Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/560 E. 2023/709 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/560
KARAR NO: 2023/709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/844 Esas
DAVA: Haksız Rekabetin Tesbiti -Meni ,Tazminat
08/02/2023 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı vekili, davalının web sayfasında ve sosyal medtya hesaplarında müvekkili şirket hakkındaki yanıltıcı ve gereksiz yere incitici nitelikteki olumsuz açıklama ve değerlendirmeleri nedeniyle davalının haksız rekabet oluşturan davranışının tespiti, önlenmesi, eski hale iade, maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açılan davada davalıya ait sosyal medya hesaplarında yer alan ve haksız rekabet teşkil eden paylaşımlara eşimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece, 29/12/2022 tarihli ara kararla davalı derneğe ait internet sitesinden ve davalının sosyal medya hesaplarından (instagram, facebook, linked-in); “…” başlıklı görsel ve davalının internet sitesinde yer verdiği, “Duyuru” başlıklı paylaşımın ve altında yer alan ifadelerin özellikle bir eğitim kurumu olan davacı yönünden öğrenciler, veliler, öğretmenler ve mezunlar nezdinde olumsuz etki yaratabileceği, kayıt dönemi öncesinde bu durumun telafisi güç zararlara yol açabileceği yönünde yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne; “https://www.com/…/”””…”,”.,”https://www.facebook.com/”… adreslerine TTK’nun 61/1 maddesi ve HMK’nın 389. maddesi gereğince erişimin, takdiren teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili 09/01/2023 tarihli itiraz dilekçesinde; davacının müvekkili dernekle arasındaki Eğitim İşbirliği Sözleşmesi ile taahhüt edilen iş birliğinden uzaklaşan tavırlarda bulunduğunu, müvekkili dernek tarafından davacıya 24/02/2022 tarihinde gönderilen ihtarname ile işbirliğinden uzak tavırların devam ettirilmesi halinde sözleşmenin yenilenmeyeceği hususunda ihtarda bulunulduğunu, buna karşılık davacı tarafından gönderilen 24/02/2022 tarihli cevabi nitelikteki yazı ile kendilerinin …’ne ait marka altında faaliyet gösteren bir okul ya da kuruluş olmadıklarını, 24/02/2022 tarihinde yapılan mütevelli heyet toplantısında sözleşmenin feshedildiğini ifade ettiklerini, davacının açık ikrarına rağmen müvekkiline ait marka ve amblemleri kullanmaya devam ettiğini, müvekkili derneğin bu hususa muvafakatinin bulunmadığını, müvekkilinin davacının açık ikrarına dayalı olarak tüketicileri ve kamuoyunu bilgilendirmek, markanın itibarını korumak amacıyla açıklamalarda bulunduğunu, hal böyleyken mahkemenin davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu 08.11.2022 tarihli kararın hukuka uygun olduğunu, buna karşılık davacı tarafça bu karara karşı istinaf yolu tüketilmemişken, mevcut dosya içeriğinde esasa tesir eden herhangi bir değişiklik bulunmadığı halde kötü niyetli ve kamuoyunu yanıltmaya hizmet edecek ihtiyati tedbir talebinin herhangi bir teminat dahi belirlenmeksizin kabulüne ilişkin 29.12.2022 tarihli yeni bir karar verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili derneğe ait markanın sağladığı güven ve sahip olduğu itibara istinaden tercihlerini belirleyen velinin ve öğrencinin halen … markası altında faaliyet gösterdiği intibası yaratılarak haksız kazanç sağlayan davacının kötüniyetinin korunmasının hukukun temel ilkelerine açıkça ters olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZA İLİŞKİN ARA KARAR: Mahkemece, davalı vekilinin itirazına konu hususların yargılamaya ve ispata muhtaç olduğu, önceki ara karardan dönülmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı, tedbir kararının niteliği ve davalının ne ölçüde zarara uğrayacağı ortaya konulamadığından teminata hükmedilmesine de gerek olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin 29.