Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/1039 E. 2018/339 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1039
KARAR NO : 2018/339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla )
TARİHİ : 18/09/2017
DOSYA NUMARASI : 2016/253 Esas – 2017/274 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … A.Ş ye ait mutfak ve restaruant ekipmanlarının davalı şirkete ait olan … isimli gemi ile New Jersey den Ambarlı limanına nakliyatının gerçekleştirildiğini, gemi Ambarlı limanına ulaştıktan sonra gemiden tahliye edilen konteynerlerde bulunan yükün antrepoya nakledildiğini, gümrük işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılan kontrollerde 4 adet emtianın eksik olduğunun belirlendiğini ,eksik maldan dolayı 14.757,60 TL hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi ile müvekkili sigorta şirketinin halefiyet hükümlerine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, ihtara rağmen hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.757,60 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşımaya ilişkin konşimentoda yetki şartı düzenlenerek uyuşmazlıklar için ABD Federal Mahkemelerinin yetkili kılındığını belirterek yetki itirazında bulunduktan sonra, taşıyanın malı muayene etme yükümlülüğünün bulunmadığını, dava dosyasına sunulan gümrük giriş beyannamesinde 1233 kg yükün ülkeye giriş yaptığının belirtildiğini, davacının iddia ettiği gibi malda eksiklik sözkonusu olsaydı bu durumun gümrük muayene memurları tarafından tespit edilip tutanak altına alınması gerektiğini ancak böyle bir tutanağın bulunmadığını öte yandan, yükün 06/11/2014 tarihinde davacının sigortalısına teslim edildiği halde ekspertiz raporunun 26/01/2015 tarihinde düzenlendiğini ayrıca TTK nın 1185. maddesine göre süresinde hasar ihbarında bulunulmadığını hatalı ekspertiz raporuna göre davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin lutuf ödemesi olarak nitelendirilmesi gerektiğini, bu nedenle rücu şartlarının oluşmadığını, bunun aksinin kabulü halinde dahi ekspertiz raporunda ödenebilir hasar tutarının 13.416 TL olarak belirlenmesine rağmen müvekkilinden daha fazla talepte bulunulduğunu, konşimento kapsamına göre müvekkilinin sorumluluğunun sınırlandırıldığını ileri sürerek davanın yetkisizlik ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)’ 18/09/2017 tarih ve 2016/253 Esas – 2017/274 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” Davacı yanın delil olarak ibraz ettiği ekspertiz raporunda eşyanın ağırlığının 2719 libre olarak gösterildiği, eşyanın dava dışı satıcıdan alındıktan sonra New Jerseye … firması tarafından taşındığı, … in düzenlendiği teslim makbuzunda ise eşyanın ağırlığınin 2400 libre olarak gösterildiği,eşyanın … tarafından gemiye yüklendiği kabul edildiğine göre bu firmanın eşyanın ağırlığı konusunda hangi beyanı verdiğinin dikkate alınması gerektiği,diğer taraftan eşyanın bulunduğu paletlerin gönderilene teslimi esnasında ambalajlarının açılıp açılmadığının da önemli bir husus olduğu, ekspertiz raporunda ” emtia adedi eksik olan paletin açıldığı ve dağıtıldığı, paletteki ürünlerin indirilerek depo içerisine alındığından sözkonusu paletin sigortalının deposuna ne durumda ulaştığı, palet üzerinde bulunabilecek eksik ürünlerin nakliye esnasında palette alınmış olup olmadığını gösteren belirtilerin bir ekspertiz çalışması yapılarak tespit edilmesi olanağının bulunmadığının” ifade edildiği,buna göre ekspertiz raporu eşyanın gönderilene teslimi esnasındaki durumu ile ilgili kesin ve net bir bilgiyi içermediği, konşimentoda yer alan ” said to contain ” ( beyana göre içerik ) ” shippers load, stolw and cound” ( gönderen tarafından yüklendiği, istif edildiği, sayıldığı) ibarelerinden davalı taşıyanın yükü kapalı kaplar içinde taşınmak üzere teslim aldığı, bu ibarelerden taşıyanın teslim edilen kapların içeriğine ilişkin olarak denetleme yapamaması nedeni ile bu yönde bir çekince koyduğu dolayısıyla TTK nın 1239/1. maddesine göre konşimentonun karine teşkil etmesi fonksiyonunun ortadan kalktığı, tüm bu değerlendirmeler sonucunda,eşyanın davalı tarafından eksiksiz bir biçimde tesellüm edildiği hususu ispat edilemediğinden, iddia edilen eksiklikten dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Dava konusu uyuşmazlığın; taşınmak üzere davalıya 2718 libre olarak teslim edilen emteanın, davalı taşıyıcı tarafından alıcıya 2400 libre olarak teslim edilmesi sebebiyle meydana gelen zararın davalı taşıyandan rücuen tazminine ilişkin olduğunu,
