Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/575 E. 2023/999 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/575
KARAR NO: 2023/999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022
NUMARASI: 2022/401 Esas – 2022/1530 Karar
DAVA: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2023
Pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili şirket yetkilisinin, 18/01/2022 tarihinde şirket hesabından … isimli kişiye yapması gereken 91.600-TL tutarındaki havaleyi, havale işlemine meblağa göre farklı işlem ücreti alındığından iki seferde yapmak istediğini, ilk seferde fatura ödemesi açıklaması ile 50.000- TL havale yapıldığını, kalan miktar için yine fatura ödemesi açıklamasıyla yapılan havale işlemi sırasında … harfine basılması ile daha önceki yıllarda aralarında ticari ilişki olan ancak son 3 yıldır hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan … Tic. Ltd. Şti’nin hesap bilgilerinin ekrana geldiğini, şirket yetkilisi tarafından …i’ye gönderilmesi gereken kalan meblağ olan 41.600- TL’nin sehven … Tic. Ltd. Şti isimli şirket hesabına gönderildiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından işlemin iptali için müşteri temsilcisi … aranarak işlemin iptal edilmek istendiğini, telefona cevap verilmemesi sebebiyle bilginin verilemediğini, daha sonra banka müdürü olan …’ın arandığını, telefona cevap vermediğini, şirket yetkilisi tarafından banka müdürüne işlemin hatalı olduğu bilgisinin whatsapp üzerinden iletildiğini, … Ltd. Şti’nin faal olmadığını, müvekkili şirket tarafından davalı banka ile yapılan görüşmede iade için hesap sahibi şirket yetkilisinin muvafakatinin gerektiğinin belirtildiğini, davalı banka tarafından yapılan inceleme sonrasında ödemenin sehven yapılıp yapılmadığının bankaca bilinmesinin mümkün olmadığını paranın iade edilmeyeceğini bildirdiklerini, taraflarınca paraya hangi icra dosyasına istinaden el konulduğu ve alacaklısının kim olduğu davalı bankaya yazılı olarak sorulduğunu, cevabi yazıda davalı banka ile … Arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin davalı bankanın borçlusu firma lehine gelmiş olan havalenin banka borçlarına mahsup edildiğinin bildirildiğini, davalı banka tarafından yapılan mahsup işlemin hukuka aykırı olduğunu, davalı banka nezdindeki paranın müvekkiline sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından 18/01/2022 tarihinde gerçekleştirilen … nolu havale işlemi ile gönderilen paranın hesap sahibi havale alacaklısına ait olmadığının tespitine, havale edilen 41.600- TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince avans faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava konusu bedelin dava dışı borçlu … Tic Ltd. Şti firmasının takip hesaplarına mahsup edildiğinden iş bu bedelin iadesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak yine ancak … firmasından istenebileceğini, bankaları aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığını, dava dışı asıl borçlunun kredi koşullarına uymaması nedeni ile müvekkili banka … Tic. Ltd. Şti firmasından alacaklı olduğunu, havale ödeme vasıtası olarak kabul edilmekle havalenin borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yönünde karinenin mevcut olduğunu, herhangi bir açıklama olmaksızın gönderilen havalelerin borç karşılığı gönderilmiş sayıldığını, davacı tarafından dava dışı borçlu … firmasının hesabına gönderilen bedelin bankaları rehin, takas ve hapis hakkı kapsamında yine dava dışı borçlu firmanın hesaplarına mahsup edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; Davacı, havalede yapılan hata nedeniyle havaleden cayma haklarını davalı bankaya bildirmiş ise de havale ve cayma hakkına ilişkin TBK m.555-559 maddesindeki düzenlemelere göre havale eden davacının havale ödeyicisi bankaya havale bedeli alıcının hesabına geçmeksizin iadesini istemesi mümkün olduğu, belirtilen yasal düzenlemeye göre eldeki dava da internet yoluyla doğrudan hesaba para havale edilmekle havale tutarı derhal havale alıcısı müşterinin hesabına geçtiğinden havale göndericisi davacının cayma hakkının bulunmaması, havale lehtarı … Tic Ltd. Şti ile davalı banka arasında bulunan kredi ilişkisi nedeniyle banka alacaklı olduğundan aralarındaki sözleşmenin 11.d maddesine göre bankanın borçlunun hesabına havale edilen para üzerinde hapis/rehin/takas/mahsup hakkını kullanmasının sözleşme içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun olması ve havale alıcısının bankaya borcu nedeniyle davalı banka takas ve mahsup hakkını kullanmış olmakla sebepsiz zenginleşinin dava dışı … Tic Ltd. Şti olması