gerektiğini, bu şekilde yapılan hesaplama sonucu ortada bir rakam kalır ise bu miktar üzerinden ek komisyon hesaplaması yapılabileceğini, taraflar arasındaki sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil eden uygulamanın hukuka ve hakkaniyete de uygun bulunmadığını, acentenin doğrudan bir rapel ödemesini hak etmesinin söz konusu olmadığını, bununla ilgili bir hesaplama yapılacak ise de acentenin toplam üretim verimlilik ve karşılılık rakamlarının da ortaya konması gerektiğini, mahkemece bu yönde uygulama yapılmamış olmasının da açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, acentelik sözleşmesinin haksız yere feshedildiği iddiası ile uğranıldığı öne sürülen maddi ve manevi zararın giderilmesi davasıdır. Maddi tazminat başlığı altında, cari hesap alacağı, ek komisyon alacağı, rapel komisyon alacağı ve denkleştirme tazminatı talepleri yer almaktadır.
Uyuşmazlık konusu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, bu bağlamda davacının maddi (cari hesap alacağı, ek komisyon alacağı, rapel komisyon alacağı ve denkleştirme tazminatı) ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarı ve davalıdan bunu tazmin etme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Mahkeme davacının, komisyon, ek komisyon ve rapel komisyon alacağı taleplerini kısmen kabul etmiş, denkleştirme tazminatı ile manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.
Reddedilen talepler açısından davacı taraf, kabul edilen talepler açısından da davalı taraf istinafa gelmiştir.
Dairemiz, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına karar vermiş bu bağlamda davacının davalıdan cari hesaptan (komisyon alacağı, ve senetten kaynaklanan) alacağının olup olmadığı varsa miktarı, trafik, kasko, nakliye ve yangın sigortaları açısından ek komisyon alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı, rapel komisyon alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile denkleştirme tazminatı talebi açısından koşulların oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’ nın 122. maddesine göre:
(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
İstinaf sebeplerinin karara bağlanabilmesi için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin süreci, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, fesih sonucu davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı ile denkleştirme tazminatı açısından da 6102 sayılı TTK’ nın 122/1-c maddesi de göz önüne alınmak suretiyle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 23/15-16. maddeleri kapsamında sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra davalı … şirketinin, davacı acentenin faaliyeti sonucu önemli menfaatler elde edip etmediği, ya da hakkaniyetin bunu gerektirip gerektirmediği hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında Beyoğlu … Noterliği’ nin 22/7/1998 tarih ve … no.lu acente sözleşmesi bulunmaktadır.
Sözleşmenin 8.maddesinde ek istihsal komisyonları başlığı altında davacının takvim yılı içinde iptaller indirildikten sonra öngörülen tutarlarda prim üretildiğinde belirlenmiş oranlarda ek komisyon ve teşvik komisyonu verileceği kararlaştırılmıştır.
Fesih ve sebepleri 19. maddede düzenlenmiştir. 20. maddede acentenin hiçbir durumda sözleşme feshinde tazminat talep edemeyeceği düzenlenmiştir. 29. Maddede sözleşme 21/07/1989 tarihine kadarki 1 yıl için düzenlenmiş, sona ermeden itibaren 1 ay içinde feshi ihbar edilmezse anlaşmanın birer senelik sürelerle yürürlükte olacağı ifade edilmiştir.
Davalı … şirketi, Beyoğlu.. Noterliği’ nin 14/05/2009 tarih ve …no.lu ihtarnamesiyle sözleşmeyi davacının yaptığı tahsilatları davalıya aktarmaması, yürürlükteki mevzuat ve sözleşmeye, davalının genelge ve talimatlarına uygun hareket edilmemesi gerekçeleriyle 14/05/2009 tarihi itibariyle feshetmiştir. Davacı aynı noterlik, tarih ve … no.lu azilname ile 22/07/1988 tarihli vekaletnameden azledilmiştir.
Davacı ise Rize … Noterliği’ nin 18/01/2010 tarih ve…no.lu ihtarnamesiyle 27/02/2009 tarihli kendisinin düzenlemediği 49.003,00 TL’ lik senet kaydı ile 25/02/2009 tarihli 4 TL lık tahsil masrafının hesabından tahsil edildiğini belirterek bu konuda bilgi istemiştir.
Davacı Rize … Noterliği’ nin 18/01/512 no.lu ihtarnamesiyle de fesihe gerekçe yapılan 8.086,69 TL borca itiraz etmiş ve cari alacağının bulunduğu belirtilerek davalı tarafından haksız yapıldığı öne sürülen tahsilat tutarlarının iadesi istenmiştir.
Davalı … şirketi Beşiktaş … Noterliği’ nin 24/02/2010 tarih ve … no.lu ihtarnamesiyle davacının ihtarlarına cevapla davacının borçlu olduğu tutar belirtilerek ödenmesi ihtar edilmiştir.
Davalı … şirketinin Karadeniz Bölge Müdürlüğü tarafından müşterilerine hitaben yazılan 28/08/2009 tarihli yazı ile fesih keyfiyeti bildirilerek müşterilerin hizmet alabilecekleri 2 yetkili acentenin isimleri açıklanmıştır.
