Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/859 E. 2023/1196 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/859
KARAR NO: 2023/1196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2019/1290 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/07/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 03/03/2023 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, davanın TTK 531. maddesi uyarınca şirketin haklı nedenle feshi, olmadığı takdirde müvekkillerin paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip şirket ortaklığından çıkarılmalarına ilişkin olduğunu, davalı şirketçe 16.12.2022 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, bu toplantıda; şirketin talaşlı imalat- döküm parça işleme faaliyetinin sona erdirilmesine ve işletmesinin arsa/ binaları ve üretim ekipmanlarının hakim hissedarının … olduğu … A.Ş’ye devrine karar verildiğini, bu nedenle davalı … Ticaret Anonim Şirketi’ne ait taşınmazların, makinelerin, demirbaşların ve her nevi üretim araçlarının 3. kişilere devrinin ve borçlandırıcı her tasarrufun önlenmesine yönelik HMK m. 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, HMK’nın 390/3 maddesinde ise “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yapıldığını, dava, ticari şirket (fesih istemli), ticari şirket (ortaklıktan çıkma veya çıkarılmaya ilişkin) talebine ilişkin olup davacılar vekilince davalı … Anonim Şirketi’ne ait taşınmazların, makinelerin, demirbaşların ve her nevi üretim araçlarının 3. kişilere devrinin ve borçlandırıcı her tasarrufun önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de ihtiyati tedbir kararının HMK 389/1 gereği ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilmesi mümkün olduğundan ve eldeki davanın türü ve niteliği itibariyle tedbir talep edilen davalı şirketin taşınmazları, makineleri, demirbaşları ve her nevi üretim araçları doğrudan dava ve uyuşmazlık konusu olmadığından davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, 16.12.2022 tarihinde davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılarak, şirketin talaşlı imalat faaliyetinin sona erdirilmesine, fason işletmesinin arsa ve arazilerin güncel ekspertiz değerleri üzerinden …’e satılmasına karar verildiğini, …’in satış müzakerelerinde …’nin devir alıcısı olan …’ün hakim ortağının … olması nedeniyle TTK.’nın 436/1 maddesinde devre ilişkin kararın müzakeresinde oy hakkı olmadığını, …’nin yolsuz tescil edilen payları üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunduğu dikkate alınarak bu kez şirketin aktiflerini azaltmak suretiyle dava sonucunu etkisizleştirmek için girişimlerde bulunduğunu, ara kararın kaldırılarak şirket taşınmazlarının, makinelerin, demirbaşların ve her nevi üretim araçlarının 3. kişilere devrinin ve borçlandırıcı her türlü tasarrufların engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava; anonim şirketin haklı sebeple feshine ilişkindir. TTK 531. madde fesih davası açılması halinde alınacak tedbirler yönünden ayrıca bir düzenleme yapılmamıştır. Davacı taraf ihtiyati tedbir talebinin gerekçesi olarak davalı şirket büyük ortağının şirketin malvarlığının azaltabilecek işlemler yapabileceğini ileri sürmektedir.Eldeki davada şirket ortağı Serap Kalaylı’nın murislerinden kalan hisselerinin davalı şirketin hakim ortağı tarafından sistematik olarak azaltılması nedeniyle hisse miktarının tespiti için İstanbul 9. ATM.’nin dava dosyasının bekletici mesele yapıldığı ve dava dilekçesinden sonra yargılamada kayda değer bir ilerleme sağlanamadığı anlaşılmaktadır. HMK 389. vd. maddelerinde aranan, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi, talep sahibi davacının hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulundukları hususu belirlenememektedir. Somut olayda, davalı şirketin haklı sebeple fesih koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tespiti yargılamayı gerektirir nitelikte olup, davalı şirketin yetkilisinin davacıların ayrılma akçesini düşük göstermek amaçlı işlemler yapacağına dair kanaat verici delil sunulmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacıların ayrılma akçesini düşürücü işlemler yapılacağı sonucuna duraksamadan varacak delil değerlendirmesi yapılamamaktadır. Davacılar vekili, şirketin işletmesinin bir kısım faaliyetine son verilerek hakim ortağa satışına ilişkin karar alındığını ileri sürmekte ise de şirketin bir kısım faaliyetine son vermesi genel kurulun takdirindedir. Satılan aktifin karşılığı şirkete geleceği gözetildiğinde aktif azaltılmasına karine olarak kabul edilemez. Ayrıca şirket genel kurulunda kullanılan oyun incelemesi de eldeki bu davada yapılamaz. İlk derece mahkemesince şirket malvarlığının davanın konusu olmadığı yönündeki tespiti yerinde değildir. Gerektiğinde şirket aktifinin azaltılması için önlem alınabilir. Dosya mevcudu itibariyle davalı şirketin malvarlığı değerlerine ihtiyati tedbir uygulanması koşullarının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karar sonucu itibariyle doğru olduğundan ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/07/2023