Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/592 E. 2023/760 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/592
KARAR NO: 2023/760
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2022
NUMARASI: 2022/383 Esas – 2022/972 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, şirketin hissedarı tarafından … Caddesinde iken tüm dikkatine rağmen 23/05/2022 tarihinde içinde şirkete ait müdürler kurulu karar defteri, yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile pay defterinin bulunduğu çantanın çalındığını bu nedenle şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;davacıya, zayii olduğuna dair tespit kararı talep ettiği defterlerin ne defteri olduğu, hangi yıllara ait olduğu, çalındı ise buna ilişkin bir soruşturma olup olmadığı hususlarında beyanda bulunması için HMK 31, 119/1-ğ uyarınca talep sonucunu açıklaması için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı şirket yetkilisi tarafından verilen beyan dilekçesinde şirketin vergi kayıtlarının 2018 yılında kapatıldığını ,kapanışları yapılmak üzerine muhasebecisinin şirketin defterleri gerektiğini beyan etmesi üzerine ,defterleri muhafaza ettiği işletmeye gittiğini ve kilitli dolap içinde bulunan defterlerin kaybolduğunu ,çalındığını anladığını bildirmiştir. Duruşmada alınan beyanında ise , şirket gayri faal oldu, defterleri de çiftlikte bir yerde duruyordu, şirketi kapatmak isteyince sicil defterleri istedi, defterlerin kayıp olduğunu anladık, çalınıp çalınmadığı da tam belli değildir şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, zayi istemi, gerekli dikkat ve özeni gösteren tacirin talep edebileceği bir istem olduğunu, somut olayda dava dilekçesindeki beyan ile 10/11/2022 tarihli beyan arasında çelişki olduğunu, gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmesine rağmen defterlerin zayi olduğu ve hak düşürücü süre içinde dava açıldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekil; Türk Ticaret Kanunun 82/7. maddesi gereği tüm şartların gerçekleştiğini, mahkeme beyanlar arasında çelişki olduğuna karar vermiş ise de iki beyan birbiri ile uyumlu olduğunu, beyanlar arasında çelişki bulunmadığını, davaya konu defterlerin tümünün bir çantada ve mahalde bulunan kilitli dolap içerisinde saklandığını, defterlerin güvenli şekilde muhafazası için müvekkili tarafından tüm önlemlerin alındığını, buna karşın belgelerin çalındığını, müvekkilinin durumu 23.05.2022 tarihinde öğrendiğini, uzun zaman şirket merkezine gitmediğinden belgelerin ne zaman çalındığını bilmediğini, bunun yanında ekonomik olarak bir zararı olmadığından kolluk görevlilerine ihbarda da bulunmadığını, muhasebecinin de yönlendirmesi ile hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki davayı açtığını, mahkemece tanık dinletme talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden davanın reddedildiğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, zayi olduğuna ilişkin belge verilmesi istemine ilişkin olup zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayii belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nın 68. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği,defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak,olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir.”(Yargıtay HGK nun 2014/827 esas ,2016/311 karar sayılı ,16.3.2016 tarihli ilamı) 6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaı uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın …olarak açılacağı”düzenlenmiştir. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı şirket temsilcisi şirketin tüm defterlerinin çiftlik evinde muhafaza ettiğini ,evin korunaksız kerpiç ev olduğunu, defterler şirket kapanışı için gerektiğinde bulundukları yerde olmadıklarını tesbit ettiğini bildirmiştir.Bu beyanlara istinaden davacının defterlerin muhafazası için gereken dikkat ve özenin gösterilmediği anlaşılmaktadır.Esasen defterlerin hırsızlık sebebiyle zayi olduğunu kabule yarar derecede bir delil sunulmamıştır.Davacı kanunda gösterilen sebebler kapsamında talebe konu defterlerin zayii olduğunu iddia ve ispat edememiştir. Defterlerin ne şekilde kaybolduğu belirsizdir.Dava dilekçesinde gösterilen zayi sebebi ile bilahare alınan beyanlar birbirini tutmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ;zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığından davanın reddine dair karara ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/05/2023