Taraflar arasındaki 06/02/2009 tarihli mutabakat yazısı davalı tarafça hazırlanmış olup, 31/12/2008 tarihi itibariyle davacının cari hesap borcunun 386.044,50 TL borçlu olduğu, fakat daha sonra raporlama hatası nedeniyle acentenin 2008 yılından 2009 yılına devreden cari hesap bakiyesinin 395.441,93 TL olduğunun belirlendiği ve bunun sonraki ekstrede belirtildiği anlaşılmaktadır. Aradaki 9.397,43 TL’ lik farkın sağlık üretim verilerinin işlenmemesinden kaynaklandığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Davalı … şirketinin davacıya hitaben yazdığı 13/01/2010 tarihli yazıda davacının davalı şirkete Kasım 2009 sonu itibariyle 5.650,92 TL borçlu olduğu belirtilerek bunun ödenmesi, fesih işlemlerinin tamamlanması için istenmekle birlikte davalı … şirketinin davalı nezdinde takip edilen davacı cari hesabının 31/12/2009 yıl sonu itibariyle 5.477,19 TL borçlu olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki süresi göz önüne alındığından bu borç tutarı esas alınarak yapılan fesih haklı sayılamaz.
Davacının cari hesap alacağının varlığı yönünden istinaf nedenleri; Bu isteğin içinde cari hesap alacağı, senet alacağı ve bununla ilgili kalemler yer almaktadır.
Davacının 27/02/2009 tarihinde 49.003,87 TL … tahsilatı açıklamasıyla hesabından yapılan borçlandırmanın aynı tarihte ters kayıtlarla kapatıldığı ve davacının iddia ettiği gibi 44.000,00 TL alacaklı olmadığı, Davacının cari hesabında 12/2009 tarihinde borç gösterilen 2.121,19 TL vergi hesabının önceki aylardan vergi borcu dökümünden kaynaklandığı fakat hesaplar kapatılmadığından kesin listeye dayanmadığı, 663,30 TL alacak kalemi açısından bu tutarın 31/12/2009 tarihi itibariyle aralık ayı mizan devri açıklamasıyla hem borç hem alacak kaydedilerek kapatıldığı ve bu suretle bir alacak hakkının doğmadığı, hesap mutabatakatının dışında davacıya borç olarak kaydedilen 9.392,43 TL açısından ise tarafların mutabakatı dışında davalı tarafça tek taraflı olarak işlenmesi nedeniyle bu tutara kesinleşmeden davacıya yansıtılan 2.121,19 TL vergi hesabı eklendiğinde 11.588,62 TL alacaklı olduğu kabul edilmek durumundadır. İlk derece mahkemesi bu kalemi 3.882,11 TL komisyon alacağı başlığı altında kabul etmiştir.
Davacının ek komisyon alacak kalemi açısından istinaf nedenleri;
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 8/G Ek istihsal komisyonları başlıklı maddesinde ek komisyon ve teşvik komisyonlarınını hangi koşullarda ödeneceği belirtilmiş olup, hasar/prim dengesi de gözetilerek taraflar arasında oluşan teamül de gözetildiğinde, davacıya daha önceki dönemlerde ek komisyon ödendiği anlaşılmakla, önceki dönemlere ilişkin hasar/prim+komisyon oranlaması göz önüne alınarak bilirkişi tarafından belirlenen tutarın, taraflar arasındaki sözleşme ve fiili uygulamaya uygun düştüğü, davacının ürettiği poliçe türlerine göre trafik, kasko, yangın ve nakliyat branşlarında toplam 264.959,69 TL ek komisyon alacağı bulunduğu kabul edilmek gerekmiştir. Mahkeme 254.375,63 TL ek komisyon alacağı kabul etmiştir.
Davacının rapel tazminat talebi açısından istinaf nedenleri;
Rapel komisyonlarının karlı üretim sağlayan acentelere verilen bir ücret olduğu, davacının ürettiği poliçelerin hasar/prim oranının yüksek olduğu anlaşıldığından davalı … şirketinin davacı tarafından üretilen poliçeler kapsamında yaptığı tahsilatlardan kar elde etmediği görülmekle davacının rapel alacağı talep koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. İlk derece Mahkemesi rapel alacağını kabul etmiştir.
