Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/527 E. 2023/473 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/527
KARAR NO: 2023/473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/422 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2023
İlk derece mahkemesince verilen ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP:Davacı vekili 20.12.2022 ve 04.01.2023 tarihli dilekçelerinde; davalı şirketin %95 hissesinin pay defterinde … adına, %5 hissesinin ise … adına kaydedilmesi hususunda sahtelik ve hissedarlığın tescili davası açılmış olduğundan, HMK’nın 209/1 maddesi uyarınca pay devrinin hüküm ifade etmemesi nedeniyle şirkete yeniden kayyım atanması gerektiğini, zira nama yazılı pay devrinin adi senet niteliğinde olduğunu, bu konuda grafoloji raporlarını ekleyerek sahtecilik bildirimi yaptıklarını, ancak mahkemece hukuka aykırı olarak dava ve kayyım tedbiri bakımından meşru menfaatlerinin olmadığı sonucuna ulaşıldığını, kayyım atama kararının 19.04.2022 tarihli genel kurulda kullanılan %5 hisseye dair olduğunu, mahkemenin ciro silsilesini kontrol etmeden yetkili hamillikten bahsetmesinin gerçeğe aykırı olduğunu, bu olgu mahkemenin tedbirin kaldırılması kararında zaten mevcut olmasına rağmen, kararın yeniden gözden geçirilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu genel kurul kararının hem yokluk hem de butlanla malul olduğunu, olayda yaklaşık ispatın sağlandığını, bu arada davalı şirketin taşınmazının elden çıkarıldığını, söz konusu dilekçelerinin istinaf başvurusu olmayıp ihtiyati tedbir talebi olduğunu belirterek, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece verilen 09.01.2023 tarihli ara karar ile durum ve koşulların değiştiğinin sabit olmasının gerektiği, tedbir kararından sonra meydana gelen değişikliğin talep eden tarafından yaklaşık olarak ispatının gerektiği, mahkemenin 15.12.2022 tarihli ara kararından sonra davacının sadece sahteliğin ve pay aidiyetinin tespiti ve pay defterininin düzeltilmesi davası açtığını bildirdiği, dava açıldığına dair bilgi verilmesi dışında durum ve koşulların değiştiğini ispata yarayacak herhangi bir delil sunulmadığı, 15.12.2022 tarihli ara kararından ayrılmayı gerektirir yeni bir durum bulunmadığı, söz konusu hususların tamamının anılan kararda değerlendirildiği ve bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesiyle, talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı şirket hakkındaki kayyım atama kararı, şirket yönetiminin sahte pay devrine konu oylarla ele geçirilmiş olgusuna dayandığından, kayyım atama kararının kaldırılması ve tekrar yapılan talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu, tedbire dayanak olgunun şirket yönetiminin genel kurulda %5 hisse ile ele geçirilmiş olması olduğunu, bu olguda herhangi bir değişiklik bulunmadığını, şirket yönetimini sahte belgeyle ele geçiren kişinin kendi el yazısıyla doldurduğu pay defteri kayıtlarının bu olguda değişiklik yarattığının ileri sürülmesinin makul ve makbul olmadığını, mahkemece İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/868 esasındaki davayı göz ardı ederek karar vermesinin hatalı olduğunu, söz konusu davada grafoloji raporları da eklenerek sahtecilik bildirimi yapıldığını, bu nedenle pay devrine hukuki değer atfedilmesinin mümkün olmadığını, pay devralan kişilerin pay defterine dayanak nama yazılı hisse senedi asıllarını mahkemeye sunamadıklarını, bu nedenle şirket hisselerinin tamamının mirasçı dışındaki üçüncü kişilerde bulunduğunun kabulünün yanlış olduğunu, mahkemece pay defterine kaydedilenlerin yetkili hamil olarak kabul edilmesinin gerçeğe aykırı olduğunu, zira dosyaya hiçbir nama yazılı senet sunulmadığını, bu arada şirkete ait taşınmazlar devredilerek şirketin içinin boşlatıldığını, bu nedenle yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, 10.01.2023 tarihli ara kararın kaldırılarak dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, tereke temsilcisi tarafından veya diğer yöntemlerle toplanacak genel kurulda usulüne uygun olarak atanacak yönetim kurulu göreve başlayıncaya kadar davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kurul kararın iptali davasında dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin tedbiren durdurulması ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça açılan genel kurul kararının iptali istemli davada, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren durdurulması ve şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece verilen 05.08.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, ara karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 17.11.2022 tarihli 2022/1823-1606 sayılı kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme ara kararının kaldırılmasına, davalı şirketin 19.04.2022 tarihli genel kurulunda alınan 3 no’lu kararın yürütülmesinin durdurulmasına ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verildiği, davacı vekilince, gelinen aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olduğu ileri sürülerek HMK’nın 396. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece verilen 15.12.2022 tarihli ara karar ile de 17.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince işbu ara karara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 2023/232 esas 2023/485 karar sayılı ilamıyla, söz konusu kararın istinaf kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilince bu kez 20.12.2022 ve 04.01.2023 tarihli dilekçeler ile, söz konusu dilekçelerinin istinaf başvurusu olmayıp ihtiyati tedbir talebi olduğu belirtilerek, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilince de belirtildiği üzere söz konusu talep, yeni bir ihtiyati tedbir istemi niteliğindedir. Bu nedenle davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemi hakkında değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin önceki ara kararına atıf yapılarak talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, talep hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/422 Esas sayılı 09/01/2023 tarihli ara kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/04/2023