Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/1005 E. 2018/370 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1005 Esas
KARAR NO : 2018/370 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/245 Esas 2017/665 Karar
TARİH : 17/07/2017
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekili olduğu şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup dava tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu 12 adet fatura keşide edildiğini, davalı tarafın da cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4698 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, davalı tarafın ise gönderilen ödeme emrinde belirtilen borcun tamamına, faiz ve fer’ilere, icra yetkisine itirazla birlikte Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/42 esas sayılı dosyasıyla iflas ertelemesi ve buna dayalı tedbir kararı olduğu gerekçesi ile icra takibinin durduğunu, davalının takip konusu alacağın tamamına, faiz ve fer’ilerine, yetkiye yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz olduğundan, takibin 5.701,45-TL asıl alacak yönüyle devamı için işbu davayı açtığını ileri sürerek, takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 5.701,45TL tutarındaki asıl alacakla ilgili yetkiye, borca, faiz ve fer’ilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödenmesime ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 17/07/2017 tarih 2016/245 Esas 2017/665 sayılı kararında;
“Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 27/03/2017 havale tarihli raporunda “Davacının davalıdan takibe konu 5,.01,45-TL cari hesap alacağının bulunduğu ve her iki tarafa ait cari hesap dökümlerinin de birbirileriyle mutabık olduğunu, Gebze 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2015 tarih 2015/42 E sayılı İhtiyati tedbir kararı gerekçe gösterilerek durdurulmuş olan Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü 2015/4698 E sayılı icra dosyasındaki itirazın kaldırılması amacıyla açılmış olan işbu davanın, tedbirin halen devam etmekte olduğu” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Davalı taraf her ne kadar iflas erteleme talepleri gereğince icra takiplerinin ertelendiğinden bahsetmekle iş bu davanın da iflas erteleme davasının sonucunu beklemesi gerektiğinden bahsetmekte ise de ihtiyati tedbir kararının iflas hukukuna yönelik olduğu görüldüğünden yargılama yapılıp bitirilmiştir.
Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi deftere incelemesi soncunda davacının davalıdan 5.701,45.TL cari hesap alacağı bulunduğu cari hesap dökümlerinin birbiriyle mutabık kaldığı görülmekle…”gerekçesi ile,
Davanın kabulüne, davalı tarafın Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2015/4698 esas sayılı dosyasında 5.701,45.TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına,5.701,45.TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, 5.701,45TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine açılmış olan Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile 31/03/2015 tarihinde örnek no-7 ilamsız icra takibi başlattığını, 14/04/2015 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emrine tarafımızca 7 günlük itiraz süresi içinde 15/04/2015 tarihinde UYAP üzerinden açıkça yetkiye, borca, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz edildiğini,
Mahkemece görülen mezkur dosya kapsamında icra dosyasına ilişkin yetkiye yönelik itirazlar mucibince, Mahkemenin usul ekonomisini de göz önüne alarak öncelikle İcra Tetkik Merci sıfatıyla Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisine ilişkin itirazlarımızı incelemeli, akabinde dosyanın esasına girerek karar vermesi gerektiğini, Mahkemece yetkiye ilişkin itirazlar göz ardı edilerek verilen kararın hatalı olduğunu,
İcra dosyasının yetkili icra müdürlüğünde ikame edilmediğine dair süresinde ve usulüne uygun olarak itiraz ettiği; yetkili icra müdürlüklerinin borçlu olduğu iddia edilen müvekkili şirketin adresinin bulunduğu Gebze İcra Müdürlükleri olduğunu sarih bir şekilde zikretmiş olmalarına rağmen, Mahkemece iş bu dosyanın usulden reddedilmesi elzemken esasa girilmesi suretiyle hatalı karar verildiğini,
Mahkeme tarafından 17/07/2017 tarihli celsede verilen karar uyarınca kaleme alınan gerekçeli kararda bu hususa değinilmediğini; aydınlatma vazifesini yerine getirmediğini, verilen kararın gerekçeli olmadığını,
Başka irdelenmesi gereken hususun ise böyle bir borcun varlığı hususunda toplandığını, likit olarak mevcudiyeti olan bir borç bulunmadığından mütevellit mevzu bahis ilişki ve akabinde var ise borcun varlığı ancak yapılacak yargılama neticesinde tespit edilebilecek olup; mahkemece her iki tarafın defterleri incelenmediğinden, eksik inceleme sonucunda bir karara varıldığını,
Mahkemece verilen kararda müvekkilinin sui niyetli olarak itirazda bulunduğuna kanaat getirilerek icra inkar tazminatına hükmedildiğini, Mahkemece bu husus irdelenmeden, eksik incelemeyle karar verildiğini,
Her ne kadar Mahkemece alacak miktarının likit ve muayyen olduğuna kanaat getirilse dahi, bu durumun doğruluğu bilirkişi marifetiyle tespite muhtaç olup; ne davacı ne davalı şirket ne de Mahkemece tarafından hesaplanabilecek bir olgu olmadığını, mezkur dosya detaylıca irdelendikten sonra dosyanın bilirkişi incelemesinden geçmiş olduğu, yani Mahkemece de muayyen bir alacak hususunda bir belirsizliğin hasıl olduğunun görüleceğini,
Bakırköy 7. İcra Müdürlüğündeki mezkur dosya incelendiğinde takibin tedbir kararının verildiği 28/01/2015 tarihinden daha sonraki bir tarih olan 31/03/2015 tarihinde başlandığını, bu koşullar altında tedbir kararının geçerliliği tartışılamaz mahiyette olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/245 Esas 2017/665 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ve davalının itirazı ile duran icra takibine davalı yanca yöneltilen itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali ile takibin devamı talepli açılan davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davalının istinaf nedenleri ile kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay 12. H.D. 2016/30619 E. 2018/2746 K. 19/03/2018 Tarihli emsal karar gerekçesi de gözetildiğinde; Davalı şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasında ” Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2015 tarih ve 2015/42 E. sayılı ara kararının (1) nolu bendinde “…davacı şirket hakkında yapılmış ve yapılacak (İİK 206 maddesi 1. Sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak ve 6183 sayıl Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkında kanuna dayalı olanlar dahil olmak üzere) hangi sebebe dayanırsa dayansın icra takipleri ile ihtiyati haciz, muhafaza işlemlerinin ve tedbir uygulamalarının ve takas-mahsup ve temlik uygulamalarının ve İİK 89/1 madde ihbarnamelerinin davacı şirketin hesaplarına blokaj uygulanmasının TEDBİREN DURDURULMASINA” şeklinde tedbir kararı verildiği, alacaklı tarafından borçlu aleyhine tedbir kararından sonra 31/03/2015 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesine ilişkin davaya bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ara kararın (1) nolu bendinde, tedbir karar tarihi olan 28/01/2015 tarihinden itibaren borçlu şirket hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine hükmedilmiş olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılamayacağı açıktır. Bu halde ilk derece mahkemesince , 28/01/2015 tarihli ara karar tarihinden sonra 31/03/2015 tarihinde başlatılan icra takibine yöneltilen itiraz üzerine açılan eldeki davanın, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu da dikkate alınarak, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar vermesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesisi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın usulden reddi yönünde dairemizce hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2017 tarih 2016/245 Esas 2017/665 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurularak,
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.TL karar harcının davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 97,37.TL harçtan mahsubu ile bakiye 61,47.TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.180,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 128,76.TL karar harcının talep halinde iadesine,
6-İstinaf aşamasında davalı tarafından sarf edilen 85,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 30,80.TL dosya gidiş- dönüş masrafı olmak üzere toplam 116,50.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/04/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.