Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/821 E. 2023/1125 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/821
KARAR NO: 2023/1125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2019/386 Esas 2019/1458 Karar
DAVA: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
Dairemizce verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulması üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA-İTİRAZ : Davacı vekili; müvekkili şirketin 22.03.2019 tarihli olağan genel kurulunda, şirket esas sözleşmesinin 8.3 maddesine göre YK üyesi …’ın 3 yıllığına YK başkanı olarak seçildiğini, genel kurulda alınan kararların tescil ve ilanı için sicile başvurulduğunu, genel kurul toplantı tutanağının 8 nolu kararında YK başkanının 3 yıllığına seçilmiş iken ticaret sicil gazetesinde yayınlanan tescil kararı incelendiğinde, …’ın 1 yıl için seçildiği hususunun tescil edildiğinin görüldüğünü, bu nedenle 08/04/2019 tarihli gazete ile durumu öğrendiklerinden TTK’nın 34. maddesi uyarınca tescil kararına itiraz ettiklerini belirterek tescilin düzeltilerek …’ın 3 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZA CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicili vekili; davanın TTK’nın 34. maddesinde gösterilen usule uygun olarak açılmadığını, verilecek karara karşı kararın tebliğinden itibaren 8 gün içinde sicilin bulunduğu yerdeki mahkemede açılabileceğini, kabul veya red kararı mevcut olmadığını, 22.3.2019 tarihli tescil başvurusu üzerine 22.3.2019 tarihinde tescil isteminin gerçekleştirildiğini, davacının tescil edilen genel kurul kararının değiştirilmesini talep ettiği bu talebin genel kurul iptal davasının konusunu oluşturduğu, iddia edilen aykırılıklar bakımından sicil müdürlerinin resen harekete geçip tescilden imtina edemeyeceğini, TTK’nın 366(1) maddesi uyarınca A.Ş. YK’nun her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçmek zorunda olduğunu, davacı şirketin esas sözleşmesinin (8)3. maddesinde “haklı bir sebep bulunmadığı takdirde, pay grubu üyeleri tarafından önerilen adaylar arasından seçilmesi zorunludur. YK başkanı, 3 yılda bir genel kurul tarafından seçilir.” şeklinde yer alan düzenlemenin her ne kadar YK Başkanını’nı bir kere seçildiğinde 3 yıl süre ile görev yapmasını amaçladığı düşünülebilse de bu hususun yasal olarak mümkün olmadığından; bu düzenleme ancak TTK hükümlerine göre YK tarafından her yıl seçilmek durumunda bulunan YK Başkanı ve en az bir başkan vekilinin 3 yılda bir genel kurul tarafından seçileceği anlamında daraltılarak yorumlanabildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; tescil talebi üzerine tescil işleminin yapıldığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı, davacı şirketin dava açmadan önce Sicil Müdürlüğü’ne başvurarak tescilin düzeltilmesi talebinde bulunması ve bu talebinin reddi halinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde dava açması gerekirken doğrudan dava açtığı gerekçesiyle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ticaret sicile başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafça düzeltilerek kısmen tescil edildiğini, genel kurulun …’ı 3 yıllığına yönetim kurulu başkanı olarak seçtiğini, davalı kurumun hatalı bir şekilde düzeltme yaparak 1 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği hususunda tescil ettiğini, tescil kararın itiraz edildiğini, TTK 34.maddesinde tescil başvurularına karşı verilen kararlara karşı itiraz edilebileceğinin düzenlendiğini, kararın kaldırılarak tescilin düzeltilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI VE İSTİNAF KARARI VE SÜREÇ: Dairemizin 2020/408 Esas 2020/517 Karar sayılı ve 21/05/2020 tarihli kararıyla bozma ilamına uyulmamasına direnilmesine karar verilmiş; YK üyelerini 3 yıl süre ile seçebilecek olan genel kurulun, davacı şirketin esas sözleşmesi gereği seçilen üyeler içerisinden aynı süreyle görev yapmak üzere YK başkanını da seçme yetkisi bulunduğu, Kanundaki 3 yıl süreli sınırlama ancak yönetim kurulu üyelerinin görev süresine ilişkin olduğu, Genel Kurulun YK Başkanını ancak 1 yıl süre ile seçebileceğine ilişkin bir sınırlama olmadığı, zira genel kurulun dilediği zaman yönetim kurulunu görevden alma yetkisi olduğu, 1 yıllık süre ancak yönetim kurulunun kendi içinde yapacağı seçim için öngörülmüş olup; nitekim YK başkan vekilinin de 1 yıllık süre ile yönetim kurulunca seçildiği, Genel kurul tarafından 3 yıl için seçilmiş başkanın 1 yıl süre ile sınırlı olarak seçildiği hususunun sicile tescil edemeyeceği; ticaret sicilinin tescil kararının 8.4.2019 tarihli ticaret sicili gazetesinde yayınlandığı ve davacı şirketin yasal süre de 15 Nisan 2019 tarihinde tescil kararına itiraz