Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2388 E. 2023/2006 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2388
KARAR NO: 2023/2006
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2023 (D.İş Karar)
NUMARASI: 2023/191Esas – 2023/193 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 06/06/2023 tarihli değişik iş kararın talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; müvekkil ve borçlu … arasında imzalanan 01.04.2016 tarihli sözleşme ile müvekkilinin 5.250.000-TL ödediğini ve alacağın vadesinin 31.12.2017 olduğunu, …’nin ise bu taşınmazları açıkça belirtildiği gibi sadece aracı sıfatıyla, kendisi yahut akrabaları adına satın alarak öncelikle yeni kurulacak bir şirkete (2.no.lu borçlu) devretmeyi, bilahare bu şirketin %18 hissesini de müvekkile devretmeyi üstlendikleri 01.04.2016’de sözleşme akdedildiği, …’nin ticari işletmesinin … ile birleştiğinden külli halefiyet yolu ile … ticari işletmesinin tüm borçlarının da bir kül olarak … Tic AŞ’ye intikal ettiğini, her iki davalının müvekkile karşı müteselsilen sorumlu olduğunu, bu borcun rehinle de temin edilmediğini, davalılar aleyhine toplam yaklaşık 11.000.000-USD bedelli icra takiplerinin başlatıldığını, bu icra takiplerinden sözleşmeye konu taşınmazlardaki hisselerine haciz konulduğunu ve icra ihaleleri neticesinde satıldığının öğrenildiğini,Beşiktaş-Ortaköy’de bulunan taşınmazın icra ihalesinin kesinleşmesi ile ihale alıcısı adına tescil edildiğini, Çorlu İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasına konu ihalenin kesinleştiğini, diğer ihalenin feshi davasının da kesinleşmesi halinde davalıların başkaca bir mal varlığı kalmayacağını ve müvekkilinin alacağını tahsil etmesinin imkansız hale geleceğini, İİK. 257. ve 258. maddeleri uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu alacak ve ferileriyle sınırlı ve teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: Mahkemece, İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğu, mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gerekenin alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi olmadığı, diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek olmadığı, yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmediği, yaklaşık ispat için delil sunulmasının yeterli olduğu, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin aranmadığı, somut olayda alacağın varlığının, miktarının muaccel olup olmadığı hususlarının yaklaşık olarak ispat edilemediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkil ve borçlu … (…) arasında imzalanan 01.04.2016 tarihli sözleşme ile müvekkilinin 5.250.000-TL ödediğini,Çorlu’da bulunan taşınmazların halen … adına tescilli olduğunu, davalı ..’nin sözleşme uyarınca devrini üstlendiği, ihalenin feshi davalarının kesinleşmesi ve ayrıca borçluya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından iade edilecek yaklaşık 25 milyon TL’ye haciz konması halinde borçluların başkaca bir mal varlığı kalmayacağı ve müvekkilin alacağını tahsil etmesinin imkânsız hale geleceğini, yine davalıların muvazaalı senetlerle işlemler yaptığını, …’nin ise bu taşınmazları açıkça belirtilmiş olduğu gibi sadece bir Aracı sıfatıyla, peyderpey kendisi yahut akrabalarının adına satın alarak öncelikle yeni kurulacak bir şirkete (2.no.lu borçlu) devretmeyi, bilahare bu şirketin %18 hissesini de müvekkile devretmeyi üstlendiği 01.04.2016 tarihli sözleşme akdedildiği, alacağın varlığı ve muacceliyetinin yaklaşık ispatı dahi aşacak şekilde ve kesin delil ile ortaya konulduğu, … ticari işletmesinin … ile birleşmesi neticesinde …nin tüm borçlarının da bir kül olarak … Tic. AŞ’ye intikal ettiğini,belirterek, kararın kaldırılarak borçlular hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasına konu alacak ve fer’ileriyle sınırlı icra takip dosyasından infaz edilmek üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, karşı yan …’na emaneten gayrimenkul satın almak üzere verilen paranın iadesi için başlatılan icra takibine vaki itiraz ile duran icra takibinde uygulanmak üzere ihtiyati haciz verilmesine ilişkindir. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. “Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir.İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafça 21.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, karşı yan borçlular tarafından “Tarafımızca incelenmek üzere icra dairesine gidilmiş, dosya fiziken bulunamamıştır. Uyap sisteminde bahsi geçen sözleşme tarafımızca görülmemiş ve bahsi geçen sözleşme tarafımıza da tebliğ edilmemiştir. Bahsi geçen sözleşme dosyaya sunulduğu takdirde tarafımızca bu hususta beyanda bulunulacaktır. Sözleşme icra kasasına sunulmadığından ve icra dosyası tarafımızca görülmediğinden imza ve diğer hususlar itiraz haklarımızı saklı tuttuklarını, müvekkiller, alacaklı görünen tarafı tanımamakla, alacaklı görünen tarafı hiçbir nam ve ad altında herhangi bir borcu bulunmadığını, talep edilen bedeller dayanaksızdır. Bu sebeple; borca, faize, faiz oranına, tüm ferilere ve takibe itiraz ediyoruz.”denilerek takibe itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafça ihtiyati haciz isteyen alacaklının Sözleşme’nin C-2. ve C-3. maddeleri uyarınca …’nin bu sözleşme çerçevesinde üstlendiği Çorlu’da bulunan her iki taşınmazın hisselerinin … tarafından bizzat kendisi yahut yakın akrabaları olan … ve … adına emaneten peyderpey satın alınması, bu taşınmaz hisselerinin bilahare bu yakın akrabalarının kurucu ortak olacakları kurulacak … şirketi adına devredilmesi (tapuda devir, ayni sermaye koyulması veya birleşme yoluyla devredilmesi, ve nihayet kurulacak şirket hisselerinden %18 kısmının ihtiyati haciz isteyen alacaklıya devredilmesinin kararlaştırıldığı gerçek kişi borçlular tarafından şahıs işletmeleri tesis edilerek … şirketi ile birleştikleri bu nedenle “…” işletmesinin borçlarından da sorumlu olduğu ileri sürülerek alacaklı tarafından anılan sözleşme ile ödendiği ileri sürülen 5.250.000-TL’nin karşı yan borçlulardan tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmektedir. Örneği sunulan sözleşme ile ihtiyati haciz isteyenin karşı yana 5.250.000-TL ödediği yazılıdır. Şirketin kurulduğu ve gayrımenkul alımlarının yapıldığı anlaşılmakta ise de ;ihtiyati haciz isteyen tarafından yatırım bedeli olarak ödenen bedelin iadesi gerekip gerekmediği hususları yargılama yapılmasını gerektirmektedir.Sunulanlar ile duraksamadan yaklaşık ispatın sağlandığına yönelik delil değerlendirmesi yapılamamaktadır. İcra takibine itiraz edilmesi ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değil ise de; aradan geçen zamana rağmen ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı,karşı yanın itiraz dilekçeleri içeriğine göre muaccel alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, karşı yanın sözleşmeyi kabule ilişkin bir beyanı bulunmadığı gözetildiğinde bu aşamada yaklaşık ispatın sağlanmadığının kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf nedeni yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Alacaklı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2023