Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/561 E. 2023/1009 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/561
KARAR NO: 2023/1009
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/878 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalı … Ltd vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/248 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talep eden vekili; müvekkili …’ın … Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı ve … Ortaklığı A.Ş.’nin kurucusu ve ana ortağı olduğunu, kredi veren sıfatıyla davalı … Ltd ile kredi alan sıfatıyla … Holding grup şirketlerinden olan … Ticaret A.Ş arasında 27 Mayıs 2022 tarihli menkul kıymetler kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca borçlu …’in borç ve yükümlülüklerinin teminatını teşkil etmek üzere … tarafından kişisel portföyünde bulunan … paylarından bir kısmının rehnedilmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda müvekkili … ile davalı arasında 04/07/2022 tarihli temel rehin sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sahibi olduğu 160.000.000 adet Sinpaş hissesini sözleşme hükümlerine uygun olarak davalı …’a rehnetmeyi üstlendiğini, müvekkili ile aracı kurum … arasında düzenlenen Kontrol Sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından rehnedilen payların davalı …’ın onayı olmaksızın çekilemeyeceğinin, müvekkilinin rehin süresince hesap üzerinde kontrol hakkını kullanmasının mümkün olmadığının karara bağlandığını, müvekkili tarafından sözleşmede belirtilen yatırım hesabına 50 milyon hissenin transfer edildiğini, birinci kapanış beyanı gereğince rehnedilen hisselerden 2.013.512 hisseye karşılık 17.000.000-TL kredinin kullandırıldığını, ancak rehnedilen 47.986.488 hisse karşılığında kredi olarak ödenmesi gereken 358.997.282,94-TL’nin yerine 269.247.962-TL’nin ödendiğini, bunun da kredi kullanan şirket yerine müvekkili …’ın hesabına yatırıldığını, daha sonra bu paranın müvekkili …’ın hesabından izinsiz olarak çekildiğini, böylelikle davalıların bahsi geçen sözleşmelerden kaynaklanan borcunu ifa etmekten kaçındığını, rehnedilen payların bir kısmının satılmaya başlandığını belirterek … / … Limited adına … A.Ş. nezdinde açılmış yatırım hesaplarında muhafaza edilen … kodlu tüm paylar üzerine tedbir konulmasına, bu payların geçmişte gerçekleştirilen satışları nedeniyle … A.Ş nezdinde … / … Limited’in … sahip olduğu yatırım hesaplarında yer alan nakit tutarlara blokaj koyulmasına, devam etmekte olan uyuşmazlık sonuçlanıncaya kadar … A.Ş nezdinde … / … Limited’in … paylarına ilişkin tüm alım ve satım talimatlarının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/267 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talep eden vekili; İstanbul 10. ATM’nin 2022/248 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararında sadece hisselerin satışı konusunda tedbir konulması nedeniyle bu defa MKK kayıtlarına göre söz konusu hisselerin büyük kısmının davalılar tarafından … A.Ş. hesaplarına satış dışı başka sebeplerle aktarıldığını, … hesabından kaçırıldığını, daha kapsamlı ihtiyati tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunu belirterek mahkemenin 2022/248 D.İş sayılı dosyasına sunulan 101.695.678 TL’lik teminat tutarı da göz önünde bulundurularak teminatsız olarak …/… Limited adına … Bankası A.Ş nezdinde açılmış yatırım hesaplarında muhafaza edilen … kodlu tüm paylar üzerine yine …/… Limited adına yine … A.Ş nezdinde açılmış hesaplarda muhafaza edilen … kodlu paylar üzerine bu paylara ilişkin alım, satım işlemler ile tedbire konu hisselerin ödünç verilmesi, takas edilmesi, rehin verilmesi, başka hesaplara aktarılması, virman edilmesi, hesaptan çekilmesi veya benzer nitelikte işlemlere konu edilmesi ile devrine yönelik bütün işlemlerin önlenmesi bakımından tedbir konulmasına, bu kapsamda Sermaye Piyasası Kurumu’na, Türkiye Merkezi Kayıt Kurumu’na, Türkiye Sermaye Piyasası Birliği’ne yazı yazılarak ilgili kurumlar nezdindeki söz konusu hesaplarda muhafaza edilen edilecek paylar üzerine, bu paylara ilişkin alım, satım işlemler ile tedbire konu hisselerin ödünç verilmesi, takas edilmesi, rehin edilmesi, başka hesaplara aktarılması, virman edilmesi, hesaptan çekilmesi veya benzer nitelikte işlemlere konu edilmesi ile devrine yönelik tüm işlemlerin önlenmesi için bu hesapların bloke edildiğine dair söz konusu kurumlara müzekkere gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: İstanbul 10. ATM’nin 2022/248 D.