Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/405 E. 2023/364 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2023/405
KARAR NO : 2023/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/03/2023
09/01/2023 tarihli ara kararların ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; TTK’nın 531. Maddesinde haklı nedenle fesih davası yönünden ihtiyati tedbirin özel olarak düzenlenmediğini, bu nedenle uygulamada genel hükümlere göre HMK’nın 389 vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararları verilebileceğinin belirtildiğini,çoğunluğun şirketin içinin boşaltılmasına yol açacak zarar verici hileli işlerine karşı azınlığın korunmasını ve şirket malvarlığının muhafazasını sağlamaya yönelik ihtiyati tedbirlerin söz konusu olabileceğini, bu bağlamda yönetim veya temsil yetkisinin yeniden düzenlenmesi, temsil yetkisinin geçici olarak alınması,sınırlanması veya şirkete kayyım tayininin alınacak tedbirlere örnek olarak verilebileceğini, temsil yetkisinin sınırlandırılması kapsamında şirketin zorunlu ticari faaliyeti için gerekli olanlar dışında şirketi borçlandıracak hukuki işlemler yapılmasının yasaklanmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, özellikle dava sonunda davacı pay sahibinin çıkarılmasına karar verilecekse bunların paylarının değerinin düşük çıkması için şirketin sürekli borçlandırılmasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararlarının önemli olduğunu, davacı pay sahibinin alacak haklarının korunmasının zaruri olduğunu, feshe veya alternatif çözüme karar verilmesi halinde davacının payına düşecek ortaklık malvarlığının korunması için, ortaklık malvarlığının kasıtlı şekilde azaltılmasını önleyecek surette davalı şirkete ait taşınır ve taşınmaz mallar üzerine, UYAP’tan tespitle sicillerine şerh verilmek suretiyle üçüncü kişilere devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasını,şirkete yönetim veya denetim kayyımı atanmasını ,delillerin tesbitini talep etmiştir.
ARA KARARLARI: 1-Mahkemece; 9.1.2023 tarihli ara kararı ile davacı yönünden hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı konusunda kanaat oluşmadığını, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığını, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması gözönüne alınarak davacı vekilinin tüm ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
2- Aynı tarihli ara karar ile ; Somut olayda, inceleme sırası gelmemiş delilin tespitini talep eden vekili, davalı şirket ait ticari defterler ile bir kısım kayıtlar üzerinde tespit yapılmasını talep etmiş ise de, delilin hemen kaybolma veya sonradan ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimâlinin bulunmadığını, tespiti talep edilen bir kısım talebin şirketin feshi davası ile ilişkilendirilmesinin mümkün bulunmadığını, şirkete ait ticari sırların güvenliği gözönüne alındığında inceleme sırası gelmemiş ve davada HMK’nın 189/4.maddesi uyarınca caiz olup olmadığı dahi belli olmayan delilin tesbiti talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: 1-Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili; Z kodlu kasaya dair veriler ile mail kayıtlarının yok olma tehlikesi olduğunu, şirketin stok sayımı gerektiğini,”caiz olup olmadığı belli değil” gerekçesiyle bir delilin toplanmamasına karar verilmesinin kendi içinde mantıki tutarsızlık taşıdığını,genel kurul toplantısı yapılmadığı halde davacının katılmış gibi gösterilmesi, şirketin kasıtlı olarak zararlandırılması,gayriresmi muhasebe kayıtları ile hukuka aykırı işlemler tesis edilerek şirket varlıklarının müvekkilinden kaçırılması, uzun yıllardır kâr payı dağıtılmaması gözetilerek ortakların paylarının değerinin düşük çıkması için şirketin sürekli borçlandırılmasının önlenmesi gerektiğini, sunulan deliller ötesinde her bir iddianın somut olarak delillendirilmesinin aranmasının tam ispatın arandığı anlamına geleceğini toplanması istenen delillerin toplanmayarak tedbir taleplerinin reddedilmesi, hak arama hürriyetini engelleyecek ölçüde bir hukuka aykırılık sonucu doğurduğunu, davalı şirketin mevcut yöneticisi hükümsüz bir genel kurulda hukuka aykırı seçildiği halihazırda usulsüz şekilde temsil yetkisi kullandığını, şirkette organ yokluğu hali mevcut olduğunu, yönetim kayyımı atanmadığı takdirde davalı şirkete denetim – onay kayyımı atanması talebi mevcut olduğunu,yargı mercilerince yapılan değerlendirme TMK m.427 hükmüne göre değil doğrudan HMK’nın 389 vd. hükümlerine göre yapıldığını feshe veya alternatif çözüme karar verilmesi halinde davacının payına düşecek ortaklık malvarlığının korunması için, şirkete ait taşınır ve taşınmaz mallar üzerine üçüncü kişilere devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulması gerektiğini , şirkete ait taşıtların piyasa değerlerinin çok altında yöneticinin aile şirketine satıldığını,bir başka taşıtın fiktif olarak davalı şirketçe alındığını, bu işlemlerle şirketin malvarlığının azaltıldığını, ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir konulmasını,
