Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/365 E. 2023/281 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/365
KARAR NO: 2023/281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/1164 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz – İhtiyati Tedbir – Davalıdır Şerhi Konulması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Davacı taleplerinin ayrı ayrı reddine ilişkin 19/12/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin, davalıdan 1.182.188,87-TL alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili amacı ile Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, davacı şirket nezdinde ileride telafisi imkansız zararların doğmaması ve davalının mallarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için davalıya ait araç ve taşınmazları davalıya ait taşınmaz ve araçları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını veya ihtiyati haciz uygulanması veya en azından davalının tüm mal varlığı üzerine davalıdır şerhi uygulanmasına, itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı/borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, ihtiyati tedbir istenen unsurların dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı, tedbire konu malların aynından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmayıp, uyuşmazlık esasında icra takibine itirazın iptali olmakla tedbir talebi dava konusu olmayan para alacağına ilişkin olduğu davalının mal varlığının dava konusu olmadığı; bu nedenlerle üzerine ihtiyati tedbir konulmasının mümkün olmadığı, ayrıca gecikmesinde zarar umulan ya da telafisi imkansız zarar koşullarının da bulunmadığı ve ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgeler alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp ve yine yargılamayı gerektirmekte olup, bu aşamada İİK 257. Maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından talep eden vekilinin taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı tarafın alacağı sürüncemede bırakmaya çalıştığını, taraflar arasında cari hesap ekstresi bulunduğunu, müvekkili bu hesap ekstresini davalı tarafla paylaştığını, davalı tarafın 1.182.188,87-TL’lik bakiye cari hesap borcuna itirazda bulunmadığını, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı kesinleştiğini, buna rağmen davalı tarafın takibin esası yönünden tüm borca itiraz etmesiyle, müvekkilinin alacağına kavuşamama tehlikesi bulunduğunu, WhatsApp yazışmalarından anlaşılacağı üzere davalı tarafın borcunu kabul ettiğini, yazışmalara karşılık, müvekkili nezdinde ileride telafisi imkansız zararların doğmaması için davalının mallarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için davalıya ait taşınmaz ve araçları üzerine ihtiyati tedbir konulması veya ihtiyati haciz uygulanması veya menkul ve gayrimenkulleri üzerine “davalıdır” şerhi uygulanması gerektiğini, buna göre hüküm kurularak müvekkilinin alacağının güvence altına alınması gerekirken taleplerin reddedildiği ara kararın hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek 19.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili icra takibine konu edilen alacağın tahsilini teminen başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptali davasında davalının malvarlığına ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulması isteklerine ilişkindir.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” şeklindedir.Derdest davada; davacı tarafından düzenlenen faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin davada ihtiyati tedbir- haciz talep edilmektedir. Davalının malvarlığı ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Mahkemece HMK 389 maddesi gereği, öncelikli koşul olan,“… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Salt fatura düzenlenmesi davalı karşı yanın borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz. Alacaklı vekili ellerinde cari hesap ekstresi bulunduğunu ileri sürmekte ise de alacağın cari hesap sözleşmesine değil depoculuk hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı açık hesap ilişkisinden kaynaklandığı, faturaların karşı yan bakımından borç doğurucu nitelikte olup olmadığı yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir. İcra takibine itirazda sebep gösterilmemesi, davaya cevap dilekçesi ile savunmalarını ispat zımnında delillerini ileri sürmesine engel teşkil etmez. Karşı yanın beyanının alınmadığı bir evrede muaccel alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; para alacağı nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ara karar tarihi itibariyle yaklaşık ispat/ kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, ihtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023