Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/945 E. 2023/1058 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/945
KARAR NO: 2023/1058
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/124 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 27/02/2023 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkilinin 04/06/1992 tarihinde … ile evlendikten sonra gayrı menkul proje ve yatırımları gerçekleştirmek için eşi ile birlikte pek çok şirket kurduklarını, eşi … ile İstanbul 6. Aile Mahkemesi’nin 18.11.2021 tarih 2020/1 Esas – 2021/685 Karar sayılı ilamıyla, …’ın tam kusurlu olduğu tespiti ile sonlandığını, müvekkilinin %40 hissesine sahip olduğu davalı şirketin, 2008 yılından 2013 yılına kadar yönetiminde yer aldığını, müvekkilinin, dava konusu 25.01.2023 tarihinde yapılan 2020 ve 2021 faaliyet yıllarına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısı öncesinde yapılan; 16/04/2013 tarihli Genel Kurul Toplantısı hazirun cetvelinde de toplam 137.800 adet hisse karşılığında şirketin %40 ortağı göründüğü, Ortaklar Pay Defteri kayıtları ile hazirun cetvellerindeki kayıtların birbirleriyle örtüştüğünü,25.01.2023 tarihinde yapılan 2020 ve 2021 faaliyet yıllarına ilişkin Olağan Genel Kurul’a %40’lık 137.800 paydaşı olan müvekkilinin, genel kurula çağrılmaması nedeniyle, yoklukla malul 25.01.2023 tarihli Genel Kurul kararlarının yürütülmesinin verilecek ihtiyati tedbir kararı ile geri bırakılmasına, TMK’nın 2. maddesinde ki “dürüst davranma” kuralına aykırı davranarak hak gasbına neden olan usulüne uygun genel kurul yapmayan davalı şirkete genel kurulları yapmak ve dava sonuna kadar şirket menfaatlerini korumak üzere kayyım atanmasına, yoklukla malul 25.01.2023 tarihli genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, davacı tarafça davalı şirkete kayyım atanmasına ve dava konusu genel kurul kararların yürütmesinin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de; davacı tarafça davalı şirketin 25/01/2023 tarihli genel kurul kararlarını butlanına yönelik açılan davada davacı taraflarca HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat koşulu oluşmadığı,şirkette organ boşluğu olmaması ve şirkete kayyım atanmasını gerektirir haklı bir neden bulunmadığından kayyım atanmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, Yönetim Kurulu Başkanının 06.03.2023 tarihli dosyaya sunduğu yazılı beyanında, “25.01.2023 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların henüz Ticaret Sicili tarafından tescil edilmediğini” açıklaması, TTK 30. Maddesine aykırı işlem yapıldığının somut kanıtı olduğunu, genel kurul toplantı tarihinin 25.01.2023 olduğunu, belgelerin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne teslimine ait kanıt sunmamasının dahi talebin haklılığını kanıtladığını, genel kurula çağrılmadan alınan genel kurul toplantı kararının haklılığına yönelik, YK Başkanı tarafından %40 hissenin ihtilaflı olduğu iddiasının dayanaksız olduğunu, %40 hisse senetleri aslının davacı müvekkilde olduğu ve bu gerçeği ortadan kaldıracak mahkeme kararının olmadığını, aksine dosyada mevcut İstanbul 9. ATM’nin 11.11.2021 Tarih 2019/33 Esas – 2021/734 Karar sayılı kararıyla mevcut durumda da müvekkilin hissedarlığının %40 olduğu tespiti yapıldığını, YKnın Emlak Vergi borçları ödemesi için sermaye arttırımına gittiği iddiaları ise kayyım ve ihtiyati tedbir talepli davanın haklılığını ortaya çıkardığını, ara kararın haklı talepleriyle örtüşmediğini, şirket menfaatlerinin ve diğer hissedarların haklarını korumak yönünden HMK 390/3 maddesi gereğince kayyım talebinde ki haklılığın ve TMK’nın 2. maddesinde ki “dürüst davranma” kuralına aykırı davranarak hak gasbının yaklaşık ispattan öte kanıtı olduğunu ileri sürerek 27.02.2023 sayılı ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 25/01/2023 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların butlanına karar verilmesi talebi ile açtığı davada davalı şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. TTK’nın 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Bunun yanında TTK 449. maddesi hükmü ile mahkemeye taraflar arasındaki hukuki menfaat dengesi gözetilerek tedbir konusunda takdir hakkı tanınmıştır. Anonim şirketler,TTK’nın 365. maddesi uyarınca Yönetim Kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar. Anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur. Yönetim Kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK’nın 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir. Kayyım atanması istemi aynı zamanda yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına gelmektedir. Somut olayda, davacı tarafın davalı şirkette %40 hissedar olduğu halde genel kurul toplantısına çağrılmaması nedeniyle alınan kararların butlanı talebine ilişkindir. Davalı tarafça hissedarlık durumu ihtilaflı olduğundan davacının toplantıya çağrılmadığı savunulmuştur. Davalı şirkette organ boşluğu bulunduğunun iddia edilmediği ,genel kurul toplantılarını usulunce yapmayan davalı şirkete kayyım atanması talep edilmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı şirkete kayyım atanması koşulları mevcut olmadığından talebin reddine ilişkin ara kararda isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/07/2023