Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/995 E. 2023/876 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/995
KARAR NO: 2023/876
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
NUMARASI: 2023/49 Esas – 2023/52 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Davanın görev nedeni ile reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; alacağın para alacağı olması nedeniyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin müzayede işi ile iştigal ettiğini, kendisine satılmak üzere teslim edilen sanat eserlerinin elektronik ortamda açık arttırma sureti ile satışını gerçekleştirdiğini, davalının 26.05.2020 tarihinde müvekkilin internet sitesine “Sonkale” rumuzu ile kayıt olduğunu, müvekkili tarafından yapılan müzayedelerden birden çok kez alım yaptığını, ayrıca hali hazırda başkaca müzayede firmalarının da devamlı müşterisi olduğunun haberinin alındığını, davalının 24.04.2022 tarihinde internet üzerinde gerçekleşen müzayedede, 82.lot, T.C. 2. Emisyon I. Tertip 100 Lira ürününü satın aldığını, 09.05.2022 ve 25.04.2022 tarihli toplam 82.390-TL tutarlı e-faturalar tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalının müvekkiline gönderdiği cevabi nitelikteki ihtarnamede malın taahhüt edildiği kadar temiz olmadığı gerekçesiyle satışı iptal ettiğini bildirdiğini, aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiş olup davalı tarafından beyanda bulunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; müzayede sözleşmesinden kaynaklanan komisyon ücreti alacağı talebinin TTK 4.maddesi kapsamında kalmadığı ve davanın ticari dava sayılmadığı, taraflar arasında simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan borç-alacak ilişkisinden doğan ihtilafın tüketici mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, bu anlamda davalının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev nedeni ile reddine, dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece davanın komisyon ücreti alacağına ilişkin olduğunun kabul edilmesine rağmen uyuşmazlığın simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan tüketici işlemi olduğunun kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, ayrıca davalının tüketici olmadığını, davalının satın aldığı malın bireysel ihtiyaç malzemesi niteliğinde olmadığını, bahsi geçen malın değer kaybetmeyeceğini, tüketilmesinin de mümkün olmadığını, müzayede mallarının değer kazanması nedeniyle yatırım aracı olarak kullanıldığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, müzayede kurallarının okunup kabul edilmeden üyelik işlemlerinin yapılmasının mümkün olmadığını, bu kapsamda 12. maddede cayma hakkının kullanılamayacağının açıkça düzenlendiğini, bu madde ile müzayedeye katılan kişilerin tüketici olarak kabul edilmediği ve hizmeti ticari amaçla edindiğinin kabul edildiğini, müzayedeye katılanlara dönme hakkının tanınmasının sözleşmenin kurulması sürecinin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiği açık artırmaların bu özelliği ile bağdaşmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tellallık sözleşmesi gereği hizmet bedeli alacağına ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 2. maddesinde; “bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 3/1. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlem tüketici kanunu kapsamına alınmıştır.6502 sayılı Kanuna göre, davacı ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden emlak komisyoncusu, davalı ise tüketicidir. Taraflar arasında yapılan simsarlık (tellallık) sözleşmesi ise kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmiştir.Davacı kendisine satılmak üzere teslim edilen malların internet üzerinden müzayede yoluyla satılmasına aracılık etmekte olup dava konusu olayda da satışına aracılık ettiği mal nedeniyle komisyon alacağını talep etmektedir. Müzayede yoluyla satışa aracılık hizmeti veren davacının ticari ve mesleki amaçlarla hareket ettiği, davalının müzayedeye konu edilen malı ticari veya mesleki amaçla satın aldığına ilişkin bir delil bulunmadığı, bu durumda davalının tüketici sıfatını haiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalısı tüketici ve konusu da tüketici işlemi niteliğindeki işbu davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. HMK 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup; mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, dava dosyasının tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 451-TL’den mahsubuna; 271,1‬0-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/06/2023