Dosyada mübrez bulunan belgeler ile dava konusu emteanın 2718 libre olarak davalı taşıyana teslim edildiği ve de aynı emteanın 2400 libre yani 318 libre eksik olarak alıcıya teslim edildiğinin sabit olduğunu,
Davalı taşıyıcının tam ve eksiksiz olarak teslim aldığı malı alıcıya aynı şekilde teslim etmekle mükellef olduğunu ve TTK’ nun 1178. maddesi gereğince eşyanın teslim alınmasından teslim edildiği ana kadar geçen süre içerisinde maldaki ziya hasar ve eksiklikten dolayı yükün ilgilisine karşı sorumlu olacağını,
Dosyada mübrez ekspertiz raporu ve diğer belgeler ile de sabit olduğu üzere; davalı taşıyıcının işbu mükellefiyetine aykırı davranmak suretiyle eksik teslimat yapmış olduğunu, dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu,
Buna rağmen ; varsayımlardan hareketle hazırlanmış olan bilirkişi raporu esas alınarak, “Eşyanın davalı tarafından eksiksiz bir biçimde tesellüm edildiği hususu ispat edilemediği” gerekçesi ile iddia edilen eksiklikten dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu,
İleri sürerek; İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/253 Esas, 2017/274 Karar sayılı kararının, kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda esasa dair yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan malın alıcısına eksik teslim edilmesinden dolayı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının taşıyıcı olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava dışı sigortalı …Tic. A.Ş.’ nin, dava dışı satıcı… esasına göre yapılan satış sözleşmesine konu sigortalı emtianın Illnois eyaletinden İstanbul’a deniz yoluyla taşındığı,dosya içerisinde bulunan … numaralı konişmentoya göre eşyanın önce New Jersey’e taşındığı ve … numaralı konişmentoya göre ise New Jersey’deki Newark limanından İstanbul’a taşındığı dosya kapsamına göre sabittir.
… numaralı konişmentoya göre ilk taşımayı kimin gerçekleştirdiğinin belli olmadığı, ancak… numaralı konişmentoya göre ikinci taşımada davalının taşıma işleri komisyoncusu sıfatıyla taşıma işini üstlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taşıma konusu emtianın eksik teslim edilip edilmediği, eksik teslim edilmişi ise davalının bundan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK’ nın 1178. maddesine göre; taşıyan teslim alındıkları andan teslim edildikleri ana kadar geçen müddet içinde malların ziyaı veya hasarından sorumludur.
TTK’ nın 1239. madesi gereğince konişmentoya kaydedilen hususlar yükün niteliği ve niceliği bakımından karine teşkel etmekte isede; aynı madde gereğince konişmentoya yazılan hususlar konişmentonun karine fonksiyonunu ortadan kaldırmaktadır.
Dava konusu yükün ikinci taşınmasına ilişkin …numaralı konişmentoya taşıyıcının ” gönderen tarafından yüklendi, istif edildi ve sayıldı” notunu düştüğü anlaşıldığından konişmentonun davalı aleyhine olan karine fonksiyonu ortadan kalkmıştır.
TTK’ nın 1185. maddesine göre ziyaı ve hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında yazılı olarak taşıyana bildirilmesi şarttır. Ziya ve hasar haricen belli değilse bildirimin eşyanın gönderilene teslim tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi gerekmekte olup,gümrük işlemlerinin 04/11.2014 tarihinde tamamlandığı ve 06/11/2014 tarihinde alıcısına teslim edildiği, taşıyana yazılı herhangi bir bildirimin yapılmadığı, ayrıca eksik teslime ilişkin 06/11/2014 tarihli tutanakta şöför olarak ismi bulunan kişininde davalının çalışanı olmadığı, sigortacının hasarı 26/01/2015 sigorta şirketine ihbar ettiği hususları dikkate alındığından davacının TTK’nın 1239.maddedeki karineden yararlanması mümkün değildir.
Dava konusu emtialara ilişkin … numaralı konişmentoda gönderenin imzasının olmayışı, … numaralı konişmentoda ise eşyanın kapalı kaplar içinde teslim alındığına ilişkin taşıyıcı tarafından çekincenin konulması, eksikliğe ilişkin taşıyana usulüne uygun bir bildirimin yapılmamış olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kabul ve gerekçesine göre yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/04/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.