Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/661 E. 2023/1491 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/661
KARAR NO: 2023/1491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2022
NUMARASI: 2021/514 Esas – 2022/409 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın davalı …Ltd. Şti tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı banka ve davalılar arasında taksitli ticari kredi sözleşmesi ve bu krediye bağlı olarak kredili bankomat kartı sözleşmesi akdedildiğini, davalılara kredi kullandırıldığını, davalıların bu borca karşılık teminat olarak … plakalı aracı rehin sözleşmesi ile davacının lehine rehin olarak verdiklerini, davalıların kredi borcunu ödememesi üzerine davalılar aleyhine Çerkezköy İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibin başlatıldığını, davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, Tekirdağ … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibin yetkili icra dairesinde devam ettirildiğini, davalıların takibe itiraz ettiğini, icra takip borcunun davalıların kullandıkları krediye ilişkin olarak geri ödedikleri kredi borcunun mahsubundan sonra ödenmeyen bakiyeye ilişkin olduğunu belirterek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalılar sunduğu beyan dilekçeleri katıldığı duruşmalardaki beyanında, müvekkilinin davacı bankadan kredi kullandığını, ancak herhangi bir borcunun olmadığını, bankanın elinde bulundurduğu bilgi ve belgeleri sunmadığını, takibe konulan miktarın gerçek borç olmadığını, yapılandırma nedeniyle itirazın iptalinin konusu kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ilk olarak 26/09/2017 tarih, 2016/754 E. 2017/822 K. sayılı kararla davanın kısmen kabulü ile davalıların itirazın kısmen iptaline, kredili mevduat hesabına ilişkin 2014,73-TL asıl alacak 237,91-TL işlemiş faiz, 11,90-TL faiz BSMV tutarı ve 180.81-TL noter masrafı olmak üzere toplam 2.445,35-TL üzerinden, ticari krediye ilişkin 12.133,90-TL asıl alacak, 1.432,81-TL işlemiş faiz, 71,64-TL faiz BSMV si 1962,20-TL hesap kat tarihine kadar işletilmiş faiz olmak üzere toplam 15.600,55-TL üzerinden takibin devamına, davalı borçlunun takipden sonra dava açılmadan önce ödediği 9.750-TL banka havalesi, 4.500-TL nakit ödeme olmak üzere toplam 14.250-TL’nin icra müdürlüğünce tahsilde tekerrür olmamak üzere mahsubuna, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bahsi geçen kararın davalılarca istinafı üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 25/12/2020 tarih, 2018/279 E. 2020/2251 K. Sayılı kararıyla, davacı alacaklının yetkili icra dairesindeki takip tarihi itibarı ile 4.500-TL’lik ödemeyi mahsup ederek takip talebinde bulunması gerektiği, yine takipten sonra davadan önce yapılan 9.750-TL ödemenin alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, bilirkişi raporunun denetlenebilmesi için davalı yanca sunulan kredi yapılandırmasına ilişkin protokol, ödemeler ve tüm eklerin bankadan celbi ile 31.12.2015 Tarihli 4.500-TL bedelli ödemenin takipten önce olduğu, 25.01.2017 tarihli 9.750-TL ödemenin ise takipten sonra davadan önce olduğu dikkate alınarak ödeme tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılarak kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faizden mahsubu ile dava tarihi itibarı ile alacağın tespit edilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece bu defa 20/04/2022 tarihli karar ile Tekirdağ İcra Dairesinden gelen yazı cevabında dosya borçlusu adına kayıtlı … plakalı aracın Marmaraereğlisi İcra Dairesi’nin … Talimat sayılı dosyasından 26.800-TL bedelle ihale edildiğinin, ekli sıra cetveline istinaden 18/03/2029 tarihinde 24.779,36-TL’nin dosya alacaklısı … Bankası’na gönderildiğinin ve 2054,25 TL’nin banka tarafından dosya alacağının bitmiş olması sebebiyle takip dosyasına iade edildiğinin, bu tutarın sıra derece kararında 2. Sırada olan Tekirdağ Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne gönderileceğinin bildirildiği, bu durumda takibe konu alacağın davacı tarafça tahsil edildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle takip dosyasına ilişkin alacak tahsil edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Ltd. Şti istinaf dilekçesinde; istinaf mahkemesi kararında hangi dekontta ve hangi tarih itibariyle ödemenin dikkate alınması gerektiğinin özellikle vurgulandığını, kararın