Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/480 E. 2023/378 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/480
KARAR NO: 2023/378
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2022
NUMARASI: 2021/10 2022/721
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacı şirketin alacağını tahsil amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket hakkında cari hesap alacağından kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin takibe itirazında haksız olduğunu, tarafların ticari defter kayıtları Ba/ Bs beyan formları incelendiğinde davalarının haklı olduğunun ortaya çıkacağını, davalı tarafça davacı şirkete takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden sonra kısmi ödemelerin yapıldığını, dosyaya ibraz edilen cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davanın ikame edildiği tarih itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takip alacağı yönünden kalan anapara alacağının 48.484,08-TL olduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazından takip sonrası davacıya yapılan ödemeler sonucu kalan anapara alacağı olan 48.484,08-Tl yönünden itirazın iptaline takibin devamına ve takibin takip tarihi itibariyle olan alacak olan 96.870,96-TL üzerinden işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafın icra takip tarihinden sonra bir kısım ödemelerin yapıldığını ileri sürmüş ise de bu ödemelerin icra dosyasına beyan edilmediğini, davalı şirketin davacı şirketten hizmet yada mal satın almadığını, bu sebepten ötürü borcunun bulunmadığını, davacı şirketin dava konusu ettiği cari hesap yada fatura muhteviyatı malzemeyi davalı tarafa teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu beyanla huzurda görülmekte olan davanın usulden ve esastan reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının cari hesap alacağının yerinde olduğu, ancak taraflar arasında takip tarihinden sonra ticaretin devam etmesi ve yapılan tahsilatların hangi fatura/borç için yapıldığının belirtilmemesi sebebiyle mahsup işleminin hangi borçlar yönünden yapılacağının tespit edilemediği, yukarıda zikredilen içtihatlar ve davacının kısmi itirazın iptaline yönelik talebi dikkate alındığında bilirkişi raporu ile tespit edilen 38.484,08-TL alacak yönünden takibin devamına karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/09/2019 tarihli 2017/19-919 Esas 2019/886 Karar sayılı ilamı gereğince dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin mahsubu gerektiği nazara alınarak 09/12/2021 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasında belirtilen ödemelerin infaz aşmasında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 38.484,08-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, hükmedilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf süre tutum dilekçesinde, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın esas ve usul bakımından yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf ettiklerini , gerekçeli karar tebliğ edildiğinde istinaf nedenlerini açıklamalı olarak sunacaklarını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağına dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK 355.m. uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Ne var ki davacı tarafça sunulan süre tutum talepli istinaf dilekçesinde, istinaf nedenlerinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra sunulacak dilekçede bildirileceği belirtildiği halde, gerekçeli kararın tebliğinden sonra davacı vekili tarafından istinaf nedenlerini gösteririr bir dilekçe sunulmamıştır. Bu durumda istinaf incelemesi kamu düzenine aykırılıkla sınırlı olarak yapılmış olup, dosya kapsamında kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususa rastlanılmamıştır. O halde, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023