Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/52 E. 2023/1144 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/52
KARAR NO: 2023/1144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2022
NUMARASI: 2021/198 Esas 2022/708 Karar
DAVA: Tazminat
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin Kahramanmaraş’da şehirlerarası yük ve kargo taşımacılığı yaptığını ve bu kapsamda … Sanayi ve Tic.AŞ.’nin emtialarını taşımak için anlaştığını, söz konusu şirketin 30.11.2020 tarihinde taşınacak ürünlerini müvekkiline bildirmesi üzerine tüm araçları sevkiyatta olan müvekkilinin davalı nakliyeciyle anlaşma sağladığını, müvekkili tarafından düzenlenen 30.11.2020 tarih A4545 sayılı irsaliye muhteviyatındaki ürünlerin davalı şirketin yetkilisi …’ın sevk ve idaresindeki … – … plakalı araca teslim edildiğini, davalı şirkete ait aracın 630.155,58-TL bedelli toplam 25.550,34 kg. penye ve polyester ipliği türü yüküyle birlikte İstanbul’a doğru yola çıktığını, ancak araçtaki ürünlerin alıcısına teslim edilmediğini, davalı tarafından müvekkiline sevk edilen malların … Akaryakıt İstasyonu civarında çalındığı bilgisinin verildiğini, sonrasında malı çalan şahsın davalının tır şoförü olan ve taşınacak malı teslim alan … olduğunun tespit edildiğini ve bu şahıs hakkında savcılıkça soruşturma başlatıldığı, çalınan mal bedeli 630.155,58-TL’nin satıcı tarafından müvekkiline yansıtıldığını, bu bedelin 278.600-TL kısmının sigorta şirketi tarafından ödendiğini, kalan kısmından TTK. md.877 ve md.879’a göre davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu belirterek 351.558,58-TL alacağın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; emtianın taşındığı tırı kullanan ve söz konusu malları çaldığı iddia edilen …’ın müvekkil şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, davacının müvekkil şirketle akdettiği taşıma sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin davacının müşterisine ait herhangi bir emtiayı taşımak üzere teslim almadığını, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir taşıma ilişkisi bulunmadığını, tırı kullanan …’ın, müvekkil şirketin yetkilisi olmadığı gibi çalışanı dahi olmadığını, …’ın ihbar olunan … Uluslararası Nakliyat Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi çalışanı olduğunu, bu hususunun … Nakliyat’ın yetkilisi … tarafından 02.12.2020 tarihinde kolluğa beyan edildiğini, söz konusu malların taşındığı … plakalı ve … dorse plakalı araçların müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunmakla birlikte, bu aracın başka araçlarla birlikte 24.05.2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından ihbar olunan … Nakliyat’a iki yıllığına kiralandığını, davacının dava dilekçesinde söz konusu taşımaya ilişkin taşıma senedini ya da faturayı da sunmadığını, taşıma sözleşmesinin … Nakliyat ile akdedildiğini, müvekkilinin davacıya karşı taşıma üstlenmediğini, bu kapsamda herhangi bir hukuki sorumluluğu olmayan müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı arasında herhangi bir taşıma sözleşmesinin davacı tarafça ibraz edilmediği ve dava konusu aracın davalı tarafça feri müdahil …Ltd. Şti.’ne uzun süreli olarak kiraladığı, bu hali ile davacı yanın aracın işleteni konumunda olmadığı, ayrıca dava dışı araç sürücüsünün davalı şirketin temsilcisi ve çalışanı olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; TTK’nın 856/2 maddesi uyarınca taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile taşıma sözleşmesinin tarafların birbirlerine uygun iradeleri ile kurulacağını, dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri ve e-posta yazışmaları ile taşıma ilişkisinin kurulduğunu, yazılı sözleşme düzenlenmemiş olmasının davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, dosyaya ibraz edilen fotoğraftan da görüleceği üzere davalı şirketin unvanının yer aldığı tırın önünde …’ın resim çektirdiğini, ihbar olunan … Nakliyat firması ile davalı şirket arasında organik bağ bulunduğunu, davalı şirketin ortağı … tarafından müvekkili şirkete gönderilen e-postada … Nakliyat’ın sahibi olan …’nın kendilerinin yetkilisi olduğunu beyan ettiğini, davalı şirketle … Nakliyat firması arasındaki kiralama sözleşmesinin sonradan doldurularak tazmin sürecinin sürüncemede bırakılmaya çalışıldığını, TTK’nın 877. ve TBK’nın 116. maddeleri gereğince söz konusu aracın kiraya verilmiş olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taşınan emtianın zayi olması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Diğer yandan sınırlı sorumluluk halleri TTK’nın 882. