Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/1056 E. 2018/368 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1056
KARAR NO : 2018/368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla )
TARİHİ : 29/05/2017
DOSYA NUMARASI : 2016/329 Esas – 2017/167 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Deniz Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalanın emtianın Çin’den Türkiye’ye deniz yolu nakliyesinin davalı tarafından üstlenildiğini, davalının akdi taşıyan olup, emtianın Çin’den 27/10/201014 tarihinde Ambarlı Kumport Limanına geldiğini gelen konteynerin 03/11/214 tarihinde kapakları açılmak sureti ile tahliye edildiğini, emtianın nakliye aracına sevki için yüklenmesi sırasında dört adet kolinin bantlarının kapalı ancak kolilerin boş olduğunun tespit edildiğini ve 03/11/2014 tarihli tutanağın tutulduğunu, sigorta eksperi tarafından düzenlenen 03/12/2014 tarihli ekspertiz raporunda belirtilen 18.079,75 TL tazminat bedelinin 12/12/2014 tarihinde sigortalısına ödendiğini ve bu bedelin davalıdan rücuen tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, asıl sorumlu firmalar olan ..Ltd Şti ile… Ltd isimli firmaların davaya dahil edilmesi gerekiğini, müvekkili firmanın yokluğunda imzalanmış tutanakların davaya dayanak olamayacağını, sorumluluğun asıl nakliyeci firmaya ait olup, müvekkilinin taşıyan olarak sorumlu olmadığını, müvekkili tarafından eksiksiz olarak malların teslim edildiğini, müvekkilinin taşımaya aracılık edip sorumluluğun taşıyıcı firmaya ait olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla ) verilmiş olan 29/05/2017 tarih ve 2016/329 Esas – 2017/167 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Davacı ve davalı vekilleri beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davacı … şirketi ile davadışı sigortalı arasındaki Nakliyat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların davalı şirketin sorumluluğunda olan deniz yolu ile taşınması sırasında ziyaı uğradığı nedenle sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla İstanbul .. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının takibe süresinde itirazı ile takibin İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince durduğunu, davacı … şirketince İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı, dosyada mevcut nakliyat emtia sigorta poliçesinde sigortalının … AŞ olduğu, sözleşmenin 15/07/2014 – 15/07/2015 tarihlerini kapsadığı, emtianın bilgisayar ve aksamları olduğu ve emtianın Çin’den Türkiye’ye taşınması işleminin sigortalandığı ve sigorta şirketi tarafından 12/12/2014 tarihinde sigortalısına 18.079,75 TL ‘nin ödendiği, dosyadaki mevcut belgeden Incoterm olarak FOB olduğunun belirtildiği ve FOB satışta emtianın gemi küpeştesini aştığı andan itibaren hasarın alıcıya ait olması nedeniyle sigortalının sigorta yaptırmakta hukuki menfaatinin bulunduğu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin olduğu, davalı tarafından 28/10/2014 tarihli navlun ücretine ilişkin sigortalı .. şirketine navlun ücreti faturasının düzenlendiği, TTK’ nun 917 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği somut olayda taşımanın dosyadaki mevcut konişmentodan fiili taşıyanın davadışı firmalar olduğu, dosyada mevcut ekspertiz raporunda hasar tutarının 16.436,14 TL olduğu, emtianın … nolu konteynere Hong Kong Çin’ de yüklenmesi öncesi veya Kumport Limanında tahliye edilip sigortalının deposuna sevki maksadıyla dahili nakliye aracına yüklenmesine kadar olan lojistik süreçler esnasında emtianın muhteviyatından haberi olan planlı şekilde çalışan organize bir grup tarafından yapılan hırsızlık olabileceğinin belirtildiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, kutuların paketlenmiş yada sarılmış olması nedeniyle ilave ağırlık eklenmiş olmasının muhtemel olacağından kutuların.. Lojistik kontrolü altında iken boşaltılmış olacağının mümkün olduğu, hasar bedelinin 16.436,14 TL olup, sigorta şirketi tarafından % 10 fazlasıyla ödendiği, sigortalı şirket ile davalının navlun sözleşmesi kurduğu, emtianın satış şeklinin FOB olup, malın teslimi anından itibaren yarar ve hasarın alıcıya geçtiği ve konteyner içi yüklemenin ve sayımının yükleyici / gönderen tarafından yapıldığı, konteyner mührünün yükleyici tarafından uygulandığına dair bir kaydın olmadığı, davadışı sigortalının dosyadaki mevcut tutanağa göre ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı ve hasarın teminat kapsamında kaldığının belirtilip, dosyada mevcut 03/11/2014 tarihli tutanakta gümrük memuru işletme görevlisi ve firma gümrük müşaviri tarafından imzalanıp, taşıması yapılan emtialardan iki adet kolinin boş olduğunun görülerek fotoğraflandırıldığının belirtildiği, TTK’ nun 1178. maddesinin 1. fıkrasında taşıyanın navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğu, yine aynı maddenin 2. fıkrasında taşıyanın eşyanın zıyaı veya hasarında yahut geç tesliminden doğan zararlardan zıyaı hasar veya teslimde gecikmenin eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartı ile sorumlu olduğunun belirtildiği, dosyada mevcut tutanağın eşyaların mühürlü olarak teslim alınıp, araca yüklenmesi anında eksik olduğunun farkedilmesi ile gümrük memuruna haber verilmek sureti ile tutanağın tutulduğu, ayrıca TTK nun 1185.maddesinde belirtilen usulüne uygun olarak yapılan bir ihbarın ve tutanağın bulunmasa dahi bu durumda zararın taşıyanın mesul olmayacağı bir sebepten ileri geldiğinin kabul edileceği, ancak bu karinenin aksinin ispat olunabileceği söz konusu olmakla, dosyada mevcut taşımaya konu emtiaların eksik olduğunun, kolilerin kapalı, bantlı, orijinal olarak olmasına rağmen hafif olmasından anlaşılıp, söz konusu tutanağın gümrükte tutulmuş olduğu, gümrükten emtiaların çıkarılması söz konusu olmayıp, hasarın TTK ‘nun 1178/2.maddesi gereğince taşıyanın hakimiyetinde iken meydana geldiği ve davalının meydana gelen zıyadan sorumlu olduğu… ” gerekçeleri ile;
