Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/232 E. 2023/485 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/232
KARAR NO: 2023/485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/422 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2023
İlk derece mahkemesince verilen ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davalı vekili 06.12.2022 tarihli dilekçesinde; davacının genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulması ve şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin mahkemece reddine karar verildiğini, davacının istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2022/1823-1606 sayılı kararıyla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile müvekkili şirketin 19.04.2022 tarihli genel kurulunda alınan 3 no’lu kararın yürütülmesinin durdurulmasına ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verildiğini, söz konusu kararda genel kurulun %5 hissenin katılımıyla gerçekleştirildiği, %5 hisse devir işleminin yasaya uygun olduğu ön kabulüne dayanıldığını, şirketin %5 hissesinin müteveffa … tarafından …’a devri usul ve yasaya uygun olduğu gibi, %95 hissenin yine müteveffa tarafından …’e devrinin de usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu nama yazılı payların ciro ve teslim yoluyla devredildiğini, …’in payları 03.11.2022 tarihinde müvekkili şirkete ibraz etmesi üzerine müvekkilince bu konuda yönetim kurulu kararı alınarak hisselerin pay defterine kaydedildiğini, bu nedenle şirkette pay sahibi olmayan davacı tarafından açılan davanın reddinin gerektiğini, gelinen aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olduğunu belirterek, HMK’nın 396. maddesi uyarınca İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2022/1823-1606 sayılı kararıyla hükmedilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece; dosya kapsamına sunulan güncel kayıtlar pay devrinin onayına ilişkin şirket kararı incelendiğinde, muris …’nun hayatta olduğu 20/05/2016 tarihinde 2016/21 sayılı şirket kararı ile şirket hisselerinin tamamının nama yazılı şekilde basıldığı, söz konusu hisselerin işbu karar tarihi itibarıyla %5’lik kısmının …; %95’lik kısmının … tarafından davalı şirkete ibraz edilerek pay defterine kaydının yapılmış olduğu, davacı, yasal miras payına tekabül eden %25’lik hisse yönünden HMK’nın 389. maddesi uyarınca tedbir talep etmiş ve istinaf mahkemesi tarafından bu talep uygun görülmüş ise de, gelinen aşamada davalı şirkete ait hisselerin %100’ünün davacı mirasçı dışındaki üçüncü kişilerin uhdesinde bulunduğu, bu kişilerin ciro silsilesi itibarıyla görünüşte yetkili hamil oldukları ve şirket pay defterine kayıtlarının yapıldığı, mevcut haliyle şirket hisselerinin yasal mirasçılara intikal edebileceğine dair yaklaşık ispatın bulunmadığı ve dolayısıyla terekeye temsilci atanana kadar ihtiyati tedbir kararının devam ettirilmesinde davacı mirasçı yönünden hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 396. maddesi uyarınca değişen koşullar nazara alınarak davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin kabulü ile İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2022/1823-1606 sayılı ve 17.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı şirketin %5 hissesinin devrinin sahte olduğunun üç ayrı grafoloji raporuyla tespit edildiğini, sonrasında %95 hissenin devrine ilişkin senetlerin ibraz edildiği gerekçesiyle pay defterine kaydedilip şirketin ele geçirilme olgusunda hiç bir değişiklik olmadığı halde, durumun değiştiği gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasının talep edildiğini, mahkemece de 15.12.2022 tarihli ara karar ile dosya kapsamına ve gerçeğe aykırı gerekçeyle ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, şirket yönetiminin ele geçirilmesi olgusunda HMK’nın 396. maddesinde aranması gereken bir değişiklik olmadığını, davalı şirket yönetimini sahte belgeyle ele geçiren …’ın kendi el yazısıyla doldurduğu pay defteri kayıtlarının da bu olguda bir değişiklik yarattığının ileri sürülmesinin makul olmadığını, sahtecilik iddiaları nedeniyle hisse devri ve buna bağlı hiç bir işleme değer atfedilmeyeceğini, kayyım atama kararının %5 hisseye dayalı olup %95 hissenin tedbir kararının konusu olmadığını, %95 hisseye dair hiç bir belge sunulmadığını, bu nedenle mahkemenin yetkili hamil oldukları yönündeki gerekçesinin gerçeğe aykırı olduğunu, tedbirin kaldırılması nedeniyle şirketin içinin boşlatılması tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiğini belirterek, 15.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle, daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça açılan genel kurul kararının iptali istemli davada, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren durdurulması ve şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece verilen 05.08.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, ara karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 17.11.2022 tarihli 2022/1823-1606 sayılı kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme ara kararının kaldırılmasına, davalı şirketin 19.04.2022 tarihli genel kurulunda alınan 3 no’lu kararın yürütülmesinin durdurulmasına ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Bu kez davacı vekilince, gelinen aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olduğu ileri sürülerek HMK’nın 396. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece verilen 15.12.2022 tarihli ara karar ile de 17.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilince işbu ara karara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK’nın 396. maddesi, “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir. HMK’nın 396/2 maddesi, aynı yasanın 394. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya ise atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen ara karara karşı, kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle somut olayda istinaf kanun yoluna başvurulan 15.12.2022 tarihli ara karar, itirazın reddine ilişkin bir ara karar olmayıp, HMK’nın 396. maddesi kapsamında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararı olduğundan, istinaf kanun yoluna tabi değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341(1) ve 346(1) maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 341/1, 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/04/2023