Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/76 E. 2023/90 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/76
KARAR NO: 2023/90
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2022/434 Esas 2022/564 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Görevsizliğe ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin geçen yıllardan davalı firmadan almış bulunduğu promosyon bileti ile Fas ülkesine uçtuğunu, 02.07.2021 uçuşu gerekçesiz bir nedenle iptal olduktan sonra ayın 12’sine kadar yapılamayacağı bildirilen uçuşların 6 Temmuzda yapıldığını, uçuş sözleşmesinin sağladığı hakları ve borç sebebinin bilirkişi marifetiyle saptanarak ödenilen belirsiz giderlerinin tamamı ile … uçuşuna ödenilen şimdilik 2.244-TL ile saptanacak yabancı bir ülkede zorunlu kalış/barınma/yol ve diğer giderleri için şimdilik 756-TL maddi belirsiz alacak haklarının toplamda 3.000-TL ile, 20.000-TL manevi tazminatın olay gününden itibaren ticari ve yasal faizinin davalı firmaya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; görevli olan mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini, biletin promosyon bilet olarak davacıya tanımlandığını, COVİD-19 salgını sebebiyle iptal olan uçuşların belirtilen telefon numarasına aramalar sağlanarak, gerektiğinde mesaj ve mail gönderilmek suretiyle bildirildiğini, uçuş iptalinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacının zararı ve herhangi bir talep hakkı bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı hava yolu şirketi arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, davacının yapmış olduğu yolculuğun mesleki ve ticari amaçla yapılmadığı, bu haliyle davacının tüketici konumunda olduğu, görevli mahkemenin de tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; uluslararası seyahatlerin asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiğini, bu yönde Uyuşmazlık Mahkemesinin 2020 yılında vermiş olduğu kesin nitelikte kararın mevcut olduğunu, davacının uçuşunun Fas-Türkiye arasında olduğunu, uyuşmazlığın mutlak ticari iş olarak kabul edilmesi gerektiğini, görevsizlik kararının hatalı olduğunu, asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hava yoluyla yolcu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “6502 sayılı kanunun 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.Aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.” Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda davacının mesleki amaçlı seyahat ettiğine ilişkin delil bulunmayıp, promosyon bilet nedeniyle uyuşmazlık doğmuştur. Uluslararası bir taşıma olması da mahkemenin görevini etkilemeyecektir. 2920 sayılı kanun uluslararası sözleşmelere ve TTK’na atıf yapmıştır. Bununla birlikte, davacının tüketici olması ve 6502 sayılı kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (k)bendindeki diğer koşulların bulunması sebebi ile dava konusu işlem tüketici işlemi niteliğindedir ve aynı yasanın 73/1.maddesi uyarınca görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Zira 6502 sayılı kanunun 83. maddesinde, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle; davanın açılma tarihi itibariyle taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2023