Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/762 E. 2023/599 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/762
KARAR NO: 2023/599
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
NUMARASI: 2021/401 Esas 2023/74 Karar
DAVA: Tazminat
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacının ticari taksisi olan … plakalı aracın işletmesi sebebiyle …’a bu kişi tarafından gönderilen metin üzerinden Eyüp … Noterliği’nin .. yevmiye nolu 05/08/2013 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, vekaletin muhteviyatını tam olarak bilmeden güvene dayanarak verildiğini, vekaletin en başında “ticari plaka ve ticari araç satışı yapılamaz” ibaresi yer aldığını, vekaletnamede yer alan krediye etkisi muğlak görülmüş aracı rehin ederek kredi kullanılabileceğinin düşünülmediğini, kredi çekme talimatı yokken vekilin görevini kötüye kullanarak kredi kullandığını, davacıyı bilgilendirmediğini, krediyi de davacıya vermediğini, vekilin 16/09/2013 tarihinde azledildiğini, davalı …’ın bu şekilde yüzlerce kişiyi zarara uğrattığını, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, vekaletname aslını istemeden fotokopi belge üzerinden işlem yaptığını, davacıya teyit için dahi ulaşma girişiminde bulunmadığını, bunun sonucu davalının çektiği 617.300-TL krediyi araç üzerindeki rehni kaldırmak için baskı altında davacının ödediğini, davalı bankanın bankacılık alanındaki uygulamalara aykırı şekilde işlem yaparak davacının zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden çekilen kredi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ve bankaya ödenen 617.300- TL’nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; dava dilekçesinde ileri sürülen hususların davacı ile dava dışı kişiler arasında meydana geldiğini, davalı bankaya husumet düşmediğini, istirdat isteminin ilk şartının icra takibi sırasında ödenmesi yani cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda bulunması gerektiği oysa başlatılan icra takibi bulunmadığını, davanın dava dışı …’a ihbarı gerektiğini, bunun dışında yapılan bankacılık işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, vekaletname de vekilin özel olarak yetkilendirildiğini, davacının beyanlarının doğru olmadığını, vekaletnamenin verildiği tarihte aracın … adına kayıtlı olduğunu, 29/08/2013 tarihinde davacı adına tescil edildiğini, kullanılan kredi ile davacı adına ticari araç alındığından davacının bir zararı bulunmadığını bu sebeple hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacı tarafından …, … ve …’ı Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarih ve … yevmiye no.lu vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği, dava konusu kredi kullandırım öncesinde söz konusu vekaletnameye ait azilnamenin davacı bankaya iletilmesi ve/veya ihtar edilmesi yönünde herhangi bir talebe/talimata ya da davalı bankaya iletildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı,söz konusu vekaletname ile …’ın verilen yetkiler ile davalı bankadan kredi kullanımı yapabileceği, davacı tarafça aşamalarda, vekilin yetkisi olmadığı halde aynı vekalet ile araç alım satım işlemlerini de yaptığı ileri sürülse de; Emniyet Müdürlüğünün 15/03/2017 tarihli yazı cevabı ekinde sunulan, Eyüp … Noterliğinin 05/08/2013 tarih … yevmiye nolu ticari plaka araç satış sözleşmesinin de davacı adına vekil … tarafından imzalandığı, ancak davacı tarafın iddia ve beyanlarının aksine davacı tarafça dosyaya sunulan Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve … yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak değil, Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve … yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak davacı adına vekili tarafından imzalandığı, davacı adına kayıtlı … plaka sayılı aracın devredildiğinin belirlendiği, yine Emniyet Müdürlüğünün aynı yazı cevabı ekinde bulunan Eyüp … Noterliğinin 29/08/2013 tarih … yevmiye nolu ticari plaka araç satış sözleşmesinin de davacı adına vekil … tarafından imzalandığı, ancak davacı tarafın iddia ve beyanlarının aksine davacı tarafça dosyaya sunulan Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve … yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak değil, ancak Eyüp… Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve … yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak davacı adına vekili tarafından imzalandığı, … plaka sayılı aracın davacı adına devralındığı, davacı tarafça dosyaya sunulan vekaletnameden başkaca iki adet vekalet daha bulunduğu, bunlara dayalı olarak davacı adına araç alım satımı yapıldığı, yine iddianın aksine, Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve … yevmiye nolu vekaletnamesi ile davacı tarafından vekil …’a (ve başkaca vekillere) kredi çekmeye ve bununla ilintili bankacılık