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre gönderinin tamamının ziya veya hasarı halinde taşıyıcının sorumluluğu, gönderinin brüt ağırlığının kilogram başına 8,33 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. TTK’nın 886. maddesi hükmüne göre ise, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı, kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Somut olayda davacı; “Emtia Taşıma Çerçeve Sözleşmesi” kapsamında naklini üstlendiği …A.Ş.’ye ait emtiaları, İstanbul iline sevk etmek üzere davalı şirkete ait tıra yüklediğini, ancak emtiaların nakil sırasında çalındığını, gönderici firma tarafından çalınan malın bedeli için 630.155,58-TL maddi zararı kendisine yansıttığını belirterek sigorta şirketi tarafından ödenen 278.600-TL’nin düşülmesi ile 351.555,58-TL bakiye zararının taşıyıcı sıfatıyla davalıdan tazminini talep etmektedir. Davalı, davacı ile aralarında taşıma ilişkisi bulunmadığını, taşımada kullanılan tırın uzun süreli kiralama sözleşmesi ile … Nakliyat …Ltd Şti’ne kiralandığını ve taşımanın bu firma tarafından gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ise, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bulunmadığı, aracın davalı firma tarafından ihbar olunan firmaya kiralandığı, davalının taşıyan sıfatına sahip olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki çözümü gereken öncelikli husus davacının aktif husumete sahip olup olmadığı, davalının davacıya karşı taşıma taahhüdünde bulunup bulunmadığı, davalının taşıyan sıfatıyla sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Emtianın sahibi taşıtan firma tarafından davacı aleyhine 630.155,58-TL bedelli yansıtma faturası düzenlenmiş olup, bu miktarın kadri maruf olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Ancak bahsi geçen emtianın bedeli davacıya yansıtılmış ise de davacı tarafından yansıtılan bedelin zarar gören dava dışı firmaya ödendiğine ya da yansıtma faturasının zarar gören dava dışı …A.Ş. ile aralarındaki cari hesapta mahsup yapılıp yapılmadığına ilişkin bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda davacının kendisine yansıtılan bedeli zarar gören gönderici firmaya ödeyip ödemediği ya da zarar gören firma tarafından düzenlenen faturanın cari hesaptan mahsup yapılıp yapılmadığı araştırılarak davacının aktif dava ehliyetini kazanıp kazanmadığı tespit edilmelidir. Diğer taraftan; taşıma sözleşmesinin geçerliliği için kanunda bir şekil şartı öngörülmemiştir. Şekle tabi olmayan taşıma sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olmayıp, ancak ispat aracıdır. İcap ve kabulle dahi taşıma sözleşmesi kurulabilir. Somut olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taşımanın yapıldığı aracın sicil maliki davalı şirket olup, davalı şirket tarafından aracın ihbar olunan … …Ltd Şti’ne uzun süreli kiralandığına dair adi yazılı kira sözleşmesi ibraz edilmiştir. Ancak davacı tarafından ibraz edilen ve aksi inkar edilmeyen 04/12/2020 tarihinde düzenlenen e-posta, davalı şirket yetkilisi …’ın “… yetkili arkadaşımızdır” şeklindeki beyanını içermektedir. …, taşımayı fiilen üstlenen … Nakliyat …Ltd Şti.’nin ortağı ve yetkilisidir. Dosyaya sunulan resimlerden taşımanın yapıldığı aracın üzerinde davalı firmanın unvanına yer verilmiştir. Ancak taşımada kullanılan dava dışı … …Ltd Şti’ye kiraya verildiği iddia edilen davalıya ait tırın karayolu taşımacılığında kullanılabilmesi için gereken yetki belgelerinin kimin adına düzenlendiğine dair dosyada bir bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, bahsi geçen tır ile ilgili karayolu taşıma yetki belgeleri getirtilerek yetki belgelerinin kimin adına düzenlendiği,yetki belgesi vekaleten kullanılıyorsa vekaletnamenin ibrazı istenilerek davalının taşıyan sıfatını haiz olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle ;davalının taşıyan sıfatını haiz olup olmadığı gerekli araştırma ve inceleme yapılarak belirlenmeden davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru bulunmadığından istinaf nedeni yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılarak dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 Tarih 2021/198 Esas – 2022/708 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2023