Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/571 E. 2023/477 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/571
KARAR NO: 2023/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/41 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 20/01/2023 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; davalı şirketin, müvekkili şirkette çalışan elemanları ayartıp kendi bünyesine katarak, savunma müvekkili tarafından üretilen bombaatar ürününe dair iş planlarını ve gizli bilgileri ele geçirdiğini, ele geçirdiği bu bilgilerle müvekkili şirkete ait 40 mm otomatik bombaatar ürününü birebir taklit ederek çok sayıda üretip ihale aracılığıyla satmak suretiyle müvekkili şirkete karşı haksız rekabete yol açan eylemlerde bulunduğunu belirterek, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile müvekkili şirketin uğradığı maddi ve manevi zararın tazminine, bombaatar ürününün üretilmesinin, satışının, tanıtım ve pazarlanmasının tedbiren durdurulmasına, davalının bu ürünle ihalelere katılmasının engellenmesine, üretimine yönelik araçlara tedbiren el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece; somut olayda davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, haksız rekabetin koşullarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, iddiaya konu eylemlerindeki haklılık durumunun tespitinin yargılamayı gerektirdiği, mevcut delil durumu dikkate alındığında davanın yaklaşık olarak ispat edildiği yönünde mahkemece yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkili şirketin 2005 yılında otomatik bombaatar projesini hayata geçirerek üretmeye başladığını, ancak sonraki süreçte bu projede çalışan kilit elemanların davalı tarafından transfer edilerek müvekkilinin üretim sırlarının ele geçirildiğini, ürünün birebir aynısının davalı tarafından üretilmeye başlandığını, davalının ihalelere katılarak müvekkilini zarara uğrattığını, davalının eylemleri dürüstlük kuralına aykırı olup haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenle davalının ürünü üretip ihalelere girmesinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, aksi halde müvekkilinin çok büyük zararlara uğrayacağını belirterek, ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, haksız rekabet iddiasına konu bombaatar ürününün üretilmesinin, satışının, tanıtım ve pazarlanmasının tedbiren durdurulmasına, davalının bu ürünle ihalelere katılmasının engellenmesine, üretimine yönelik araçlara tedbiren el konulması istemine ilişkindir. TTK’nın 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56. maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, HMK’nın ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.” hükmünü haizdir. TTK’nın 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK’nın 389 ve devamı maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklinde olup; aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak, talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.Somut olayda; davacı tarafından, kendisi tarafından üretilmekte olan bombaatar ürününün davalı tarafından birebir aynısının üretildiği bu durumun haksız rekabet oluşturduğu iddia edilerek, davalının üretiminin, satış ve pazarlamasının, davalının bu ürünle ilgili ihalelere girmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiştir. Dava henüz dilekçelerin teatisi aşamasında olup, davalının mevcut üretim ve satışının haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalı tarafından davacının çalışanları ayartılarak üretim sırlarının ele geçirildiği hususları, toplanacak deliller kapsamında yapılacak yargılama sonucunda belirlenecektir. Yargılama dosyasının bulunduğu aşama itibariyle davacının iddiası yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığından, somut olayda ihtiyati tedbir kararı koşullarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/04/2023