2-Davacı vekili; delil tesbiti talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak pay defteri, genel kurul ve yönetim kurulu karar defterlerinin birer örneğinin alınmasının, şirketin ticari defterlerinin(fiziki ve e-defterler dahil olmak üzere)örneğinin alınmasını, şirket ecza deposunun tam sayımının yapılması; stok kayıtları ile sayım sonuçlarının karşılaştırılmasına, … tarafından oluşturulan ve elden tahsilatların resmi bildirimlerinin hukuka aykırı şekilde değiştirilerek yapıldığı “Z Kodlu Kasa”ya dair verilerin, şirketin kullandığı ve …Tek..Ltd. Şti. isimli şirkete özel olarak yazdırılan …Müşteri İlişkileri ve Satın Alma Yönetme Programı üzerinden log kayıt yedekleri ve dökümü alınmak suretiyle tespitine,…com.tr e-posta adresine …tarafından gönderilen 2020 ve 2021 yılı fatura rayiç farklarını (5.636.226,39 TL + KDV olarak) gösteren mail içeriğinin dökümünün alınmasını, şirket bilgisayarlarında tutulan, “İhracat Komisyon Bedeli” adıyla düzenlenen, resmi kaydı olmayan pdf belgelerden ibaret fatura örneklerinin tespitine, (özellikle Çin’de bulunan ….ltd şirketine düzenlenen faturalar)şirketin ticari faaliyetleri kapsamında yurtdışı ihracat verilerine yönelik olarak, şirket çalışanlarına profesyonel amaçla kullandırılan … şeklindeki mail adreslerindeki yazışmalar ve eklerindeki belgelerin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava; anonim şirketin haklı sebeble feshine ilişkindir. TTK 531. madde fesih davası açılması halinde alınacak tedbirler yönünden ayrıca bir düzenleme yapılmamıştır.Davacı taraf kayyım atanması gerekçesi olarak davalı şirket yetkilisinin şirketi zararda gösteren işlemler yapmasını göstermektedir. Anonim Şirketler TTK’nun 365. Maddesi uyarınca yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar. Şirkette organ boşluğu bulunduğu iddiası yoktur.6100 sayılı TTK da anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur. Yönetim Kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK’nun 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir. Yönetim Kayyımı atanması istemi aynı zamanda YK nun yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına geldiğinden bu yolda ki talep dinlenemez.Dava dilekçesi ile birlikte ihtiyati tedbir talep edilmiş olup ,dava dilekçesi ile sunulanlardan HMK 389. vd.maddelerinde aranan, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi,talep sahibi davacının hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulundukları hususu belirlenememektedir.Somut olayda,davalı şirketin yönetim organından yoksun kalması söz konusu olmadığı,yönetim kayyımı atanmasını gerektir bir durum bulunmadığı, davacı, davalı şirket yetkilisinin davacının ayrılma akçesini düşük göstermek amaçlı işlemler yapacağının aşikar olduğunu ileri sürerek yönetim kayyımı olmadığı takdirde denetim kayyımı atanmasını talep etmektedir.Taraflar arasında halen görülmekte olan birden fazla genel kurul karar iptali davalarının olduğu anlaşılmakla birlikte, davalı şirket yöneticisinin davacının ayrılma akçesini düşürdüğü sonucuna duraksamadan varacak delil değerlendirmesi yapılamamaktadır.Şirket araçlarının dava tarihinden evvel şirket yetkilisinin ortağı bulunan şirkete satılması veya birinin satın alınması bu olgunun varlığına yeterli kanıt olarak kabul edilemez.Davalı şirket yetkilisinin davacıyı zararlandırıcı işlemlerde bulunduğunun davanın bulunduğu aşama nedeniyle yaklaşık ispata varacak şekilde belirli olmaması hususları bir arada değerlendirildiğin de gerek denetim kayyımı ,gerekse şirketin malvarlığı değerlerine ihtiyati tedbir uygulanması koşullarının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.İlk derece mahkemesinin gerek duyulduğunda her zaman gerekli tedbirleri alması mümkün olup ,davanın bulunduğu aşama itibariyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
HMK’nın 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar belirtilmiş olup, delil tespitine ilişkin talepler hakkında verilen kararlar yer almamaktadır. Delil tespitinin düzenlendiği HMK 400 ile 406. maddeleri arasında yer alan hükümlerde de delil tespitine ilişkin kararlara karşı herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Sadece karşı tarafa tebligat yapılmadan yapılan delil tespitinde karşı tarafın delil tespiti kararına itiraz edilebileceği belirtilmiş olup, delil tespiti talebinin tamamen reddedilmesi durumunda tespit talep edenin başvurabileceği bir kanun yolu açıkca düzenlenmediği ve kanunun açıkca düzenlemediği bir konuda yorumla da kanun yolu ihdas edilemeyeceğinden; kararın istinafa tabi olmayan kesin olarak olarak verilmiş bir karar olduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan ,delil tesbiti talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı vekilinin delil tesbiti talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/03/2023