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili derneğin, marka değerini korumak ve eğitimin kalitesini artırmak üzere, … adını taşıyan okullarda akademik ve idari denetimler yaparak okullara geri bildirimlerde bulunduğunu, davacının ise bu kapsamdaki iyileştirici geri bildirimlere karşı direnç gösterdiğini, davacının müvekkili dernekle arasındaki Eğitim İşbirliği Sözleşmesi ile taahhüt edilen iş birliğinden uzaklaşan tavırlarda bulunduğunu, müvekkili dernek tarafından davacıya 24/02/2022 tarihinde gönderilen ihtarname ile işbirliğinden uzak tavırların devam ettirilmesi halinde sözleşmenin yenilenmeyeceği hususunda ihtarda bulunulduğunu, buna karşılık davacı tarafından gönderilen 24/02/2022 tarihli cevabi nitelikteki yazı ile ise kendilerinin …ne ait marka altında faaliyet gösteren bir okul ya da kuruluş olmadıklarını, 24/02/2022 tarihinde yapılan mütevelli heyet toplantısında sözleşmenin feshedildiğini ifade ettiklerini, davacının açık ikrarına rağmen müvekkiline ait marka ve amblemleri kullanmaya devam ettiğini, müvekkili derneğin bu hususa muvafakatinin bulunmadığını, müvekkilinin davacının açık ikrarına dayalı olarak tüketicileri ve kamuoyunu bilgilendirmek, markanın itibarını korumak amacıyla açıklamalarda bulunduğunu, hal böyleyken, mahkemenin davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu 08.11.2022 tarihli kararın hukuka uygun ve davacı tarafça bu karara karşı istinaf yolu tüketilmemişken, mevcut dosya içeriğinde esasa tesir eden herhangi bir değişiklik bulunmadığı halde, kötü niyetli ve kamuoyunu yanıltmaya hizmet edecek ihtiyati tedbir talebinin, herhangi bir teminat dahi belirlenmeksizin kabulüne ilişkin 29.12.2022 tarihli yeni bir karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bunun dışında okul kayıt süreçlerinin tamamlandığını, bu nedenle vakıa açıklamasından ve kamuoyunun bilgilendirilmesinden ibaret olan paylaşımların güncel bir risk taşımadığını, müvekkili derneğin kamu hizmeti niteliği taşıyan eğitim hizmetini ifa etmesi nedeniyle veliler nezdinde aydınlatma yükümlülüğü bulunduğunu, müvekkili derneğe ait markanın sağladığı güven ve sahip olduğu itibara istinaden tercihlerini belirleyen velinin ve öğrencinin halen … markası altında faaliyet gösterdiği intibaı yaratılarak haksız kazanç sağlayan davacının kötüniyetinin korunmasının hukukun temel ilkelerine açıkça ters olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesi istemine ilişkindir. Haksız rekabet davasında ihtiyati tedbiri düzenleyen TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbire ilişkin bu özel düzenleme, dava sonunda elde edilebilecek hukuki durumun ihtiyati tedbirle sağlanamayacağına dair kuralın istisnasını teşkil etmektedir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır. HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; dava davacı tarafından işletilen kolejin akademik başarısının düşük olduğuna, vakıf senedine ve mevzuata uygun olmayan şekilde faaliyette bulunulduğuna, davalı derneğin davacı vakıfla olan bağının sonlandırıldığına dair davalıya ait internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında yapılan açıklamalarla davacıya zarar verildiği iddia edilmekle, tarafların eğitim sektöründe faaliyet gösterdiği dikkate alındığında açıklamaların maksadını aşabileceği ve muhatabı olan kitle nezdinde davacının itibarına zarar verebileceği hususunda yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğu kanaatine varılmaktadır. Bunun dışında davalı, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 08/11/2022 tarihli ara kararında sonra dosyaya yeni bir delil ibraz edilmediği, dosyada değişen bir durum olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ileri sürülmekte ise de mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 08/11/2022 ara kararından sonra bahsi geçen beyanatların yayınlandıkları mecraların tespitine dair bilirkişi raporu ibraz edildiği de dikkate alındığında davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır. Diğer taraftan, HMK’nın 392. maddesinde durum ve koşulların gerektirmesi halinde, mahkemenin gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına karar verilebileceği düzenlenmiş olup, mahkemece gerekçesi gösterildiğinden ihtiyati tedbire teminatsız olarak hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine dair kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından peşin yatırılan 193-TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,1‬0-TL fazla harcın talep halinde ihtiyati tedbire itiraz eden davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/05/2023