maddi hatalarla dolu olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, takibe konulan borcun gerçek olmadığını, istinaf kararı sonrasında davanın konusuz kaldığına ilişkin bir beyanlarının olmadığını, Banka tarafından 26/01/2021 tarihinde dosyaya gönderilen yazıda KMH hesaplarının kapalı olduğunun belirtildiği, buna rağmen bilirkişiler tarafından 2.445,34-TL KMH’dan kaynaklanan borç hesap edildiğini, bankanın takip talebindeki KMH alacak talebinin yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda 1.674,44-TL’lik ödemenin dikkate alınmadığını, KMH borcu düşüldüğünde bankanın hesap edilen borcunun 15.600,55-TL olduğunu, bankaca ikrar edilen 1.160,44-TL ödeme de dikkate alındığında toplam 15.410,44-TL ödemenin mahsubu sonucunda ve faizin azalması ile davacı bankadan 540,98-TL alacaklı hale geldiklerini, istinaf mahkemesi kararının bilirkişi tarafından aleyhlerine yorumlandığını, istinaf kararında hangi ödemeye ne kadar faiz işletileceği hesaplanarak karar verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, borç ödenmesine rağmen rehnin kaldırılmayarak müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı bankanın Tekirdağ Şubesi ile davalı şirket arasında 90.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in sözleşmeye 90.000-TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, kredi sözleşmesinin teminatı amacıyla … ile davacı banka arasında araç rehin sözleşmesi tanzim edildiği, davalıların asıl borçlu ve kefili oldukları kredi sözleşmesi borcunun ödenmemesi nedeni ile kredi hesabının kat edildiği,taraflara ihtarname tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine, Tekirdağ İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası davalılara karşı 18.531,37-TL’nin tahsili amacıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, rehnin paraya çevrilmesi sonucunda satış giderleri düştükten sonra icra dosyasına yatan 24.779,36-TL’nin icra dosyası borcunu karşılaması nedeniyle dosyanın infaz edildiği, bu nedenle mahkemece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça davanın konusuz kalmadığı ileri sürülmekte ise de karara karşı davacının aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığı, karar verilmesine yer olmadığına dair kararının davalının lehine olduğu, aleyhe karar verme yasağı ilkesi de dikkate alındığında davalının aksi yöndeki istinaf nedenleri haklı görülmemiştir. İlk istinaf incelemesinde alacak miktarının davalıların 4.500-TL ve 9.750-TL ödemeleri dikkate alınarak dava tarihine göre hesaplanması gerektiğine işaret edilmiş ise de icra dosyası infaz edildiğinden ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden bu aşamada davalıdan fazla bir bedel tahsil edilip edilmediğinin araştırılması, fazla tahsil edilen varsa davalıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir. Her ne kadar ilk istinaf incelemesinden sonra devam eden yargılamada yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmış ise de bahsi geçen bilirkişi raporunda hesaplama yapılandırma protokolündeki şartlara göre yapılmıştır. Ancak bahsi geçen protokolde protokol şartlarının ihlal edilmiş olması halinde protokolle sağlanan tüm indirim ve kolaylıkların kalkacağı kararlaştırılmıştır. Somut olayda protokol şartlarına uyulmadığı anlaşıldığından hesaplamanın protokol hükümleri dikkate alınmaksızın mevcut sözleşme hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Mahkemenin 26/09/2017 tarihli kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredili mevduat hesabına ilişkin; 2.014,73-TL asıl alacak 237,91-TL işlemiş faiz, 11,90-TL BSMV ve 180.81-TL noter masrafı olmak üzere toplam 2.445,35-TL; taksitli ticari krediye ilişkin 12.133,90-TL asıl alacak, 1.432,81-TL işlemiş faiz, 71,64-TL BSMV, 1962,20-TL hesap kat tarihine kadar işletilmiş faiz olmak üzere toplam 15.600,55-TL alacak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Ancak bilirkişi raporunda davalının 16/10/2015 tarihinde yaptığı 1.674,84-TL ödemenin varlığından bahsedilmiş ise de bahsi geçen ödemenin hesaplamada dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalı tarafça 16/10/2015 tarihinde yapılan 1.674,84-TL ödemenin de hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Bununla birlikte davalı tarafından 31/12/2015 tarihinde 4.500-TL, davanın açıldığı tarihten sonra ise 25/01/2017 tarihinde 9.750-TL