İş 2022/245 Karar sayılı 08/08/2022 tarihli değişik kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, … A.Ş. nezdinde bulunan davacıya ait 85.891.620 adet … paylarının … talimatı ile … / … Limited tarafından satım işlemleri ve buna ilişkin talimatların tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. İstanbul 10. ATM’nin 2022/267 D.İş 2022/266 Karar sayılı 23/08/2022 tarihli değişik kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, … / … Limited adına, … A.Ş. Ve … A.Ş. nezdinde açılmış yatırım hesaplarında, … AŞ nezdinde açılmış yatırım hesaplarında muhafaza edilen … kodlu tüm payların alım satım, ödünç, takas, rehin işlemlerine konu edilmemesine, başka hesaplara aktarılmamasına, hesaptan çekilmemesine, benzeri işlemlere konu edilmemesine, devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbir kararlarına itiraz eden … Ltd vekili; tedbir talep eden tarafından kredi sözleşmesi ve rehin sözleşmesi hükümlerine göre öncelikle yediemin firma nezdindeki hesaba rehin konusu hisselerin aktarılacağı ve sonrasında aktarılan hisselerin rayiç bedelin %80’ine karşılık gelen oranda davalı tarafından kredi verileceğinin düzenlendiğini, huzurdaki tedbir talebinin kredi sözleşmesi ve rehin sözleşmesinden kaynaklandığını, her iki sözleşmenin de tahkime tabi olduğunu, bu nedenle tahkim itirazları bulunduğunu, kararın gerekçe ihtiva etmediğini, hem kredi sözleşmesinde hem de ana rehin sözleşmesinde açıkça kararlaştırıldığı üzere taraflar arasındaki sözleşmeye uygulanacak hukukun İsveç Hukuku olduğunu, İsveç Hukukuna göre ise tedbire ilişkin maddi şartların gerçekleşmediğini, HMK 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli şartların sağlanmadığını, tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve tedbir talep edenin taleplerinin reddini, bu talebin kabul görmemesi halinde ise HMK 395 uyarınca itiraz eden tarafın yatırması için 101.695.678TL’yi geçmeyecek bir teminat miktarının ve şeklinin belirlenmesini ve tedbire itiraz eden tarafından bu teminat miktarının yatırılması halinde tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN ARA KARAR: Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen rehin sözleşmesi kapsamındaki hisselerin muvafakat olmaksızın satılmış olduğu iddiası kapsamında rehnedilen hisselerin onay olmadan satılıp satılamayacağı, hesap üzerinde kontrol haklarının kullanılıp kullanılmamasının mümkün olup olmadığı, kredi kullandırma borcunun ifa edilip edilmediği, kredi müşterisi …’in ödeme borcunun doğup doğmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir talep eden tarafça borcun ifa edilmediği, itiraz eden tarafça da sözleşmenin vaktinden önce feshedildiğine yönelik iddia ve savunmalarının yargılama sonucunda açıklığa kavuşacağı, kredi işleminin teminatını teşkil eden ve tedbire konu olan rehinli hisselerin satılması durumunda hisselerin geri alınma imkanı kalmayacağı, hisse senetlerinin borsada görülen işlemler nedeniyle değerlerinin değişeceği ve tam olarak yukarıda yapılan açıklamalarda belirtildiği üzere ihtiyati tedbirin, zorlukla telafi edilebilecek bir zararın meydana gelmesini önlemeye yönelik olduğu, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı alınabileceği, bu nedenle ihtiyati tedbir kararına itirazın yerinde olmadığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde telafisi güç zararların doğacağı dikkate alındığında ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin de yerinde olmadığı, tahkime ilişkin yapılan itirazın ilk itiraz olması ve esas hakkında açılan davada dilekçeler teatisi aşaması tamamlandıktan sonra değerlendirilebileceği, bu aşamada sadece ihtiyati tedbir kararına itirazın değerlendirilebileceği gerekçesiyle İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/248 D. İş ve 2022/267 D.İş sayılı dosyaları yönünden ihtiyati tedbire yapılan itirazların ve HMK 395.maddesi gereğince tedbirin kaldırılması taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF DİLEKÇESİ: Davalı … Ltd vekili istinaf dilekçesinde; 2022/248 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığını, bu nedenle kendiliğinden kalktığını, mahkemece … A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabında tedbir kararına belirtilen şirket adında kendi şirketleri nezdinde hesap bulunmadığının bildirildiğini, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının uygulanamadığını, zaten bu nedenle 2022/267 D.iş sayılı dosyasından ikinci kere tedbir talep edildiğini, tedbir kararının gerekçe ihtiva etmediğini, itirazın reddine ilişkin kararda itirazların hiç bir şekilde