ettiği, hatalı yapılan tescil kararı ve işlemine yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bir karar olmadığından bahisle istemin reddine, karar verilmesi doğru olmamış ise de bu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılarak itirazın kabulü ile davalı şirketin 22.3.2019 tarihli genel kurulunda Yönetim kurulu Başkanı seçilen …’ın 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkanı seçildiğinin tesciline karar verilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine; “Yargıtay 11.HD. 2020/6310 Esas, 2021/5300 Karar sayılı ve 22/06/2021 tarihli ilamı ile; 6102 sayılı TTK’nın 340. maddesi ile getirilen “Emredici Hükümler İlkesi uyarınca TTK’da anonim şirketlere ilişkin hükümler kaideten “emredici” nitelikte olup, şirket ana sözleşmesi ile bu hükümlerden, “ancak TTK hükümlerince izin verilmesi halinde” sapılabilecektir… Yönetim kurulu başkanının seçimine ilişkin aynı kanunun 366/1. maddesinde, ise yönetim kurulu üyelerinin her yıl kendi üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçebileceği düzenlenmiş olup, bu hükümler karşısında, yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu üyeleri arasından 3 yıl süre ile anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesine ilişkin esas sözleşme hükmünün 1 yıldan fazla süreler yönünden geçerliliğinden söz edilemeyeceği, davalı Ticaret Sicilinin yönetim kurulu başkanı seçimini 1 yıllık süre yönünden tescil etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, o halde davanın reddi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce verilen 20/10/2021 tarihli 2021/1358 esas, 2021/1523 karar sayılı aynı gerekçelerle verilen direnme kararının Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından kararın temyizi üzerine; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2022/11-65 Esas, 2023/144 Karar sayılı 1.3.2023 tarihli ilamı ile “13. Davacı şirketin esas sözleşmesinin 8 inci maddesinde yer alan yönetim kurulu başkanının genel kurul tarafından “üç yılda bir” seçileceğine dair düzenlemedeki “üç yılda bir” ibaresi, yukarıda da bahsedildiği üzere, 6102 sayılı Kanun’un 340.ıncı maddesi ile öngörülen emredici hükümler ilkesi bağlamında esas sözleşmede yer almaması gereken bir ibaredir. Zira 6102 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesinin ilk fıkrasının birinci cümlesindeki “Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer” şeklindeki hüküm emredici nitelikte düzenlenmiş olup yönetim kurulu başkanının genel kurul tarafından seçileceğinin esas sözleşmede düzenlendiği durumlarda başkanın ve başkan vekilinin “her yıl” seçileceğine dair emredici hükümden sapılması noktasında açıkça bir izin öngörülmemiştir. Dolayısıyla 6102 sayılı Kanun’un 340 ıncı maddesi ile öngörülen emredici hükümler ilkesi bağlamında bir yıllık süreden açıkça sapılacağı belirtilmediği için bir yıllık süre, seçim yetkisinin genel kurulda olduğu hâlde de uygulanması gereken emredici bir düzenlemedir. 14. Bu itibarla davacı şirketin esas sözleşmesinde yer alan yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu üyeleri arasından üç yıl süre ile anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesine ilişkin düzenlemenin bir yıldan fazla süreler yönünden geçerliliğinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla davalı ticaret sicil müdürlüğünün yönetim kurulu başkanı seçimini bir yıllık süre yönünden tescil etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.” denilerek direnme kararımız bozulduğundan, yasal zorunluluk bulunması nedeniyle bozma kararına uyularak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak yerinde olmayan ticaret sicili kararına itirazın reddine karar verilmiştir.” denilerek direnme kararımız bozulduğundan yasal zorunluluk nedeniyle bozma ilamına uyulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına yerinde olmayan ticaret sicil müdürlüğü kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden hüküm verildiğinden Yargıtay HGK’nun 2021/96 esas 2021/205 karar sayılı, 4.3.2021 tarihli ilamı gereği taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/386 Esas 2019/1458 Karar sayılı ve 21/11/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; yeniden hüküm verilmesine; “Yerinde olmayan ticaret sicili kararına itirazın reddine” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 269,80-TL karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,4‬0-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına,Davalı vekili için takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yapılan 246,95‬-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, HMK.’nun 356. maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023