Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/643 E. 2023/466 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/643
KARAR NO: 2023/466
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2022
NUMARASI: 2021/722 Esas – 2022/977 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalının ticari işlemler yaparak, davalıdan boya sipariş ettiğini, sipariş ettiği boyalara istinaden ödeme için 17/11/2017 düzenleme 30/05/2017 ödeme tarihli 16.000-TL bedelli bono düzenlendiğini, boyalarda bozuk çıkması nedeniyle düzenlenen … nolu fatura ile 12.472,33-TL’lik boyanın iade faturasıyla birlikte davalı şirkete iade edildiğini, 3.420,29-TL’nin de şirket yetkilisince düzenlenen 24/05/2018 tarih ve … nolu tahsilat makbuzu ile müvekkili şirketten tahsil edildiğini, söz konusu bedelsiz kalan senetle B.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, müvekkilinin borcu bulunmadığını, B.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının öncelikle teminatsız olmazsa teminatlı olarak durdurulmasına karar verilmesini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, tarafların cari hesap ekstresi ve ticari defterleri incelendiğinde davacının borcu olduğunun sabit olduğunu, davacının müvekkiline verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını, davacının müvekkiline verdiği senetlerin protesto olduğunu, …’ın müvekkili şirketi temsile yetkili olmadığını, müvekkili şirkete teslim edilen mal olmadığını, iade faturasının müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, şirketin ticari defterlerine işlenmediğini beyanla haksız davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin vekillikten çekildiğine ilişkin dilekçesini dosyaya sunduğu, söz konusu çekilme dilekçesinin davacı şirkete 23.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği, dosyanın 28/06/2022 tarihli duruşmasına davacı asilin mazeretsiz şekilde katılmadığı ve davalının da duruşmaya katılmaması nedeniyle HMK.nın 150/1. maddesi gereği duruşma tarihi itibariyle dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren aynı yasa maddesinin 5. fıkrası gereği üç aylık süre içerisinde davanın yenilenme imkanı bulunduğu fakat bu üç aylık süre içerisinde davacı tarafça yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı şirket yetkilisi, dava dosyasının evveliyatında vekille temsil edildiğini, vekil tarafından vekillikten çekilme dilekçesi sunulduğunu, dava ile ilgili tüm tebligatların taraflarına gelmesi gerekirken sehven yapılan hatalardan dolayı taraflarına tebligat gelmediğini, bunun da davanın takipsiz kalmasına neden olduğunu, mahkemece vekillikten çekilme dilekçesi ve devamı belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğinden verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. HMK’nın 150/1 maddesi, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” 5. fıkrası ise “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı vekilinin 17/05/2022 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi sunduğu, çekilme dilekçesinin şirkete çıkartılan tebliğ evrakında 23/05/2022 tarihinde şirket yetkilisi …’a tebliğ edildiğinin yazılı bulunduğu , ancak davacı şirketin duruşmaya katılmadığı anlaşılmaktadır. Gerekçeli kararın da aynı şekilde “şirket yetkilisi …’a tebliğ edildi”şerhiyle tebliğ edildiği ,şirketi temsilen … tarafından gerekçeli kararın …’a tebliği üzerine istinaf başvuru dilekçesi sunulduğu dikkate alındığında tebliğ evrakını alan …’ın şirket adına evrak tebliğ almaya yetkili olduğunun kabulü gerekir. Usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmayan, kendisini bir vekille temsil ettirmeyen,davacının davasının önce işlemden kaldırılmasında, arkasından da yasal süre içerisinde yenileme talebi olmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri yerinde olmayan davacı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı şirketin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023