Davacının denkleştirme (portföy) tazminat talebi açısından istinaf nedenleri;
Taraflar arasındaki sözleşme acente tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshedilmediği gibi, acentenin kendi kusuruyla da feshedilmediğinden fesih öncesinde davacı portföyünde bulunurken fesih sonrası başka acenteler üzerinden yenilenen poliçelerin prim tutarının acentenin fesih öncesi 5 yıllık ürettiği prim ortalamasına oranının davalı … şirketinin bildirdiği poliçelere göre % 020, davacı acentenin bildirdiği veriler doğrultusunda yapılan analizde ise davacının portföyü üzerinden yenilenen poliçelerden elde edilen primin önceki 5 yıllık prim ortalamasına oranı % 6,6 olarak belirlenmiş olmakla bu oran kayda değer bir menfaat sayılır. 6102 sayılı TTK 122. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 23/16. maddesine göre somut olayın özellik ve şartları ile hakkaniyet ilkeleri uyarınca denkleştirme tazminatı hak etme koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir. Acentenin son 5 yıllık komisyon tutar ortalamasının asgari % 6,6 sı olan 21.860,53TL ile azami olarak son beş yıllık komisyon ortalaması 331.220,30 TL arasında 60.000,00 TL denkleştirme tazminatı dairemizce taraflar arasındaki ilişkinin süresi, davacının bu süre zarfında zaman zaman gösterdiği üstün performans ve davalı … şirketine sağladığı müşteri potansiyeli ve ürettiği prim gözetilerek davacı için uygun bir denkleştirme tazminatı olarak kabul edilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi açısından istinaf nedenleri;
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve diğer acentelerin kimler olduğu, davalı tarafça davacının faaliyet sahasında bildirilmiş olup, bu bildirimde davacının kişilik haklarına saldırı yahut manevi zarar oluşturacak bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle manevi tazminat talebinin koşulları oluşmamıştır.
Davalı tarafın istinaf nedenleri;
Davalı taraf kabul edilen tutarlar dahil davacının tüm taleplerinin reddini savunduğundan yukarıda davacı tarafın taleplerinden kabul edilen tutarlara ilişkin gerekçeler davalı tarafın istinaf nedenlerini de karşılamaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere taraflar arasındaki ilişkinin süresi gözetildiğinde fesih sebebi olarak gösterilen tutardaki borç miktarının feshe esas tutulması dürüstlük kuralına aykırıdır. Fesih haksız olup, davacının daha önceden de hasar/prim verimliliğinden bağımsız hale gelmiş ve belli üretim hedeflerinin aşılmasını teşvik için verilmeye dönüştüğü tespit edilen ek komisyonların net üretim üzerinden verilmesinin mutad hale geldiği, bu itibarla ek komisyon talebinin yerinde olduğu, davacı acentenin düzenlediği trafik, kasko, yangın ve nakliyat branşlarında ayrı ayrı olmak üzere bilirkişi heyeti tarafından yapılan ek komisyon hesaplamasının taraflar arasındaki önceki ilişkileri yansıtan kayıtlara, yazışmalara ve fiili duruma uygun olduğu, bu kalem isteklerin koşullarının oluşmadığı yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Bunun dışında taraflar arasındaki akdi ilişkinin süresi, davacının bu süre zarfında kazandırdığı müşteri portföyü, son beş yıllık komisyon ortalaması ile hak ve nısfet kuralları gözetildiğinde davalı … şirketinin davacıdan edindiği ve kendi üzerinde kalan müşteri portföy oranının asgari tutarının üzerinde denkleştirme tazminatını hak ettiği, hakkaniyetin bunu gerektirdiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; ilk derece mahkemesi kararının istinaf nedenleri doğrultusunda yapılan değerlendirilmesi sonucunda yukarıda belirtilen nedenlerle düzeltilmesi gerektiği kanaatine varılarak HMK 353/1/b2 maddesi kapsamında hükmün kaldırılması ve her iki tarafın istinaf başvurularının kısmen kabulü ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddi doğrultusunda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Tarafların istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/814 Esas – 2017/261 Karar sayılı ve 06/04/2017 karar tarihli kararının HMK’ nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
11.588,62 TL komisyon ( cari hesap ) alacağı,
264.959,69 TL ek komisyon alacağı,
60.000,00 TL denkleştirme tazminatı olmak üzere;
Toplam 336.548,31 TL’ nin 46.000,00 TL’ sine dava tarihi olan 03/03/2010 tarihinden, bakiyesine ise ıslah tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmek sureti ile davalıdan tahsiline,
2-Davacının fazlaya ilişkin talepleri ile rapel komisyon alacağı ve koşulları bulunmayan manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 22.989,62 TL harçtan peşin alınan 980,10 TL harç ve ıslah ile tamamlatılan 9.315,00 TL harcın mahsup edilerek 12.694,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği tespit edilen ve gerekçeli kararında dökümü yapılan 15.862,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre ( % 49 kabul ) 7.772,50 TL’ lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edildiği tespit edilen ve gerekçeli kararında dökümü yapılan 1.521,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre ( % 51 red ) 775,71 TL’ lik kısmının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı ile ilgili olarak davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 26.142,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı ile ilgili olarak davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 26.155,36 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi reddedildiğinden ve davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN:
10-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 31,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talep eden davacı tarafa iadesine,
11-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4.603,39 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talep eden davalı tarafa iadesine,
12-İstinaf aşamasında ve dairemizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi gideri, 54,50 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş- dönüş masrafı ve 126,5 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1,766,7 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-İstinaf aşamasında ve dairemizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.500,00.TL bilirkişi gideri ile 87,5 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.673,2 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT/ İkinci Kısım, İkinci Bölüm 17/b maddesine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
15-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT/ İkinci Kısım, İkinci Bölüm 17/b maddesine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
16- Dosyada artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,
Duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 13/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.