karşısında, davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğinin kabulü gerektiğini, taraf ve dava ehliyeti 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak gösterildiğini, davalı bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili ; Müvekkilinin sehven havalesi ile dava dışı üçüncü kişinin borcundan kurtulduğu olgusu nazara alınarak dava dışı üçüncü kişinin müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin kabul edildiğini, oysa davalı ile müvekkili arasındaki hukuki durum dikkate alındığında müvekkilinin davalıya ödeme yapmasını gerektirir herhangi bir ilişkileri bulunmadığından ödeme geçerli bir sebebe dayanmadığı halde davalı banka alacağını elde ettiğini, müvekkilinin davalı bankaya ödeme yapma ya da dava dışı üçüncü kişiyi borcundan kurtarma iradesi bulunmadığından ödemenin geçerli bir sebebe dayanmadığını, bankanın geçerli bir sebebe dayanmaksızın elde ettiği bu alacak ile sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerektiğini, havale dava dışı üçüncü kişiye sehven gönderildiğini, bu kişinin bilgisi veya talebi bulunmadığından borçtan kurtulma yönünde bir iradesinin varlığından söz edilebilmesi mümkün olmadığını, aralarında üç yıl öncesinde var olan ticari ilişkileri, tarafların birbirlerine ödeme yapmalarını gerektirecek hiçbir alacak ve borçları bulunmaksızın sona erdiğini, nitekim havale alacaklısı paranın hesabına sehven geldiğini kabul etmiş ve iadesi yönünde irade açıklamasında bulunduğunu, dava dışı üçüncü kişi para üzerinde hiçbir tasarrufta bulunmadığından sebepsiz zenginleştiğinden bahsedilebilmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin … Ltd. Şti’ne gönderdiği havalenin hiçbir haklı sebebe dayanmadığını, paranın hukuken havale alacaklısına ait olmadığını, davalı banka geçerli hiçbir sebep bulunmaksızın alacak elde ederek sebepsiz zenginleştiğinden, bankanın iade yükümlülüğü bulunan taraf olduğunun kabulü gerektiğinden kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, davacı şirket yetkilisi tarafından dava dışı şirkete sehven yapıldığı belirtilen havale edilen paraya davalı banka tarafından el konulduğu ileri sürülerek havale tutarının davalıdan tahsiline ilişkindir.Davacı şirket yetkilisinin 41,600- TL’yi aralarında ticari ilişki bulunmadığını belirttiği dava dışı şirket … San ve Tic Ltd. Şti’ye havale ettiği, davalı bankanın genel kredi sözleşmesi hükümlerine dayanarak dava dışı havale alıcısının hesabına havale edilen para üzerinde genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi kapsamında banka tarafından hesaptan mahsup işlemi yapılarak bankanın alacağına kaydedildiği, dava dışı … Tic Ltd. Şti ‘nin 18/01/2022 tarihli davacı şirketin sehven hesabına yatırdığı paranın iade edilmesini talep ettiği, davacı şirketin de 08/02/2022 tarihli ihtarname ile paranın sehven gönderildiğini bankaya bildirildiği ancak bankanın kredi sözleşmesine istinaden muaccel hale gelen alacakları için takas ve mahsup hakkının kullanıldığı bildirilerek iade talebi red ettiği anlaşılmaktadır. Davacının adi havale yerine EFT sistemini tercih ettiği ve havale alıcısının havaleyi kabul etmesi şartının gerçekleşmesine gerek olmadan havale hesaba geçtiğinden havale alıcısınca kabul edilmiş sayılması gerektiği, havale açıklamasında ‘fatura karşılığı ödeme’ yazıldığı anlaşılmaktadır. Havale alıcısı paranın kendilerine gönderilmediğini bildirerek havale bedelinin davacıya iadesini bankadan talep etmiş ise de davalı banka taarfından alacağına mahsup edildiği bildirilmiştir.Gönderilen para alıcı hesabına geçmesinden sonra davacının tek taraflı olarak havaleden rücu imkânı bulunmadığı,davalı bankanın borçlusuna ait hesaba intikal eden para üzerinde takas mahsup hakkı bulunması nedeniyle davalı bankanın havale alıcısından alacaklı olduğu sabit olduğuna göre , sebepsiz zenginleştiği kabul edilemeyeceğinden davalı banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet) maddi hukuka göre belirlenen bir sübjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Bir davada taraflardan birinin davacı ya da davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir defi de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde resen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur( Yargıtay 3. HD 03/07/2017 tarih 2016/21937esas,2017/10891 karar sayılı ilamı). İlk derece mahkemesince husumet yokluğu dava şartı olarak değerlendirilmesi doğru görülmemiş ise de gerekçede yapılan bu hata sonuca etkili görülmemiş bu kısım eleştirilmekle yetinilmiştir.; Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/06/2023