işlemleri yapmaya, hassaten de davalı bankadan kredi çekmeye ve sair işlemler yapmaya dair yetki verildiği, vekaletname ile kredi çekilmesine engel bir yasal düzenleme olmadığı gibi, teamüle aykırı bir durum da olmadığı, vekaletle kullanılan başkaca kredilere ilişkin tespitlerin yer aldığı 27/01/2022 tarihli rapor ile belirlendiği, her ne kadar davacı vekilince, davacının bilgisi dışında kredi çekildiği, bunun öğrenilmesi ile vekilin 16/09/2013 tarihinde azledildiği ileri sürülmüş ise de, 11/09/2022 tarihli raporda, kredi kullandırım tarihinin 27.08.2013 olduğu, ödeme planının vekaleten … imzası ile imzalandığı, 02.09.2013 tarihinde kredinin ödeme planında değişiklik yapıldığı, yeni bir ödeme planı oluşturulduğu, söz konusu ödeme planını …’nun imzaladığı, kredi çekildiği tarihte davacının Amerika’da olduğu, davacının 16/09/2013 tarihinde …’ın kredi çektiğini öğrendiğinde 16/09/2013 tarihinde …’ı vekillikten azlettiği beyan edilmiş ise de, fiili durum ile keyfiyete ilişkin sunulan beyanların örtüşmediği, davaya konu kredinin tahsisi öncesi yapılan işlemlere ilişkin tespitler, davacı tarafça aşamalarda yönetmelikte anılan hesap durum belgesinin alınmadığı iddiaları karşısında, dava konusu kredi kullanımı öncesinde, …’ya ait 2012 yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi, ( söz konusu beyanname üzerinden davacı … adına kayıtlı 5 adet mesken olduğunun belirlendiği,) beyanname ekinde İşletme hesabı özeti olduğunun belirlendiği, 27.08.2013 tarihli İstihbarat Raporu ile 2012 yılı Vergi Levhasının alındığı, … adına kayıtlı … plakalı taksiye ait ruhsatın, alınacak araca ait plaka satış sözleşmesi ve ruhsat, vekaletname, İstanbul Bağcılar Kamyon, Kamyonet, Otobüs, Minübüs ve Şoförler Esnaf odasından alınmış faaliyet belgesinin alındığı, bilirkişi heyetinin bankanın kredi kullandırımı için dava dışı …’dan aldığı …’ya ait evrakın bankaların ticari kredi verirken firmalardan alması gereken belgeler için yeterli olacağı ve bankacılık mevzuat ve uygulamalarına uygun olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği ,mevcut delil durumu itibariyle davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; davalı bankanın Krediler Yönetmeliği’nin 8. ve 9. Maddelerindeki yükümlülüklerini yerine getirmeden, müvekkilin mali tablolarını, gelir durumu belgesi ve sair evrakı , istihbarat, mali analiz, ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtlarına ilişkin belgeleri almadan yasa ve yönetmelik hükümleri ile bankacılık usul ve teamüllerine aykırı şekilde vekalet yolu ile kredi kullandırdığını, vekaletname ile kredi kullandırılmasının Bankacılık Kanunu’na göre yayımlanan Kredi İşlemleri Hakkında Yönetmelik ile bankacılık teamüllerine uygun düşmediğini, vekaletnamenin içeriğine konan ibarelerle davacı adına vekaleten kredi çıkarmak suretiyle kredi kullanılmayı amaç edinen, iyi niyetli olmayan, müvekkilin iyi niyetinden, saflığından yararlanmayı amaçlayan vekilin bu davranışı karşısında davalı bankanın da bankacılık kanunu ile bankacılık ilke ve teamüllerine göre hareket etmesi gerekirken, istihbarat, mali analiz, kredi kayıt bürosu, bilanço ve kar zarar tablolarını değerlendirmek ve banka yönetim kurulu kararı ile bankacılık ilke teamüllerine uygun olarak kredi tahsis edilmesi gerekirken 740.000-TL gibi önemli tutarda bir kredinin Noterde tanzim edilen vekaletnameye dayanarak şubece kredi kullandırılmasından ayrıca banka üst yönetiminin de iç kontrol ve risk yönetimi gereğince üzerine düşeni yerine getirmemiş olmasından dolayı davalı bankanın ağır kusurlu olduğunu, davalı bankanın yasaya ve bankacılık teamüllerine aykırı kredi kullandırımı neticesinde davacı müvekkilin zarara uğratıldığını, davalı banka şubesi yetkilileri, bu krediler çekilirken özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek teyit için müvekkile ulaşmadıklarını, Noterden teyit alındığını ispat edecek herhangi bir belge sunulmadığını, teyit belgesi alınmamış olmasının bankanın özen yükümlülüğüne aykırı olduğunu, bu denli büyük miktarlı kredilerde bankanın mutlaka vekâlet veren asile telefonla dahi ulaşıp teyit alması ve bilgilendirme yapması gerekirken, davalı bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması neticesinde müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davalı banka kredi yönetmeliğinin 8.ve 9. