Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/673 E. 2023/641 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/673
KARAR NO: 2023/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2022
NUMARASI: 2022/518 Esas – 2022/941 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2023
Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin kar elde etmek amacıyla davalı şirkete yatırım yaptığını, yönetim kurulu başkanı …’in İsviçre’ye müvekkilinin yanına gelerek davaya konu hisse senetlerini müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinden hisse senetleri ile ilgili gereken imzalar alındıktan sonra müvekkili ile hiçbir şekilde iletişime geçilmediğini, müvekkilinin şirket ile ilgili toplantılardan ve faaliyetlerden bu zamana kadar haberi olmadığını, 18/11/2000 tarihli teslim-tesellüm belgesi ile davalı şirket tarafından 12.000-DM tutarlı 50.000-TL değerinde 7394 hisse senedi belge nolu ve 50.000-TL değerinde 7395 hisse senedi belge nolu makbuzun müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin davalı şirkete toplam 12.000-DM tutarında yatırım yaptığını, müvekkilinin parayı çekmek istediğinde ise müvekkiline paranın iadesinin yapılmadığını, müvekkilinin davalı tarafından kandırıldığını, yapılan işlemin Alman kanunlarına aykırı olup, milletlerarası niteliğe sahip bir usulsüz faaliyet olduğunu, izinsiz bir şekilde halka arz adında insanlardan para toplanarak müvekkili ve diğer vatandaşların mağdur edildiğini,davalının izinsiz halka arz girişiminde bulunduğunu ve davalının sebepsiz yere zenginleştiğini, 1 Euro’nun 1.95583-DM’ye eşit ve sabit olduğu dikkate alındığında 12.000-DM’nin karşılığının 6.135,50-euro olduğunu belirterek tazminat alacağının tam olarak belirlenmesinin dava tarihi itibariyle mümkün olmaması nedeniyle, şimdilik müvekkilinden alınan 6135.50-Euro’nun tahsil tarihi itibariyle 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 7194 Sayılı Kanunun 41. Maddesinde düzenlenen geçici 4. madde gereğince karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, bir an için davacının belge asıllarını ibrazının mümkün olduğu kabul edilse bile davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, müvekkili şirkete ait hisse senetlerinin hamiline yazılı hisse senedi olduğunu, ilk tedavülden sonra hisse senedinin kimin elinde olduğunun ancak senetlerin ibrazı ile belirlenebileceğini, davacının öncelikle elinde hisse senedi olduğunu ispatlaması, hamil olduğunu müvekkili şirkete ihbar etmesi ve açtığı davada varsa elinde olan hamiline hisse senedi asıllarını mahkeme kasasına ibraz etmesi gerektiğini, aksi taktirde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin SPK mevzuatına tabi olduğunu ve bütün işlemlerini SPK mevzuatına göre yürüttüğünü, şirketin SPK mevzuatı çerçevesinde ve kuralına uygun şekilde pay senedi çıkardığını, üçüncü kişilere bu durumun ilan edildiğini, üçüncü kişilerin de bildirilen değerler üzerinden istedikleri miktarda pay senedi alma haklarını kullandıklarını, ayrıca davacının olmayan kardan pay talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, 7194 Sayılı Kanun gereğince davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; 05/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7194 Sayılı Kanun’un 41. Maddesi ile yürürlüğe giren geçici 4. maddenin ikinci fıkrasında; birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğini, yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin ortaklık üzerinde bırakılacağının düzenlendiği, davalı şirketin 7194 sayılı kanunun 41. maddesi ile 25/03/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde kapsamında olmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 6.135,50-Euro’nun tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete 12.000 Alman Markını kar elde etmek amacıyla ödediğini, 18/11/2000 tarihli teslim tesellüm belgesi adlı belge çerçevesinde davalıya ait hisse senetlerinin müvekkiline verildiğini ileri sürerek, 12.000-DM’nin karşılığı olan 6.135,50-Euro’nun tahsilini talep etmekte olup, mahkemece 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile 3332 Sayılı Kanuna eklenen Geçici 4. maddesi gereğince davanın konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’nun 41. maddesinde, 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklara karşı anılan yasada belirtilen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği düzenlenmiştir. Yasanın açık düzenlemesi gereğince bir anonim ortaklığın bu yasa kapsamında değerlendirilmesi için 31/12/2014 tarihine kadar pay sahibi sayısı nedeniyle paylarının halka arz olunmuş sayılması, yani anılan tarihe kadar en az 500 ortağının bulunması ve paylarının borsada işlem görmesi gerekmektedir. Davalı şirketle ilgili davacısı farklı olan benzer davada, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/09/2022 tarihli 2021/3446 E. 2022/5556 K. Sayılı kararında; davalı şirketin, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 04/11/2015 tarih ve 11801 sayılı yazısı eki belgelerden, 25/11/2011 tarih ve 39/1066 sayılı kararı ile İMKB tarafından belirlenecek pazar veya platformda üyelik için başvuruda bulunduğu, ancak eksikliklerini tamamlamadığı, eksikliklerini tamamlaması için bilgilendirmesine karar verildiği, 03/04/2015 tarih ve 9/372 sayılı kurul kararıyla da Sermaye Piyasası Kanunu kapsamından çıkarılmasına karar verildiği, davalı şirketin 7194 sayılı Kanunun 41. Maddesindeki şartları sağlamadığı tespit edilmiş, davanın esasına ilişkin karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin karar verilmesine yer olmadığına dair kararının bozulmasına karar verilmiştir.Dolayısıyla davalı şirketin yukarıda belirtilen yasa kapsamında belirtilen şartları sağlamadığı, 7194 Sayılı Kanunu’nın 41. Maddesi ile getirilen düzenlemenin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın esası hakkında inceleme yapılması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/518 Esas – 2022/941 Karar sayılı 26/10/2022 tarihli kararının, HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/05/2023