Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/371 E. 2023/256 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/371
KARAR NO: 2023/256
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2021/374 Esas – 2022/788 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Davanın görev nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili,şirket yöneticisi …’nın yönetici olmasından bu yana vergi ve diğer ödemeleri yapmadığını, aleyhide vergi denetmenliğince vergi suçu davası açıldığını, gerçek olmayan faturalar düzenlediğini, şişeli şarapları …’a satarak bunların parasını aldığını ancak paraları cari hesaba kaydetmeyerek suiistimal ettiğini, yapılan ödemelerin ispatının olmadığını ancak Şarköy Mahkemesinde derdest olan 2018/226 -2018/500 ve 2018/501 Esas sayılı dosyaların celp edilmesi halinde anonim şirkete verilen çeklerin … ve oğlu … A.Ş. yetkililerince tahsil edildiğini, şirket yönetiminin cebine gittiğinin görüleceğini, şirket hakkında icra ve iflas yoluyla yapılan takiplerin dayandığı borçların tamamının … zamanında oluştuğunu buna rağmen ibra edildiğini ileri sürerek 29.03.2019 tarihli genel kurulda verilmiş olan ibranın iptalini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafından açılan bu davada 29.03.2019 tarihli genel kurulda alınan şirket yöneticisi …’nın ibra edilmesine yönelik kararın iptalini istediğini, davacının emrinde hareket eden …’ın şirkete olan borçlarını ödemediğini, … aleyhine davalı şirket adına takip başlatıldığı anda davacının talimatıyla …’ın lehine olan tüm davalarını davacı …’ın adamı olan …’a temlik ettiğini, davacının şirketi işlemez hale getirmeyi amaçladığını, davaya konu borçlarla ilgili olarak genel kurulda kendisinin sorumluluğundan kaynaklandığı oybirliği ile kararlaştırılmış olan ve bu nedenle aleyhine dava açılmış bulunan davacının bu borçların varlığını dayanak göstererek yönetici …’nın ibrasının iptalini istediğini, yolsuzluk varsa davacının kendisinin sebeb olduğunu, TTK madde 445 e göre genel kurul karar tarihinden itibaren üç ay içinde dava açılması gerektiği halde davanın açılması için öngörülen sürenin geçtiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava konusu uyuşmazlıkta davacı taraf davasını 29/07/2019 tarihinde açtığı, Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/226 Esas – 2021/248 Karar sayılı 16/09/2021 tarihli karar ile yeni kurulan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verildiği, Yargıtay 11. HD’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamı ile ,davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktıkları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen asliye ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edildiği ve içtihat ayrılığı giderildiğinden dava tarihi itibariyle Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, verilen görevsizlik kararının hukuki sıkıntılar doğuracağını, görev alanına ilişkin olarak dava konusunun Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, bir yerde asliye ticaret mahkemesinin kurulu olmaması halinde o yerdeki asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla karar verebileceğini, asliye ticaret mahkemesi kurulu olmasına rağmen asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılamayı sürdürmesinin HSK’nın iradesine ve amacına aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava ilk olarak 29/07/2019 tarihinde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Yargılama sırasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi kurularak 01.09.2021 tarihinden itibaren faaliyete geçirilmiştir. Davanın açıldığı mahkeme tarafından dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik nedeniyle devrine karar verilmiştir. HMK’nun 1’inci maddesi “Mahkemelerin görevi ancak kanun ile düzenlenir.” hükmünü haizdir. Dava açılmasının maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Davanın açılmasının en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık belirli hale gelmesidir. Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. HSK’nun dayanak kararı 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere verilmiş olup, ancak 01.09.2021 tarihinden sonra açılacak davalara ilişkin olmak üzere uygulanacaktır. Geçiş hükmü niteliğinde kanuni bir düzenleme olmaksızın, yargı çevresi belirlemeye ilişkin karar dayanak gösterilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan reddedilerek dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi doğru değildir. Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasında uyuşmazlık çıktığından içtihadların birleştirilmesi talebi üzerine Yargıtay 11. HD 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında ” davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilerek içtihat farklılıkları giderilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davanın açıldığı tarih itibariyle Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023