Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/275 E. 2023/579 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/275
KARAR NO: 2023/579
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2022
NUMARASI: 2021/586 Esas – 2022/161 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş yeri pay defterinin uzun süren işyeri taşınması sırasında kaybolduğunu, müvekkilinin ticari defterinin kaybolmuş olmasının telafisi güç zararlara sebep olduğunu, ticari faaliyetlerini sekteye uğrattığını, müvekkilinin basiretli bir tacirden beklenebilecek her türlü dikkat ve özeni gösterdiğini, müvekkil şirketin iş yeri pay defteri zayi olduğundan TTK madde 82/7 uyarınca pay defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı taraf 26/08/2021 ile 31/08/2021 tarihleri arasında yapılan taşıma işi esnasında pay defterinin zayi olduğunu beyan ederek eldeki davayı 31/08/2021 tarihinde açtığını, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığını, TTK’nun 82/7. Maddesine göre zayi belgesi verilebilmesi için, zayi belgesi verilmesi talep edilen belgenin TTK’nun 82. Maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen belgelerden olması ve defter kayıtlarının TTK’nun 64. Maddesinde belirtilen usullere uygun olarak tutulması gerektiğini,bu kapsamda davacı vekiline dava konusu pay defterinin açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı Noterlikleri bildirmek üzere kesin süre verildiğini, davacı vekilince sunulan 16/09/2021 tarihli dilekçe ile, tasdiklerin yapıldığı ilgili Noterliğin tam olarak bilinemediği belirtildiğini, ancak tasdiklerin yapılmış olabileceği bir kısım Noterlikler beyan edildiği, beyan edilen noterliklere müzekkere yazıldığını, ancak ilgili noterlikler davacı şirketin pay defterine ilişkin herhangi bir açılış kapanış tasdiğinin yapılmadığı beyanında bulunduğunu, bu nedenle zayii talep edilen pay defterinin TTK’da aranan şartları taşıyıp taşımadığının tespit edilemediğinden istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;mahkemece re’sen araştırma ilkesi gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, dava konusu pay defterinin açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı Noterliğin tespit edilememiş olması, müvekkinin bu madde uyarınca üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği şeklinde yorumlanamayacağını, çekişmesiz yargı işlerinde re’sen araştırma ilkesi geçerli olduğunu, hasımsız olarak görülen bu davada, mahkeme gerekli araştırmayı yapmak ile yükümlü olduğunu, müvekkili şirket, basiretli bir tacir gibi hareket ederek ticari defter ve belgelerin saklanması ve muhafazası için gerekli tüm dikkati ve özeni gösterdiğini, müvekkilinin ticari defterinin kaybolmuş olması telafisi güç zararlara sebep olduğunu ve müvekkilinin ticari faaliyetlerini sekteye uğrattığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirketin pay defterinin zayi olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’ nın 82/7. maddesine göre zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.Dava, hasımsız olarak açılan, zayi olduğuna ilişkin belge verilmesi istemine ilişkin olup zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayii belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nın 68. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir.”(Yargıtay HGK nun 2014/827 esas ,2016/311 karar sayılı ,16.3.2016 tarihli ilamı) 6102 Sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ( 5 temmuz 2022 tarihli RG de yayınlanan 7417 sayılı kanun ile değişiklik ile 30 gün ) işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Tacirin söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi defter ve belgelerin korunması için dikkat ve özen göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmesi gerekmektedir. TTK nın 64(4)maddesi uyarınca ;Pay defteri ,yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesi ile ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir. 213 sayılı kanunun 233.maddesinin 3.fıkrası 10 mart 2018 tarihli RG de yayınlanan 7099 sayılı kanun ile değiştirilerek “Defterler, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kuruluş aşamasında ,şirket merkezinin bulunduğu yer Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından tasdik edilecektir”şeklinde değiştirilmiştir.Ancak,davacı şirketin değişiklik tarihinden evvel kurulduğu,davacı tarafça da açılış Noter tasdik bilgilerinin verilmediği ,bu sebeble talebin red edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı şirket pay defterinin zayi olmasına ilişkin bir mücbir sebebin varlığına dayanmamış ,bu yolda bir delil sunmamıştır. Pay defterinin işletmenin uzun süren taşınmada kaybolduğu belirtilmiştir. Talebin Noter tasdiki bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik yok ise de ,mücbir sebeb nedeniyle zayinin gerçekleştiğinin kabulü ile uzun süre Noter tasdikinin yapılıp yapılmadığının olası bildirilen tüm Noterliklerden araştırıldıktan sonra sadece bu sebeble davanın red edilmesi yerinde bulunmamıştır. İşletmenin muhasebe defterlerinden olmayan pay defterinin günlük kullanımı sözkonusu olmadığı, davacı şirket tarafından gerekli dikkat ve özen ile muhafaza edilmesi gerektiği ,taşınma sırasında kaybolduğu iddiasının mücbir sebeb olarak kabul edilemeyeceği gözetildiğinde talebin bu sebeble de reddi gerektiğinden gerekçesi nedeniyle kararın kaldırılmasına ,talebin değiştirilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/586 Esas – 2022/161 Karar sayılı 24/02/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davacı şirketin pay defteri için zayi belgesi verilmesi talebinin reddine,” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gerekli 179,90-TL karar harcından; davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına” Davacı tarafça yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/04/2023