Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/69 E. 2023/75 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/69
KARAR NO: 2023/75
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2022
NUMARASI: 2022/355 Esas 2022/590 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Tasfiye Halinde … San. Tic. Ltd Şti. ile müvekkili … tarafından, İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesinin 2017/228 esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip tutarının 173.311,60-TL işçilik alacakları nedeniyle dava ve takip başlatıldığını ,ödeme emirlerinin usulüne uygun şekilde davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen şirketin tasfiyesine karar verilip şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, alınan tasfiye kararının müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediğini,6102 Sayılı TTK`nın 547. maddesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebileceklerinin belirtildiğini, sicilden terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanması ve yürütülmesinin tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkün olduğunu, …Ticaret Limited Şirketi’nin (Vergi No:…) ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı tasfiye memuru vekili, şirketin Üsküdar … Noterliğinin 22/11/2019 tarih … tasdik sayılı kararı ile tasfiye sürecine girdiğini, şirketin herhangi bir aktif veya pasif malvarlığı bulunmadığını, çağrıya rağmen herhangi bir başvuru yapılmadığını, tasfiyenin yasal hükümlere uygun yapıldığını, icra takibinde şirketin borçlu olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, şirketin tasfiyesinin takip tarihinden evvel sona erdiğini, takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu tüm hak ve alacaklar davacıya ödendiğinden davacının hukuki menfaatinin olmadığını, icra dosyasında davacıya yetki belgesi almak üzere süre verilmiş ise de; anılan takip usulsüz olduğundan bu davanın görülmesi ve ilgili dosyadan yetki belgesi alınmasının da usulsüz olduğunu belirterek , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; müvekkilinin 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurunun kusurundan dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğunu belirterek, davanın reddine, müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden derdest icra takibi olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı … yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili; şirketin Üsküdar … Noterliğinin 22/11/2019 tarih … tasdik sayılı kararı ile tasfiye sürecine girdiğini, şirketin herhangi bir aktif veya pasif malvarlığı bulunmadığını, çağrı yapıldığını ancak herhangi bir başvuru yapılmadığını, tasfiyenin yasal hükümlere uygun yapıldığını, icra takibinde şirketin borçlu olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, şirketin tasfiyesinin takip tarihinden evvel sona erdiğini, takibin usulsüz olduğunu, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu tüm hak ve alacaklar davacıya ödendiğinden davacının hukuki menfaatinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 21/07/2020 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, şirket aleyhinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borçlu olarak bulunduğu, takibin sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. H.M.K.’nın 326-(1) maddesi uyarınca; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Şirketin tasfiyesinden evvel şirket aleyhinde 19.4.2017 tarihinde işçilik alacakları nedeniyle açılan dava sonuçlanmadan tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle tasfiyenin tam olarak tamamlandığı kabul edilemez. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin tam olarak yapıldığı savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalı tasfiye memuru …’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 135-TL posta masrafının davalı tasfiye memuru …’ndan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/01/2023