Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/499 E. 2023/361 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/499
KARAR NO: 2023/361
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/1173 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 29/12/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili tarafından inşaat malzemeleri malları karşılığı olarak fatura bedellerine karşılık davalıya verilen … Çemenzar Şubesi’ne ait 29.12.2022 vade tarihli, … çek nolu keşidecisi davacı şirket olan 41.000-TL, … Çemenzar Şubesi’ne ait 31.01.2023 vade tarihli, … çek nolu keşidecisi davacı şirket olan 29.000-TL ve … Kadıköy Şubesi’ne ait 28.02.2023 vade tarihli, … çek nolu keşidecisi davacı şirket olan 31.000-TL tutarındaki çeklerin, davalı tarafından alıma konu malların eksik teslim edildiğini ve davalı tarafından düzenlenen faturaların Vergi Usul kanununa aykırı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin daha fazla zarara uğramasının önlenmesini teminen bankaya davalı ve/veya cirantaları tarafından ibrazı halinde ödenmemesi hususunda ödemeden men kararı verilmesini ve açılabilecek icra takiplerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin icra takibine konulmaması talebinin yaklaşık ispat şartlarının sağlanmaması ve talebin yargılamayı gerektirir olması nedeniyle, çekler üzerine ödemeden men yasağı konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin, menfi tespit davalarında tedbirle ilgili İİK 72. Maddesinde özel bir düzenleme bulunması nedeniyle , anılan madde de ödeme yasağı kararı verilebileceğine dair herhangi bir düzenleme de olmadığından yasal dayanağı bulunmayan talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, mahkemece yaklaşık ispat gerçekleşmediği gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verildiğini, ancak malların eksik teslim edilerek faturaların usulsuz olarak düzenlenmesinin müvekkilinin telafisi imkansız zararlara girmesine sebebiyet vereceğini, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü gerektiğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku olduğunu, talebinin reddedilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tedbir taleplerinin koşullarının oluştuğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, icra takibinden evvel açılan menfi tesbit davasında, çeklerin ödenmesinin önlenmesi ve icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesini içermektedir.Çek, Kanun’un öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir. Bu havalenin yazılı şekilde yapılması, belli şekil şartlarını içermesi ve kayıtsız şartsız bir ödeme yetkisi biçiminde olması gerekir. Çek düzenleyen, muhataba belirli bir bedeli lehtara ödeme, lehtara da tahsil yetkisi veren bir kambiyo senedidir. Çek bir ödeme aracıdır.Somut olayda; davacı vekili, taraflar arasında inşaat malzemeleri alımına ilişkin anlaşma yapıldığını, fatura bedellerinin bir kısmına karşılık olarak 3 adet çek verildiğini ve teslimatın eksik yapıldığını, faturaların usulsüz olarak düzenlendiğini, çekin karşılıksız kaldığını ileri sürmüş ise de; çeklerin avans olarak verildiği yolunda yazılı bir delil ibraz edilmemiştir. Düzenlenen fatura fotokopileri, çeklerin fotoğraflarını ve vergi dairesi bilgi isteme yazısını dava dilekçesi ekinde sunulmuş ise de, bu delillerin de davaya ve ihtiyati tedbire konu çeklerin ürün alımı için avans olarak verildiğini ispata yeterli bulunmamaktadır. Davanın bulunduğu aşama itibariyle davacının iddiaları yargılamayı gerektirmektedir. Bu gerekçeyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de;kanunda açıkça yazmasa da yerleşik yargı uygulamasında çekin havale niteliği bulunması nedeniyle İİK 72/2.madde kapsamında icra takibinin durdurulması yanında ibrazında ödenmemesine de karar verilmektedir.Bu gerekçeyle çekin ibrazında ödenmemesi talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de sonucu itibariyle istek red edildiğinden istinaf nedeni yerinde olmayan ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2023