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeden, …’nun mali tablolarını, gelir durumu belgesi ve sair evrakları almadan, istihbarat, mali analiz, ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtlarına ilişkin belgeleri almadan yasa ve yönetmelik yükümlülüklerine bankacılık usul ve teamüllerine aykırı şekilde vekalet yoluyla kredi kullandırıldığını ileri sürerek eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava; vekaleten kullandırılan kredi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve bankaya ödenen bedelin istirdadına ilişkindir. Davacı tarafça menfi tespit istemi, davacının ticari taksisi olan … (dava dilekçesinde … olarak yazılıp sonra maddi hata olduğu bildirilerek … olduğu belirtilen) plakalı aracın işletmesi sebebiyle …’ı Eyüp … Noterliği’nin … yevmiye nolu 05/08/2013 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği, vekaletin muhteviyatını tam olarak bilmeden ticari taksi işletmesi yapan … ve çalışanlarına güvene dayanarak verildiğini, vekaletnamede yer alan krediye ilişkin açıklamanın muğlak görüldüğü, aracı rehin ederek kredi kullanılabileceğinin düşünülmediği, davacının kredi çekme talimatı vermemiş olduğunu, vekilin görevini kötüye kullanarak kredi kullandığını, davacıyı bilgilendirmediğini, krediyi de davacıya vermediğini, keyfiyetin öğrenilmesi ile vekilin 16/09/2013 tarihinde azledildiğini, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacıya teyit için dahi ulaşma girişiminde bulunmadığını, bunun sonucu davalının çektiği 617.300-TL krediyi araç üzerinde ki rehini kaldırmak için baskı altında davacının ödediğini, davalı bankanın bankacılık alanındaki uygulamalara aykırı şekilde işlem yaparak davacının zarara uğramasına sebebiyet verdiği iddialarına dayandırılmıştır. Eyüp … Noterliğinin 05.08.2013 tarîh ve .. yevmiye nolu vekaletnamesi ile, davacının diğer vekiller yanı sıra …’a, adına kayıtlı araçlara ilişkin bir kısım işlere dair yetki verdiği, bundan başka TC Bankalarından kullanacağı her türlü kredi nedeniyle adına dilediği bedel ve şartlarla kredi kullanmaya, davacıyı borçlandırmaya, kredi sözleşmelerini tanzim ve imza etmeye, kredi bedellerini tahsil etmeye, kullanılacak kredi nedeniyle adına kayıtlı araçları, ticari plaka hattını, banka lehine rehnetmeye, rehin sözleşmelerini ve yediemin senedi imzalamaya, borcun bitiminde takyidatları kaldırmaya, ibraname almaya, trafik şubesine ibraz edip gerekli yazıları almaya, haciz ve rehin koymaya kaldırmaya ve bu konuda gerekli bütün işlemleri yapmaya, vs yetkileri tanıdıktan sonra ayrıca ve özellikle …Bankası A.Ş.’nin merkez ve sair şubelerinden dilediği miktarlarda her türlü nakdi/kredi/fonları talep etmeye ve kullanmaya, kullanılmış ve kullanılacak fon/kredileri veya kredi limiti artırımları nedeniyle kredi sözleşmelerini, talep formlarını ödeme talimatlarını, ödeme planlarını, taahhütnameleri imzalamaya, her türlü belgeyi imzalamaya, tanzim ve düzenleyip vermeye, kullandığı ve kullanacağı kredileri, dilediği şartlarla yeniden yapılandırmaya yetki tanıdığı belirlenmiştir. Aynı vekilin(… ) yaptığı başkaca şahıslara ait kredi kullandırımı neticesinde yapılan yargılama sonucu Yargıtay 11.HD’nin 2021/3374 esas, 2022/7370 karar sayılı 25/10/2022 tarihli ilamında “davacının vermiş olduğu vekaletname ile Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan tüm bankalardan diledikleri koşullarla kredi kullanma hususunda dava dışı kişileri yetkilendirdiği, bu geçerli vekaletname uyarınca dava dışı kişilerin davacı adına kredi kullandıkları, bu kredilerin kısmen ödendiği, bakiye kısmının ödenmediği anlaşılmıştır. Bankanın geçerli olan vekaletnameye uygun olarak işlem yapması karşısında davacının kredilerden sorumlu olacağı, bunun yanında bankaların güven kurumu olması tek başına vekaletnameye değer vermemesi veya vekaletname içeriğinden açıkça yetki verildiği belirlenen hususlarda ayrıca araştırma yapması zorunluluğunu ortaya koymaz. Tüm bu hususlar karşısında, bankanın vekaletname uyarınca davacı adına kredi kullandırması usul ve yasaya ve vekaletname içeriğine uygundur. Nitekim, 3. kişilerce … ve çalışanlarına verilen vekaletnamelere dayalı olarak davalı bankadan kullanılan kredilere ilişkin açılan menfi tespit davalarında da Dairemizce ve Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nce aynı sonuçlara ulaşılmıştır (Dairemizin 17.03.2022 gün, 2020/7459 Esas-2022/2065 Karar sayılı ve Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2016 gün, 2016/3383 Esas-2016/13900 Karar sayılı ilamları). Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, belirtilen hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir. “denilmiştir. Davacı tarafından verilen vekaletnameye istinaden dava dışı vekil aracılığıyla davalı banka tarafından kredi kullandırıldığı, kredi verilirken istihbarat ve mali analizlerin yapıldığı ,davalıya kusur atfına neden olabilecek bankacılık teamüllerine aykırılık bulunmadığının bilirkişi incelemeleri ile belirlendiği , davacının kredi kullandırımı yapıldıktan sonra bilahare vekilini azil ettiği,yukarıda yazılı emsal Yargıtay ilamında açıkça yazılı olduğu üzere vekaleten kredi kullandırımına engel bulunmadığı belirlendiğinden davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 19/04/2023