Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2453 E. 2023/2005 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2453
KARAR NO: 2023/2005
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/713 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı … arasında 15/08/2020 kira başlangıç tarihli işyeri kira sözleşmesi akdedildiğini,üçüncü kira yılı içinde kiralayanın talep ettiği fahiş artışın kabul edilmemesi nedeniyle taşınmazın 11/01/2023 tarihinde … tarafından davalı … A.Ş ye muvazaalı olarak devir edildiğini,şirketin iktisap tarihinden sonra, sözleşmeye aykırı işyeri kira faturası tanzim etmeye başladığını,davacı tarafından faturalara itiraz edildiğini,ilk önce temerrüde dayalı, devamında ise ihtiyaç nedeniyle haksız tahliye davaları ikame ettiğini, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının açıldığı ay içinde ise kiralananın satışına ilişkin olarak davalı …’in tek sahibi ve yetkilisi davalı … tarafından …com ilan ve alışveriş platformundaki hesabı üzerinden kiralanan taşınmazın satışına ilişkin sponsorlu ilan verildiğini, söz konusu ilan ile bizzat davalı … tarafından aracılık edilen ilk satış ile güncel ilan arasında geçen 9 aylık süre içinde kiralanan taşınmazın satış bedelinin %130,93 oranında arttırılması, ve taşınmazın özelliklerine ilişkin yanıltıcı bilgilere yer verilmesi davalı … tarafından kiralanan taşınmaza özel olarak ücretsiz avukatlık hizmeti verildiğine ilişkin beyanlarının bulunmasının 05/06/2018 tarihli ve 30442 sayılı … de yayımlanan taşınmaz ticareti hakkındaki yönetmelik ve Avukatlık Kanununun çeşitli hükümlerini ihlal ettiği gibi,taşınmaza ilişkin gerçek dışı beyanda bulunarak rekabet dengesinin bozulması ve ücretsiz avukatlık hizmeti verdiğine ilişkin hukuka aykırı reklam yapılmasının aynı zamanda suç normlarını ihlal ettiğini, 6102 sayılı TTK nın md 55 f.1/a-b bentlerini ihlal etmek suretiyle haksız rekabet yarattığını, gönderilen ihtarnamelerin dikkate alınmaması ve haksız rekabet yaratan bu eylemler ile asıl amacın müvekkilinin tahliyeye zorlama olduğunun anlaşılması üzerine huzurdaki davayı açtıklarını beyan ederek davalılar tarafından gerçekleştirilen haksız rekabet eylemlerinin tespitine-menine, esas hakkında karar verilinceye kadar (https://www…Com/…) adresinde yayımlanan ilana erişimin engellenmesi ve içeriğin kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; yaklaşık ispatın varlığı celp edilecek deliller ve tahkikat aşamasında yapılacak değerlendirmeye göre ortaya konulabileceğini, yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle mevcut durumda tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı yaklaşık olarak ispatlanamadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; tedbir talebi konusu hukuka aykırı satılık ilanında satışa çıkarılan taşınmazın büyüklük ve nitelikleri hakkında yanıltıcı bilgilere yer verilmesiyle TTK md. 55 f.1/a-2 ve md. 62 f.1/b hükümleri ihlal edildiğini, ilanda taşınmazın 450 m2 ve teraslı olduğu bilgilerine yer verildiğini, ofis net 325.38 m2 olup teras bulunmadığına,ilanın bu yönüyle apaçık yanıltıcı olduğunu, kiralanan taşınmazla ilgili işler bakımından alıcılara ücretsiz avukatlık hizmeti verileceği beyanı ile haksız rekabet yaratıldığını, münhasıran avukatlara ait olduğu bildirilen yetkilerin başkaları tarafından kullanılması ise AvK. 63.madde uyarınca yasaklanarak yaptırıma tabi kılındığını, 48.madde ile yalnızca avukatlar değil, bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler için de cezai yaptırım öngörüldüğünü, avukatların ücretsiz iş alamayacağı da hüküm altına alındığını, bizzat kendisi İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukat olan ve kiralanan taşınmazı büro olarak kullanan müvekkili bakımından da haksız rekabet yaratıldığını, yaklaşık ispatın “yalın bir iddiadan daha çok, tam ispattan daha az” bir ispat faaliyetini ifade ettiğini, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın iddia ettiği hakkın varlığı ve bu hakkın varlığının tehlikede olduğu hususunda kuvvetli bir kanaat oluşturması gerektiğini ileri sürerek taşınmazın satışına ilişkin ilanın yayınına erişimin durdurulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi istemleriyle açılan davada, haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülen davacının kiracısı bulunduğu taşınmazın …com sitesindeki satış ilanının yayınının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.TTK’nun 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.” hükmünü haizdir.TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır.HMK’nın 389/1. maddesi ise , “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.O halde yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca, tüm ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olması halinde, haksız rekabet oluşturan eylemlere yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür.Ne var ki, somut olayda, davalılar davacının kiracısı bulunduğu ofis nitelikli taşınmazın eski ve yeni sahibi ile satış ilanından anlaşıldığına göre, emlak komisyoncusu şirket ile şirket yetkilisi oldukları,taşınmazın ilk satışının muvazalı olduğunun ileri sürüldüğü , taşınmazı iktisap eden şirketin satış ilanındaki doğru olmadığı ileri sürülen kiralanan taşınmazın vasıfları ile alıcıya bedava Avukatlık hizmeti verileceği vaadinin haksız rekabet teşkil edip etmeyeceğinin yapılacak tahkikat neticesinde belirlenebileceği, davanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Açıklanan nedenlerle,ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmayıp ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2023