değerlendirilmediğini, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin kararın yabancı hukuk uygulanmadan verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerde uygulanacak hukuk olarak İsveç hukukunun kararlaştırıldığını, bu nedenle değerlendirmenin İsveç hukukuna göre yapılması gerektiğini, tedbir talep eden tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, müvekkili şirketin hisse satışı yaptığı konusunda herhangi bir delil ibraz edilmediğini, müvekkili şirket tarafından hiç bir hisse satışının yapılmadığını, tedbir talep eden şirketin müvekkili şirketten kredi almış olmasına ve krediden yararlanmaya devam etmesine rağmen müvekkili şirketi rehinli payların mülkiyetinden yoksun bıraktığını ve kredilerin getirileri ile sebepsiz zenginleştiğini, taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal edenin tedbir talep edenin kendisi olduğunu, ortada tedbir talep eden nezdinde meydana gelen ya da meydana gelmesi muhtemel bir zarar da bulunmadığını, aksine müvekkilinin tedbir talep edenin ihlalleri dolayısıyla 22 milyon dolar zarara uğradığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna rağmen müvekkilinin zarar gördüğünü ve Stockholm Ticaret Odası nezdinde tahkime müracaat ettiğini, tedbir talep eden tarafça müvekkiline 189 milyon hisse daha göndermekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin 269.247.962-TL krediyi aktardığı hususunun karşı tarafça öğrenilmesi üzerine 189 milyon hisse devrine ilişkin talimatın iptal edildiğini, müvekkili şirkete kredi borcunun % 4’ü olan 64 milyon TL’nin ödenmesi gerektiğini, müvekkiline herhangi bir faiz ödemesi de yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesine rağmen sözleşmenin tedbir talep eden tarafından süresinden önce feshederek sözleye aykırı hareket ettiğini, bedelsiz sermaye artırımı nedeniyle hisse değerinin düştüğünü, müvekkili şirketin teminat bakımından hak kaybına uğradığını, sözleşme konusu payların taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde … nezdindeki hesaplarda muhafaza edilmesine rağmen kötüniyetli bir şekilde hisselerin satıldığına ilişkin KAP açıklaması yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmelerde ihlal ve temerrüt hallerinin düzeltilmemesi halinde rehin konusu hisselerin mülkiyetinin kalıcı olarak müvekkili şirket tarafından kazanılacağının kararlaştırıldığını, tedbir talep edenin davranışlarının düzelmeyecek nitelikte temerrüt hali teşkil ettiğini, rehin sözleşmesinin 9.1 maddesinde bu durumda rehin konusu hisselerin paraya çevrilebileceğinin düzenlendiğini, tedbir talep eden tarafından gerçekleştirilen ihlal ve temerrüt halleri nedeniyle müvekkilinin rehin konusu hisselerin mülkiyetini kazandığını, davacının kötü niyetli olarak tedbir talep ettiğini, mahkemece teminat karşılığı tedbirin kaldırılması taleplerinin değerlendirilmediğini, ayrıca mahkemece davacıya kullandırılan 17 milyon TL bedelli krediye ilişkin hiç bir değerlendirme yapılmadığını, müvekkili şirketin vermiş olduğu bu kredi nedeniyle hiç bir teminatının kalmadığını, tedbir nedeniyle müvekkilinin teminattan mahrum bırakıldığını, en azından 17 milyon krediye isabet eden hisseler ile 269.247.962,11-TL bedelli kredinin masraflarına karşılık gelen hisseler yönünden tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, kredinin teminatı olarak verilen hisse senetlerinin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir.13/05/2022 tarihli Menkul Kıymet Ödünç Verme Sözleşmesi ile davalı … tarafından davalı …’e 1.640.000.000-TL’ye kadar kredi sağlanmasının koşulları kararlaştırılmış, bahsi geçen sözleşme, davacı … tarafından teminat yükümlüsü sıfatıyla imzalanmıştır. Sözleşmede davacı …’in sahibi olduğu … AŞ.’nin (SNGYO:IS) 160.000.000 hissesi ile … A.Ş.’nin (SRVGY:IS) 5.000.000 adet hissesinin rehinli teminat olarak verileceği, rehinli teminatın tek bir turda aktarılabileceği ve bu durumda kredinin bir dilimde kullanılabileceği, borç alanın ayrıca bir çok dilim ve teminatın bir çok turda rehnedilebilmesini talep edebileceği, kullanılacak kredi tutarının ve teminat sağlanacak kısmın kullanım talebinde açıkça belirtileceği düzenlenmiştir. Davacı … ile davalı … arasında düzenlenen 04/07/2022 tarihli Ana Rehin Sözleşmesi ile davacı …, rehinli teminatı, saklama aracısı nezdinde açılmış TMC 103 nolu hesaba transfer ederek rehin oluşturmayı üstlenmiştir. Davacı … ile davalı borç veren … ve davalı saklama aracısı … arasında 04/07/2022 tarihli Kontrol Sözleşmesi akdedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca davacı …, davacı …’in kullanacağı kredi nedeniyle sahibi olduğu dava dışı şirket hisselerini rehnetmeyi üstlenmiş olup, 14/06/2022 tarihinde 50.000.000 adet … hissesini davalı … nezdindeki hesaba transfer etmiştir. 