Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/925 E. 2023/695 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/925
KARAR NO: 2023/695
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2023
NUMARASI: 2023/60 Esas – 2023/217 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/05/2023
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı tasfiye memuru …vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin … Hiz.San. Tic.Ltd. Şti.’yi hasım göstererek Bakırköy 3. İş Mahkemesi nezdinde 2017/67 Esas sayılı dosya ile 21.02.2017 tarihinde hizmet tespit davası açtığı, ilgili mahkemede yargılama devam ederken dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen dava sonucu beklemeyen şirketin 22.08.2017 tarihinde tasfiyesine karar verildiği ve şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, tasfiye kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nin 31/08/2017 tarihli ve 9400 sayılı nüshasında ilan edildiğini,açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy 3. İş Mahkemesi’nce tarafa işbu davayı açmak için mehil ve yetki verildiğini emsal nitelikteki , Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14228 Esas ve 2016/9687 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere; “…..6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haiz olup şirkete son tasfiye memurunu tekrar tasfiye memuru olarak atamak sureti ile sicile tekrar tescilinin sağlanmasına karar verilmesini, Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında” 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince bu kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silineceğini, ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceğini, bu nedenlerle davanın ihya talebinin kabulü ile; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin (davacının) Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2017/67 Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılabilmesi için hukuki menfaati bulunduğu gerekçesiyle Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2017/67 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğinin ihyasına, Tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru … vekili; dosyanın müvekkili davadan haberdar olmadan ve cevap süresi beklenmeden karara çıktığını, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunlu olduğunu, kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün olmadığını, müvekkilin iddia ve savunmaları alınmadan karar verildiğini, mahkeme tarafından somut olaya ilişkin ihya kararı verilmesinin gerekçesi açıklanmadığını, verilen bilgiler ihya ve ek tasfiye yönünden genel bilgiler olduğunu, somut olaya uygulanabilecek bilgiler olmadığını, ihya kararı verilmesini gerektiren nedenin hukuki dayanağı belirtilmediğini, şirketin tasfiyesi TTK ilgili hükümleri uyarınca usulüne uygun bir şekilde yapıldığını,TTK geçici madde 7 kapsamında yapılan bir tasfiye söz konusu olmadığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Ticaret sicil kayıtlarının incelemesinde;şirket tarafından 02/01/2017 tarihli 3 sayılı karar ile şirketin tasfiyesine,tasfiye memuru olarak …’ın seçilmesine karar alınıp ,06/01/2017 tarihinde tescil edildiği , 22/08/2017 tarihli karar ile tasfiyenin sonuçlandırılması tasfiye bilançosunun kabulü ile tasfiye memurunun ibra edilmesine karar verildiği, ihyası istenilen … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği 24.08.2017 tarihinde tescil edildiği, şirketin davalısı olduğu dava derdest iken tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tasfiye memuru vekili davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini ileri sürmüştür. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Davalı tasfiye memuruna çıkartılan tebligat yapılamadan iade edildiği akabinde mernis adresine çıkartılan tebligatın 06/03/2023 tarihinde yapılmasına karşın 02/03/2023 tarihli duruşmada davalıya tebligat yapılmadığı halde dava sonuçlandırılarak davanın karara bağlanması doğru olmamıştır.Kabule göre de ;somut olayda uygulama yeri olmayan istisnai nitelikteki TTK geçici madde 7 kapsamında yapılan bir tasfiye söz konusu olmadığı , şirketin TTK da öngörülen olağan tasfiye sonucunda sicilden terkin edildiği belirlendiği halde TTK nın geçici 7.madde uyarınca ihya koşullarının gerçekleştiğine ilişkin gerekçe de doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle ;davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan istinaf başvurusunun kabulüne,davalı tasfiye memuruna usulen tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanarak bir bir karar verilmek üzere kararın kaldırılarak dava yeniden görülmek üzere dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/60 Esas – 2023/217 Karar sayılı 02/03/2023 tarihli kararının HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA, “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine ” Davalı tasfiye memuru … tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/05/2023