Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/448 E. 2023/371 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/448
KARAR NO: 2023/371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2022
NUMARASI: 2022/1014 Esas – 2022/1054 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin Almanya’da … şirketinden sporcu içeceği satın aldığını, ürünlerin davalı … şirketinden temin edildiğini, 57.800,70-euro ödediğini, nakliye için davalı … şirketi ile 1.830-euro bedelle anlaştığını, ayrıca 2.100-euro sertifika ücreti ödendiğini, Gümrüğe sunulacak sertifikaların hazırlanması için davalı …’na 1.850-TL ödeme yapıldığını,Gümrük işlemleri için davalı …’a 1.121-TL ödediğini, ürünler geldiğinde Gümrükte uluslararası taşıma evrakı kayıtlarının yanlış yazıldığının anlaşıldığını, ithalatın yapılamadığını, hata ortaya çıktığında davalılar arasında yazışmalar yapıldığını, esasen kolayca düzeltilebilecek bir hatanın düzeltilmediğini, …’un T2 açtırmadan araçtaki diğer ürünleri boşalttığını, bu nedenle aracın Almanya’ya dönemediğini ve uzun bir süre Bulgaristan’da beklemek zorunda kaldığını, müvekkilinin mal bedeli ve navlun dışında 30.000-TL makbuzlu harcama yaptığını, müvekkilinin zarara uğramasında davalıların müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle, ödenen 57.800,70-euro mal bedeli, 723,86-euro numune bedeli ile 2.100-euro … Şirketine yapılan ödemelerden şimdilik 5.000-TL olmak üzere kar kaybı bedelinin gümrükten malların geri çevrildiği tarihten itibaren, 30.000-TL ürün tanıtımı harcamasının dava tarihinden itibaren, 1.850-TL …’na ve 1.121-TL … şirketine ödenen bedellerin davalılardan müştereken ve müteselsilen (sorumlulukları oranında) alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şartlarının olmadığını, zorunlu arabuluculuk için tebligat yapılmadığını, müvekkili şirketin Almanya merkezli Frey.. şirketi ile ticari ilişkisi olduğunu, taşıma ve gümrük işleri ile uğraşmadığını, sorumluluğu olmamasına rağmen gümrük sorunlarının çözümü için tüm desteği sağladığını, müvekkili şirketin …’na ilişkin hata yaptığı kabul edilse dahi, işbu hata sebebiyle sorumluluğu doğmadığını, davanın arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden ve taraf ehliyeti yokluğundan usulden reddine aksi halde,esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 02/07/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekiline davalı … yönünden arabuluculuk tutanağını sunmak üzere süre verildiği,davacı vekilinin 19/10/2022 tarihli duruşmadaki beyanında davalı … Almanya’da kurulu bir şirket olduğundan arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını beyan ettiği, arabuluculuk tutanağı sunulmadığından, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dosyaya sundukları 16.07.2021 tarihli beyan dilekçesinin göz önüne alınmadan karar verildiğini, şirket hakkında fiil imkansızlık nedeniyle arabuluculuk başvurusunda bulunamadığını, yabancı şirketler hakkında arabuluculuk kanununda arabuluculuk başvurusunun zorunlu olduğuna dair bir madde bulunmadığını, yabancı şirketler hakkında açılan davalarda arabuluculuk başvurusu yapılmasının zorunlu olmadığını, ileri sürerek kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2. ATM’nin 2021/453 esas sayılı dosyasında 14/12/2022 tarihli ara kararı ile davalı … aleyhine açılan dava tefrik edilerek mahkemenin 2022/1014 esasına kaydedilmiştir. 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile “Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, arabulucuya başvuru dava şartı haline getirilmiştir. Somut olayda; Mahkemece 02/07/2021 tarihli ara kararı ile arabuluculuk tutanağının aslının sunulması için süre verilmişse de, davacı vekili, müvekkili şirketin Almanya’da kurulu bir şirket olduğunu, Türkiye’de kurulu bir şirket olmadığından arabuluculuk dava şartının yerine getirilemediğini beyan ettiği, arabulucuya başvurmadan dava açıldığı davacı tarafın da kabulünde olup; istinaf dilekçesinde de yabancı şirketler hakkında açılacak davalarda arabuluculuk başvurusu yapılmasının zorunlu olmadığını ileri sürmüşse de; 6325 Sayılı kanunun (HUAK) 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “HUAK yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olup yabancı uyruklu şirketlerinde kanun kapsamında olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.O halde, eldeki dava arabuluculuğa tabii davalardan olup, dava öncesi arabulucuya başvuru şartı yerine getirilmediğinden, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tarafından yapılan 94-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.13/03/2023