18/07/2022 tarihli ilk kapanış beyanı ile birinci dilim 2.013.512 adet hisse karşılığı 17.000.000-TL kredi ödemesi kararlaştırılmış olup, bahsi geçen miktar davalı … tarafından davacının hesabına yatırılmıştır. 18/07/2022 tarihli diğer kapanış beyanı ile ise kalan ikinci dilim 47.986.488 hisse karşılığında 358.997.282.94-TL kredi ödemesi kararlaştırılmış olup, bu miktarın vade kapanış beyanının yürürlüğe girdiği tarihten 30 gün içinde ödeneceği belirtilmiştir. Sadece davalı …’ın imzasını içeren 25/07/2022 tarihli kapanış beyanı ile ise 47.986.488 hisse karşılığında 269.247.962,21-TL kredi ödemesi yapılmasına dair yeni bir kapanış beyanı düzenlenerek ikinci dilim için 269.247.962,21-TL ödeme davacı …’in davalı …’ın kontrolünde bulunan … nezdindeki hesabına yatırılmış, ancak yatırılan paranın serbest bırakılmasına izin verilmemiştir. Davacı, eldeki dava ile davalı …’ın kontrolünde bulunan hesaba transfer ettiği 47.986.488 hisse karşılığında kredi ödemesinin yapılmadığını belirterek davalı tarafa rehin olarak transfer edilen hisselerin iadesini talep etmektedir. Davalı … ise davacı …’in sahibi olduğu ve kendisine rehnetmesi gereken hisselerden bakiye 110.000.000 adet (bölünme ile 189.000.000) … hisselerini … nezdindeki hesaba aktaracağına dair taahhütte bulunmasına rağmen taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle ikinci dilim 269.247.962,21-TL ödemenin serbest bırakılmadığını, sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiğini, bu nedenle sözleşme hükümleri gereğince devri yapılan hisselerin mülkiyetinin kendisine geçtiğini savunmaktadır. Ancak davacı … tarafından davalı …’ın diğer davalı … nezdindeki hesabına 50.000.000 (bölüme ile 85.891.620) adet hisseyi transfer ettiği, davalı … tarafından sadece 2.013.512 adet hisse karşılığı 17.000.000-TL kredi ödemesi yapıldığı her iki tarafın da kabulünde olup, davalı …’a rehin olarak devredilen 47.986.488 hisse karşılığında davacıya yapılan kredi ödemesi bulunmamaktadır. Bu durumda, tarafların taahhütlerini yerine getirip getirmediği, bu kapsamda sözleşmeyi ihlal edip etmedikleri, hisselerin davalı …’ın mülkiyetine geçip geçmediği, sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiaları yargılama sonucunda ortaya çıkacak hususlar olup yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat ettiği anlaşılmaktadır. Kredi işleminin teminatını teşkil eden ve tedbire konu olan rehinli hisselerin satılması durumunda telafisi güç zararlar söz konusu olabileceğinden karşılığında kredi ödemesi yapılan hisseler de dahil olmak üzere karşı tarafa devri yapılan tüm hisselere ihtiyati tedbir konulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafça ihtiyati tedbir kararının teminat yolu ile kaldırılması taleplerinin reddi kararına karşı da istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de HMK 395/2 maddesinde, aynı yasanın 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapılmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapılmamıştır. Beşinci fıkraya atıf yapılmamasının sebebi de madde gerekçesinde açıklanmış olup; teminat üzerine verilen kararlara karşı kanun yolu öngörülmediği belirtilmiştir. Bu nedenle teminat karşılığı ihtiyati tedbirin kaldırılması talepleri ile ilgili verilen kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Bunun dışında taraflar arasında tahkim şartı bulunduğu, mahkemece tedbir kararı verilemeyeceği, değerlendirmenin ise İsveç Hukuku’na göre yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de tahkim itirazının ilk itiraz niteliğinde olduğu, esas davada ön inceleme aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına itiraz aşamasında tahkim şartının ve uygulanması gereken hukukun incelenemeyeceği anlaşıldığından davalının aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yine, İstanbul 10. ATM’nin 2022/248 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının infazına yönelik işlem yapıldığı dikkate alındığında, bahsi geçen ihtiyati tedbir kararının infaz edilememesi nedeniyle kendiliğinden kalktığına yönelik istinaf gerekçesi de haklı bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ihtiyati tedbire itiraz eden davalı … Ltd vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … Ltd vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023