Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/468 E. 2023/353 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/468
KARAR NO: 2023/353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
DAVA: Şirketin İhyası
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, kurum sigortalısı …’ın 08.03.2011 tarihinde geçirdiği kaza sonucunda ölmesi nedeniyle uğranılan kurum zararının tahsilini teminen Bakırköy 19. İş Mahkemesi’nin 2018/45 esasına kaydedilerek alacak davası açıldığını, mahkemece davalı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin sicil kaydının dosyaya celbedildiğini, şirketin sicil kaydının kapalı olduğu, sicilden terkin edildiğinin görüldüğünü, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazısı üzerine şirketin ihyası için yetki istendiğini ve şirketin ihyası yönünden dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, tasfiye ticaret sicilinde silinmiş ise de alacakları gözetilmediğinden tasfiyenin gerçek olarak tamamlanmadığını belirterek tasfiyesi sonuçlanmış şirketin ihyası ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili, Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, sicilin tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev içinde değerlendirerek sonuca bağlayacağını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurunun alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların Notere depo edilmesi yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılarak şirket sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, açılan davanın reddini, müvekkili müdürlük aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, Bakırköy 19. İş Mahkemesi’nin 2018/45 esas sayılı davasının yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, derdest olan bu dava uyarınca tasfiyenin usulüne uygun ve eksiksiz tamamlanmadığı gerekçesiyle, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2. maddesi uyarınca …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili,şirketin 09.09.2014 tarihinde sicilden terkin edilerek kaydının silindiğini, TTK’nun geçici 7. Madde uyarınca terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılabileceğini,süre geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olmadığını, ek tasfiye davasında mahkemece yeni bir tasfiye memuru olarak atanması gerektiğini, tasfiyenin tamamlanıp şirket kaydının kapandığı tarihte henüz açılan bir dava olmaması sebebiyle tasfiyenin usulüne uygun ve eksiksiz yapıldığını, müvekkilinin tasfiye memuru atanarak yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 09/09/2014 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, şirketin Bakırköy 19. İş Mahkemesi’nin 2018/45 esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu, davanın sonlandırılabilmesi için davacının ihya talebinde hukuki yararı vardır. Davalı vekili terkinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığını ileri sürmüş ise de; TTK nun 547.maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediği, tasfiyenin tamamlanması nedeniyle sicil kaydının terkin edildiği, bu nedenle TTK’nun geçici 7.maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanması söz konusu olmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin bu noktaya ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin tam olarak yapıldığı savunmasının yerinde olmadığı, şirket terkin edilmeden evvel doğan bir alacak nedeniyle terkinden sonra dava açıldığı anlaşıldığından şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326. madde uyarınca davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafça yapılan 80-TL istinaf yargı giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … tarafından yapılan giderin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2023