Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/733 E. 2023/571 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/733
KARAR NO: 2023/571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/957 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin öğrenci personel taşıma işi ile iştigal ettiğini, 21/05/2012 tarihli … fatura nolu alım satım ile davalı şirketten … plakalı 2012 model … marka ticari minibüsü taksitle satın aldığını, işletmek üzere şoför …’e 01/01/2013 tarihli sözleşme ile kiraladığını, müvekkilinin eşinin vefatı sonrasında kredi ödemelerinde sorun yaşadığını, davalı şirket sahibinin aile dostu olduğunu, müvekkiline aracı kağıt üstünde kendi firmasına devretmesi ve yeniden bu defa şirket üzerinden kredi alınması ve kredi taksitlerini müvekkilinin ödenmesini teklif etmesi üzerine davalı şirkete devir yapıldığını, hatta servis işletme ruhsatını da devrettiğini, davalı adına kayıtlı gözüken aracın taksitlerinin davalı şirkete müvekkilinin hesabından ödendiğini, 9 yıl boyunca aracı müvekkilinin işlettiğini, davalının işleri bozulunca şirketi oğlu …’na devrettiğini, müvekkiline borcu biten aracın devredilmediğini, aracına el konulduğunu, öncelikle … plakalı … marka aracın 3.kişilere devrinin önlenmesine dair tedbir kararı verilmesini ,aracın müvekkili adına tesciline ,zararlarının karşılanmanı talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece 28/11/2022 tarihli tensip tutanağının 11.maddesinde, dava konusu tedbir talebinin ihtiyati tedbir isteyen vekilinin iddialarının, taraflar arasındaki alacak-verecek durumunda yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle HMK 389 gereğince aranan yasal koşulların ve yaklaşık ispatın takdiren gerçekleşmediği sabit bulunduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; dava dilekçesi ekinde sunulan müvekkil servis işletme vergi kaydı, … Plaka nolu 1012 model … marka ticari araç alım faturası, müvekkilin işletenine yaptığı kira sözleşmesi, davalıya emaneten kredi yenileme için yapılan 13.1.2014 tarihli devir sözleşmesi ve ,İstanbul Büyükşehir belediyesi kendi adına olan ve Servis işletme ruhsatını da davalıya müvekkilin krediler için ödediği … bank Esenkent … bank 1048 şube kodlu TR … Hesap Hareketleri, … bankası 19.12.2013 tarihinde tescil edilen ipotek belgesi teminatı ile davalı İşbankasından davalı 3.kişiye borcunu ödemesi için güvene dayalı verilen ipotek belgesi ile müvekkilinin kendi adına olan İstanbul Büyükçekmece 2.bölge … köyü … ada .. parsel de … Apartmanlardaki …Kat .. Nolu dairesinin tapu ipoteği, davalının müvekkilin aracını işletenine verdiği Bakırköy …Noterliği 28.8.2015 tarih ve … yevmiye nolu vekaleti örneği, 21.10.2021 ifade tutanakları, müvekkilin aracını işleten …’in OGS hesap otomatik ödeme talimatı … hesap nosu ile … hesabından yapılan ödemeler şeklindeki delillerin haklılığını yaklaşık olarak ispat eder nitelikte olduğunu, ara kararın kaldırılarak … plakalı aracın 3.kişilere devrinin önlenmesine dair tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, alım satım sözleşmesinden kaynaklı aracın davacı adına devir ve tescili ile tazminat istemli davada aracın 3.kişilere devrinin tedbiren önlenmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklinde olup; aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak, talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Somut olayda; davacı taraf, kredileri ödeyememesi sebebiyle aracı kağıt üzerinde davalı şirkete devrettiğini ve yeniden kredi çekildiğini, davalı şirket adına çekilen kredinin kendisi tarafından ödediğini, aracı işletenin kendisi olduğunu, ancak aracın kendisine iade edilmediğini ileri sürülmüştür. Ancak davacı tarafın iddiaları yargılamaya muhtaç olup, davacı tarafça dosyaya sunulan deliller kapsamında, yargılama dosyasının bulunduğu aşama itibariyle de davacının iddiası yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamamıştır. Bu nedenle somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2023