ödeme yapılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça yapılan 06/07/2015 tarihli 5.000-TL ve 12/06/2015 tarihli 1.160,44-TL ödemeler de bulunmakta ise de davacı tarafça bu miktarların alacaktan mahsubu ile takibin başlatıldığı tespit edilmiştir. Somut olayda fer’ileri aşan ve asıl alacağı azaltıcı nitelikte ödemelerin, faize esas alınacak alacak miktarını değiştirdiğinden ödemenin yapıldığı tarihler dikkate alınarak hesap yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Taraflar arasındaki taksitli kredi sözleşmesinde yıllık % 39 oranında faiz kararlaştırılmıştır. Davacı bankanın alacağına temerrüt tarihinden itibaren % 39 oranda faiz işlemeye başlayıp takipten sonra da aynı oranda faiz işlemeye devam etmektedir. Her ne kadar davalılar, kısmi ödemelerle alacağın son bulduğunu ileri sürmekteler ise de TBK m.100 uyarınca yapılan ödemelerin öncelikle ferilere mahsubu, ödemelerin yapıldığı tarihe kadar işlemiş faiz miktarlarının da dikkate alınması gerekmektedir. Re’sen yapılan hesaplamada; -1.674,84-TL ödemenin yapıldığı 16/10/2015 tarihi itibariyle asıl alacak 14.148,63-TL (12.133,90 taksitli + 2014,73 KMH), işlemiş faiz 3.556,28-TL, BSMV 179,70, ihtarname gideri 180,81-TL olduğu, bu ödemenin öncelikle ferilerden mahsubu ile bakiye 14.148,63-TL asıl, 2.242,13-TL işlemiş faiz ve BSMV alacağının kaldığı; -4.500-TL ödemenin yapıldığı 31/12/2015 tarihi itibariyle asıl alacak miktarına işlemeye devam eden faizlerle birlikte davacı bankanın 14.148,63-TL asıl, 3.380,97-TL işlemiş faiz, 56,70-TL BSMV alacağı oluştuğu, 4.500-TL ödemenin önce fer’ilerden mahsubu ile 13.086,03-TL bakiye asıl alacağın kaldığı; -9.750-TL ödemenin yapıldığı 25/01/2017 tarihi itibariyle işlemeye devam eden faizlerle birlikte 13.086,03-TL asıl 5.514,67-TL işlemiş faiz, 275,73-TL BSMV alacağının oluştuğu, bu ödemenin önce ferilerden mahsubu ile davacının davalılardan 9.126,43-TL alacağının kaldığı, -Rehinli aracın satın bedelinin icra dosyasına girdiği 18/03/2019 tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının 9.126,43-TL asıl 7.721,72-TL işlemiş faiz, 386,08-TL BSMV olmak üzere toplamda 17.234,23-TL’ye ulaştığı, icra avukatlık ücreti 1.979,03-TL ile takip masrafı 610,45-TL’nin ilavesiyle toplam dosya borcunun 19.823,71-TL olduğu, rehinli araç satışından gelen 24.779,36-TL’nin mahsubu ile davalılardan 4.955,65-TL fazla tahsilat yapıldığı sonucuna varılmıştır. İcra Dairesince SGK’ya gönderilen 2.054,25-TL’nin düşülmesi ile 2.901,40-TL’nin davalılara iade edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; icra dosyasına rehinli araç satış bedelinin girmesi ile oluşan fazla tahsilat miktarının 2.054,25-TL değil, 4.955,65-TL olduğu, bu tutarla ilgili de karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davalı şirketin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine verilmesine yer olmadığına, icra dosyasından fazla yapılan tahsilat miktarı 2.901,40-TL’nin icra müdürlüğünce davalılara iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/04/2022 Tarih 2021/514 Esas – 2022/409 Karar sayılı kararının HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine verilmesine yer olmadığına, İcra dosyasından fazla yapılan tahsilat miktarı 2.901,40-TL’nin icra müdürlüğünce davalılara iadesine,”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 269,85-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 316,47-TL peşin harcın mahsubu ile 46,62‬-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yatırılan 299,05‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.300-TL bilirkişi ücreti ve 287,5‬0-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.587,50-TL yargı giderinin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.272,22-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 104,50-TL posta masrafından ibaret yargı giderinin haklılık durumuna göre hesaplanan 20,43-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı şirket lehine takdir olunan 3.622,06-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Mühendislik Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 12,50-TL istinaf yargı giderinin haklılık durumuna göre hesaplanan 10-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 192,50-TL istinaf yargı giderinin haklılık durumuna göre hesaplanan 37-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023