” 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının itirazının kısmen iptali ile takibin 17.509,44 TL üzerinden devamına, bu bedelden asıl alacak 16.436,14 TL nin takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazla talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığı nedenle reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Gerek 03.11.2014 tarihli Eşya Hasar Tutanağı, gerekse 03.12.2014 tarihli Ekspertiz Raporunun müvekkil firmanın bilgisi dışında düzenlenmiş olup ayrıca müvekkilin, davacı firmanın tek taraflı olarak görevlendirip hazırlatmış olduğu Ekspertiz Raporu ile davaya dayanak gösterilen diğer tutanaklara hiçbir şekilde muvafakati ve katılımı olmadığını, sonuç olarak müvekkil firmanın imzasının dahi olmadığı ve yokluğunda tutulan tutanakların aleyhine delil olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını,
Gerek taşımaya esas konşimentoda gerekse emtianın teslimi esnasında müvekkil firmaya eşya ziyaı ile ilgili olarak herhangi bir bildirimde bulunulmamış olup konşimentoya da açıkladıkları üzere bu hususta herhangi bir kayıt konulmadığını,
Ekspertiz raporunda müvekkil asli sorumlu olarak kabul edilmiş ve rücu borçlusu olarak gösterilmiş ise de “davalının zarardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği” halde bu hususta yeterli inceleme yapılmadan, daha da önemlisi hasarın “emtianın … no.lu konteynera Hong Kong, Çin’de yüklenmesi öncesi veya Kumport Limanı’nda konteynerdan tahliye edilip sigortalının deposuna sevki maksadıyla dahili nakliye aracına yüklenmesine kadar olan lojistik süreçler”den hangisi esnasında meydana geldiğinin dahi belirlenemediğini, tabiri caizse yalnızca varsayım üzerinden müvekkil firmanın sorumlu olduğu dönemde meydana gelmiş olabileceğinin beyan edildiğini,
Mevcut taşıma sözleşmesinde her ne kadar taşıyıcı olarak kabul edilmiş ve asli sorumluluk yükletilmiş ise de, müvekkili firmanın sadece “forwarder” olup, bahsi geçen emtianın taşıma sorumluluğunun asıl nakliyeci firmaya ait olduğunu, Deniz Ticareti Hukukuna göre Freight Forwarder İngilizce teriminin Türkçe karşılığının, taşıma işi komisyoncusu veya yük komisyoncusu olarak tanımlanmakta olup forwarder firmaların belirli bir komisyon karşılığında taşıyıcılar ile yük sahipleri arasında aracılık eden firmalar olduğunu, müvekkilinin taşıma işine aracılık eden/navlun göndericisi durumunda olduğunu, müvekkil firmanın ticari ve hukuki sorumluluğunun “malın Çin’den Türkiye’ye taşıma işinin organizasyonuyla sınırlı olup” bu konuda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını,
Gerek konşimentoda gerekse daha sonrasında yapılan kontrollerde eksiksiz teslim edildiği görülen mal nedeniyle ve müvekkilinin emtia ziyaından dahi haberdar edilmediği, yokluğunda imza edilen hasar raporlarına dayanılarak aleyhine icra takibine girişilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
İleri sürerek; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 29.05.2017 Tarih, 2016/329 Esas ve 2017/167 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava; nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taşımaya ilişkin faturanın davalı tarafından düzenlenmiş olması nedeniyle davalının pasif husumete ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.
Dosya kapsamına göre, sigortalı tarafından Çin’ den satın alınan ve taşımaya konu emtianın bir kısmının ( 4 kolinin) varma limanında eksik olduğunun gümrük muhafaza memuru, Liman işletme görevlisi ve sigortalı firma gümrük müşavirinin imzalarının mevcut olduğu tutanak ile belgelendiği, TTK 1185/2 gereğince eksikliğin resmi memur tarafından belirlendiğinin tespiti karşısında maldaki eksiklik sebebiyle taşıyana ihbar yapılmasına gerek olmadığı, oluşan zararın TTK 1472. maddesi gereğince davalı taşıyandan rücuen tazmininin talep edildiği, TTK’ nın 1178. maddesi gereğince davalının taşımanın başlangıcından yükün teslimine kadar yükte oluşan ziya ve hasarlardan sorumlu olduğu, davalının herhangi bir kurtuluş beyyinesi sunmadığı, konişmentoda yükün eksik teslim edildiğine ilişkin bir şerhin bulunmadığı, davalı taşıyanın taşımanda oluşan ziya ve hasar nedeniyle davacı … şirketi tarafından ödenen tazminattan sorumlu olduğundan ilk derece mahkemesinin kabul ve gerekçesine göre yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70 TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.196,07 TL harçtan istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 239,4 TL ( 31,40 TL + 208,00 TL ) İstinaf Karar Harcının mahsubu ile bakiye 956,67 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/04/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.