Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2414 E. 2023/1985 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2414
KARAR NO: 2023/1985
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2022/290 Esas – 2022/844 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/12/2023
Hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, ihyası talep edilen şirketin ise işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve borcun temini için müvekkilinin banka lehine ipotek tesis ettiğini, ancak dava dışı şirket ile ihyası talep edilen şirketin sözleşmenin gereğini yerine getirmediğini, öncelikle Beyoğlu … Noterliği’nin 21.10.2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine ise borçlular hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, mezkur takipte satış kararı alınabilmesi için borçlu şirketlere Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi doğrultusunda icra emri gönderilmesi talep edildiğini, ancak bu taleplerinin ihyası talep edilen şirket yönünden şirketin sicilden terkin edilmiş olunması sebebiyle reddedildiğini, icra müdürlüğünden yetki alınarak huzurdaki davanın açıldığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-… sicil numarasına kayıtlı, … vergi numaralı … Spor Tesisleri İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasını, şirkete tasfiye memuru atanarak ticaret sicilinde tescil ve ilanının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava dışı şirketin 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, davanın açılış tarihinin 15/04/2022 olduğu, TTK geçici 7/15 maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle açılan davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkeme tarafından ihyası talep edilen şirketin terkin işleminin hukuka uygunluğunun gözetilmediğini, kanunun belirlediği usule uyulmadan terkin edilen şirket hakkında 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağının Yargıtayca da benimsendiğini, davalı sicil müdürlüğü tarafından müvekkil bankanın alacağının muaccel olduğu hususu gözetilmeksizin şirketin tüzel kişiliğinin sona erdirilerek sicilden terkin edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkili banka alacağının ipoteğe bağlı bir alacak olduğunu, zamanaşımına uğramasının mümkün olmadığından ihya talebinin kabul edilmesi gerektiğini, ihya kararının verilmemesi durumunda zamanaşımına uğramamış bir alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, bunun ise Anayasa ve Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi ile güvence altına alınan hak arama özgürlüğüne ve mülkiyet hakkına da aykırılık teşkil edeceğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereği re’sen terkin olunan anonim şirketin ihyası istemine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi’nin, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK’na 26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle eklenen geçici 7. maddenin (15) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “…silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair, 15/09/2023 tarihli ve 32310 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2023/33 Esas, 2023/117 Karar sayılı ve 22/06/2023 tarihli “İptal” kararının eldeki uyuşmazlığa etkisi incelenmelidir. Anayasanın 153. maddesinin 5. fıkrasına göre iptal kararları geriye yürümez. İptal kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin hükmün temel amacı iptal edilen kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükmüne dayanılarak daha önce yapılan işlemlerin geçerliliklerinin korunmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, somut norm denetiminde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse itiraz yoluna başvuran mahkeme iptal kararını uygulamak zorunda olup bu durumda iptal kararı geriye yürüyecektir; aksinin kabulü hâlinde ise mahkemeler açısından itiraz yoluna başvurulmasının bir anlamı olmayacaktır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının kesin hüküm hâlini almış yargı ve idare kararları saklı kalmak şartıyla geriye yürüdüğünü kabul etmek gerekmektedir. İptal kararlarının geriye yürümemesi “hukuk güvenliğini sağlamak” amacı ile konulduğuna göre, bu ilke yalnızca kesin hüküm hâllerinde ifade eder. [Teziç, Erdoğan: Anayasa Hukuku (Genel Esaslar), 23. Bası, İstanbul 2019, s.264-265] Yapılan bu açıklamalara göre somut norm denetimi yoluyla verilen Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm hâlini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanması zorunludur.Açıklanan nedenlerle, Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararı gereğince; davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde olduğundan başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/290 Esas – 2022/844 Karar Karar sayılı 19/10/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2023