Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/426 E. 2023/320 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/426
KARAR NO: 2023/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/462 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin gayrimenkul satış reklamı üzerine ile davalı … Şirketi yetkilileri … ve … ile iletişime geçtiğini, müvekkili ile şirket arasında 29/12/2011 tarihinde … Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığını, projenin … Ltd.Şti.’ne ait olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin bir kısım ödemeler yaptığını, gayrimenkulün müvekkiline en geç Haziran 2012 yılında teslim edileceğinin garanti altına alındığını, ancak teslim edilmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra yoluna gidildiğini, … Holding bünyesindeki grup şirketlerden olan E… A.Ş. yetkilisinin … İnşaat şirketinin kullandığı telefon numarasından müvekkili ile iletişime geçerek aynı projeyi satmaya çalıştığını, kişilerin farklı şirketler kurarak farklı tüzel kişiliklerin çatısı altında muvazaalı işlemler yaptıklarını, davalılar adına kayıtlı her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, davanın konusunu oluşturmayan hususlarda ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceğinden davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı şirketler ile davalı şahıslar arasında organik bağ olduğunu, davalı … Şirketinin ticari faaliyetlerini icra takibine konu şirket üzerinden devam ettirmeyip davalı şirket yetkilileri ile davalı 3.şirketler üzerinden haksız bir şekilde sürdürdüğünü, mal kaçırma maksadıyla hareket ettiklerini, tüzel kişilik perdelerinin çapraz olarak kaldırılmasının tüm koşullarının oluştuğunu, taleplerinin dava konusunu oluşturduğunu, müvekkilinin 2012 yılından beri mağduriyetinin mevcut olduğunu, mevcut koşullar çerçevesinde hakkını elde etmesi daha da zorlaşmadan yahut tamamen imkansız hale gelmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesi kabulü gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep; davalı şirketler ve şahıslar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasının tespiti talepli alacak davasında davalılar adına kayıtlı her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, eldeki davanın, aralarında organik bağ olan davalı şirketler ve yöneticilerinin 3.kişileri kandırmak suretiyle gayrimenkul satarak haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla açılan tüzel kişilik perdesinin kaldırılmak suretiyle alacağın davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla davalıların malvarlığı ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir.Mahkemece HMK 389 maddesi gereği, öncelikli koşul olan,“… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp, ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır. Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/03/2023