Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/241 E. 2023/600 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/241
KARAR NO: 2023/600
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021
NUMARASI: 2021/351 Esas – 2021/1083 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/04/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezinin sigortalı …’e 65.201,74.-TL peşin sermaye değerli gelir bağladığını, yapılan tedavi masraflarının tahsiline yönelik … Tic. Aş. ve … aleyhine İstanbul 20. İş Mahkemesi’nin 2021/51 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, ancak şirketin ticaret sicil kayıtlarında terkin edildiğinin tespiti üzerine Tasfiye halinde … Tic. AŞ.’nin ihyası ile tasfiye memuru olarak …’un atanması istemiyle huzurdaki davanın açıldığını belirterek; şirketin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Ticaret AŞ’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “Aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması” gerekçeleriyle resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2014 tarihinde usule uygun olarak sicil kaydının resen terkin edildiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait mal varlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, şirketin, 03/06/1976 tarihinde ana sözleşmesinin tescili ile 24.09.1976 tarihinde İstanbul Ticaret Odası’na kayıt olduğu, … sicil numarası aldığı, 09.10.2014 tarihinde 6102 sayılı kanunun Geçici 7. Maddesine göre resen terkin edildiği, resen terkin işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı konusunda bilirkişi …’ın 09/11/2021 tarihli raporu alındığı,şirketin 03.11.2006 tarihinde Genel Kurul Kararı ile Yönetim Kurulu üyesi ve başkanı seçtiği, bu tarih sonrası Genel Kurul yapılmamış olduğu, bu yönü ile Sicilin resen terk işleminde uygunluk olduğu ve fakat; 6100 sayılı kanunun geçici 7. Maddesinde sayılan bildirim yükümlülüğünün sicil kayıtlarında yer almadığı, oysa münfesih olan veya sayılan şirketin tespitinden sonra geçici 7. madde kapsamında işlem yapılabilmesi için, maddede belirtilen usule uygun şekilde ihtar ve ilanın yapılmış olması gerektiği, (TTK Geç. M. 7/4-a) görüldüğünden; sicilin, bildirimsiz terkin işlemi gerçekleştirdiği, bu hali ile terkin işleminin usulsüz olduğu bildirildiği, Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin Ticaret Sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren 30. günün akşamı itibariyle 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilinden resen silineceği düzenlenmiş olmasına rağmen; bu prosedüre uymaksızın, şirket yetkilisine ihtar yollanmadan ihyası talep olunan şirketin sicilden terkin edildiği sabit olduğu, … Anonim şirketinin sicilden terkin edildiği, şirket aleyhine davacı tarafından İstanbul 20 İş Mahkemesinin 2021/51 esas nolu dosyasında dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği, davacının ihya davasını yasal süresi içerisinde açtığı, sicilden terkin işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle, … Anonim Şirketi’nin ihyasına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün usulsüz yaptığı terkin işlemi nedeniyle dava açılmasına sebep olduğundan, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalı … Ticaret AŞ yönünden davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili; re’sen terkin kapsamına giren dava konusu şirkete ve şirket yetkilisine de, Mevzuat gereğince bildirimler (ihtar) gönderilmiş ve fakat şirket yetkilisine ve şirketin sicil kayıtlarındaki adreslerine gönderilen ihtar yazıları, adreste tanınmamaları gerekçesi ile iade edildiğini, firmaya yollanan ihtar 11.07.2014 tarihinde yurt dışı adresli olduğu için iade edildiğini, şirket yetkilisi …’e yollanan ihtar ise 09.07.2014’de, adreste tanınmadığı için iade edildiğini, şirketin terkin edileceği hususu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici m.7/f.4-a kapsamında bu kapsama giren tüm şirketlerle birlikte, Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığından; müvekkili tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın (bildirimin), dava konusu şirketin eline ulaşmadığı kabul edilse dahi, müvekkilin re’sen terkine ilişkin prosedürde bir eksik işlem yaptığından bahsetmek mümkün olamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. Dava dışı şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca terkini nedeniyle açılan ihya davasında davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı taraf vekili tarafından yargı gideri ve vekalet ücreti bakımından istinaf edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta ihyası talep edilen şirketin son beş yıllık genel kurullarını yapmadığından münfesih hale geldiği ileri sürülmekte ise de mahkemece terkin evrakları getirtilmediğinden re’sen terkin işleminin hangi sebebe dayalı yapıldığı; Ticaret Sicilinin terkinden evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ayrı ayrı ihtar yapılıp yapılmadığı belirlenememektedir. TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın Geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre ise, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. “Yargıtay 11 HD’nin 2020/1592 esas ,2881 karar sayılı 15.6.2020 tarihli emsal ilamında “Somut olayda, mahkemece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesi istenmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ekindeki belgelerde sadece Ticaret Sicil Gazetesi ilanı bulunmakta olup TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a fıkrasında gösterildiği gibi ayrıca ilgililere ihtar gönderildiğine ilişkin bir belge sunulmamıştır. Bu durumda resen terkin işlemi yapılan şirketin temsil ve ilzam ile yetkilendirilmiş yöneticilerine ihtar gönderilmediği, şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşıldığından mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir. Mahkemece; TTK’nın geçici 7/2 maddesi uyarınca İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından terkin kapsamında hazırlanan ihtar ve tebliğ evrakları getirtilerek şirketin hangi nedenle terkin edildiği belirlenmemiştir. Ayrıca, şirket münfesih ise, hatalı işlem ile münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebileceği gözetilerek, şirketin münfesih olup olmadığı da belirlenerek tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediği üzerinde durulmamıştır. Ticaret sicili işlemleri tam olarak yerine getirmiş ise aleyhine yargı giderine hükmedilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, ticaret sicilinden terkine ilişkin evraklar getirtilmediği halde, bildirim yapılmadan terkin işlemi yapıldığının ne şekilde tespit edildiği anlaşılamadığından, hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2021 Tarih 2021/351 Esas – 2021/1083 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,” Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/04/2023