Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2349 E. 2023/1895 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2349
KARAR NO: 2023/1895
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2023
NUMARASI: 2023/302 Esas – 2023/829 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin koruma ve güvenlik hizmeti alım işini hizmet alım sözleşmesi imzalayarak devrettiği … AŞ bünyesinde çalıştıklarını, işçilerin iş sözleşmelerinin feshi üzerine, …’ya 12.654,74-TL, …’a 13.266,50-TL, …’e 13.327,49-TL, … Yiğiter’e 13.327,49-TL, …’ya 13.327,49-TL, …’e ise 9.978,23-TL işçilik alacağı ödendiğini, davacı şirket ile … Güvenlik, … Güvenlik, … Koruma ve … Güvenlik arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmeleri uyarınca davacı şirketin, koruma ve güvenlik hizmeti alım işini bütünüyle yüklenici olan bu şirketlere devrettiğinden davacı şirketin, işverenlik sıfatı ve dolayısıyla işçilik alacakları bakımından sorumluluğu bulunmadığı halde, müteselsil sorumluluk gereği ödeme yapmak zorunda kaldığından ödediği işçilik alacaklarının tahsili için bu şirketler aleyhine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/804 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açtığını, Mahkemenin, 15.03.2023 tarihli ara kararı ile, taraf teşkili sağlanması için … Güvenlik’in ihyası için dava açmak üzere iki haftalık kesin süre ve yetki verildiğini,yüklenicinin işçilik alacaklarından kendi dönemiyle sorumlu olduğunu belirterek,… Güvenlik şirketinin ihya edilmesi gerektiğini, TTK 547. maddesi uyarınca, ek tasfiyeye karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, davacının husumeti yalnızca ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiğini, aynı zamanda tasfiye memuru’na yöneltilmesi gerektiğini, sicil müdürlüğünün TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği, 13/11/2020 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru olan …’ın ihyası talep edilen şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, şirket aleyhine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/804 Esas sayılı dosyası ile 10/11/2022 tarihinde asıl işveren alt işveren ilişkisinden kaynaklı, işçilik alacakları ödemesine ilişkin rücuen tazminat davasının açıldığı, dava konusu şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile dava konusu şirketin ihyasına karar vermek gerektiği , davada davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargı giderine hükmedilmemesi gerektiği, tasfiye işleminin eksik yapıldığı gerekçesiyle,yargı giderinin tasfiye memuru olan davalı …’den tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; şirket borçlu ve alacaklılarının şirket merkezinde bulunmaları için 3 adet ilan yapıldığını, gerekli tüm süreler beklendikten sonra da şirketin terkininin ilan edildiğini, davacının şirkete başvuru yapmadığı ve şirketin terkininden yaklaşık 5 yıl sonra iş bu davayı açtığını, terkin kararının usule uygun yapıldığını, genel kurulda alınan tasfiye kararına uygun olarak tasfiye işlemlerinin yapıldığını, aynı zamanda müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Tasfiye Halinde … ve Eğt. Hiz. AŞ’nin ihyası ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. TTK’nin 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezindeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Davalı vekili terkinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinden sonra davanın açıldığını ileri sürmüş ise de; TTK’nin 547.maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediği, olağan tasfiyenin tamamlanması nedeniyle sicil kaydının terkin edildiği, bu nedenle TTK’nin geçici 7. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanması söz konusu olmadığından davalı vekilinin hak düşürücü süreye ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 13/11/2020 tarihinde tescil edildiğinden, sicil kaydının terkin edildiği, … Eğt. Hiz. AŞ’nin Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/804 Esaslı, 10/11/2022 dava tarihli dosyasında davalı olduğu, şirketin taraf olduğu dava dosyasında taraf teşkili yapılması ve davanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. HMK’nin 326-(1) maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargı gideri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre dava da haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin tam olarak yapıldığı savunmasının yerinde olmadığı, alacağın var olup olmadığının eldeki davanın konusu olmadığı, alacak hakkında taraflar arasında görülen tazminat davasında bir karar verileceği, ek tasfiyeye ilişkin TTK’nin 547. maddesinde dava açılması için bir zamanaşımı veya hak düşürücü öngörülmediği, bu nedenlerle şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan 291-TL istinaf yargı giderinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/12/2023