Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/720 E. 2023/574 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/720
KARAR NO: 2023/574
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2023 (Ara Karar)
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili şirketin davalı … Anonim Şirketi’nden Beyoğlu … Noterliği … Yevmiye Numaralı Araç Satış Sözleşmesi uyarınca … Plakalı Aracı ticari alım-satım çerçevesinde ayıpsız vaadiyle 17/08/2022 tarihinde 2.975.000-TL bedelle satın aldığını, devam eden süreçte aracın başka bir şahsa satılacağı sırada davaya konu … plakalı araç üzerine Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/735 E. Sayılı dava dosyasıyla ihtiyati tedbir konulduğunun fark edildiğini, davalı taraf ile dava şartı ticari arabuluculuk görüşmeleri yapılmış olup görüşmeler anlaşamama olarak sonuçlandığını, müvekkilinin, olay hiç yaşanmasaydı aynı tutarda başka bir otomobil alabileceğini, günümüze gelindiğindeyse Ocak 2023 tarihinde … marka 2015 model dizel bir aracın fiyatının 4.000.000-TL civarında olduğunu, araç bedellerinin, araçların ithal olmasından dolayı dövizdeki artışa paralel olarak artmakta olup, müvekkilinin ticaret yaptığı paranın tedbirli araçla birlikte bağlı kaldığını ve müvekkilinin ticaret yapamaz hale geldiğini, bu nedenle müvekkili şirketin 4-5 aylık süre zarfında hem aracı ihtiyati tedbir şerhinden dolayı satamaması, hem de söz konusu ticareti yapmasaydı aynı nitelikte araç piyasasının 1.000.000-TL’ye yakın düzeyde açıkça artması nedenleriyle zarara uğradığının net bir şekilde açık olduğunu, açıklanan bu zarara ilişkin hususların teknik bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyduğundan zarar miktarının şu anda net olarak tespit edilemediğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunduğunu, belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla HMK md. 107 kapsamında belirsiz olarak şimdilik 100’er TL ve 100 USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirketin banka hesapları ile taşınmazları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacı vekili, dava dilekçesinin talep sonucunda her ne kadar davalı şirketin banka hesapları üzerine ve ayrıca davalı şirketin taşınmazlarına ihtiyati tedbir verilmesi/ ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiş ise de; eldeki davanın dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimine göre ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, bu itibarla davalı şirketin taşınmazlarının mülkiyetinin yahut şirket banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin yalnızca uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebileceği, dolayısıyla davalı şirketin banka hesaplarının ve taşınmazlarının uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, davalı taraftan 17/08/2022 tarihinde ayıpsız vaadiyle 2.975.000-TL bedelli araç satın alındığını, aracın başka şahsa satılacağı sırada dava konusu araç üzerinde ihtiyati tedbir kararı olduğunun fark edildiğini, TBK’nın 223. Maddesinin ikinci fıkrasında satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılmayacak bir ayıp bulunması halinde bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği düzenlendiğini, yani olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp için 8 günlük inceleme ve ihbar süresinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın giderilebilmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi konulması gerektiğini, ihtiyati tedbirin şartları oluştuğunu, mahkeme kararına dayanak gösterilen gerekçelerin hukuki bir açıklaması bulunmadığını, kararın kaldırılarak ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ayıplı mal sebebiyle zarara uğranıldığı iddiasına dayanılarak açılan tazminat istemli davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. HMK’nın 389.maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davanın dava dilekçesindeki iddanın ileri sürülüş biçimine göre ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, bu itibarla davalı şirketin taşınmazlarının mülkiyetinin yahut şirket banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Bu kapsamda davalı şirketin banka hesaplarının ve taşınmazları dava konusu olmadığından, HMK’nın 389. maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerlerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki talep yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, istinaf nedeni yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2023