Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2302 E. 2023/1883 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2302
KARAR NO: 2023/1883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/715 Esas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
İhtiyati tedbir/haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA VE TALEP: Davacı vekili, müvekkilin davalı şirkete sattığı mallar karşılığında 17/04/2023 tarihli 41.300-TL’lik faturanın ödemesinin gerçekleşmediğini, davalı borçlu aleyhine … İcra Dairesinin … esas ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, öncelikle iş bu davanın kabulü halinde, dava sonunda müvekkilin, davalıdan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazların tamamı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkilin alacığının temini bakımından, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali göz önüne alınarak, davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz kararı verilmesini de talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; dava dilekçesi ekinde sunulan faturanın tek taraflı düzenlendiği,tutanak başlıklı belgedeki imzaların davalı adına yetkili kişilere ait olup olmadığının bu aşamada belli olmadığı,tarih bulunmadığı ve bu haliyle tutanaklar ile fatura içeriğinin aynı olup olmadığının tespit edilemediği, sunulan belgelerin bu aşamada ve tek başına değerlendirilemeyeceği,fatura tebliğ belgesi bulunmadığı, fatura içeriği hizmetin ifa edildiğinin ispatının bu aşamada yapılamadığı,alacağın varlığının davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, esasa ilişkin değerlendirmenin tarafların sunduğu deliller üzerinde yapılacak inceleme ile birlikte yargılamayı gerektirdiği, dosya mevcuduna göre muaccel alacağın varlığı, özellikle miktarı hususunda dosyanın bulunduğu aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde olmadığı, davalı savunmaları değerlendirildikten ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacağın varlığının ve miktarının belirleneceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir/haciz talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ :İhtiyati tedbir/haciz isteyen davacı vekili; 6100 sayılı HMK 389/1 maddesi hükmünde de belirtildiği üzere; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”şeklinde olduğunu, buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sulh olma, tazminatın ödenmesi vs durumlar nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi gibi durumlar nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimali söz konusu olduğunu, dava dilekçesinde sunulan teslimat makbuzları, teslim edilen diş makinelerinin davalı şirket yetkilisine fotoğraf şekilde gönderildiği açıkça müvekkilinin alacağı olduğuna kanıt olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davalıya satılan malların bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz /tedbir kararı verilmesine ilişkindir. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. HMK’nin 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.HMK’nın 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebilir. Somut olayda; davacı tarafından davalıya satıldığı ileri sürülen makinelere ait faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. İhtiyati haciz talebi dava dilekçesi ile birlikte yapılmış olup; istinaf incelemesi; inceleme ihtiyati haciz talep ve karar tarihi itibariyle sunulan deliller kapsamında yapılmaktadır. İcra takibine itirazda sebep gösterilmemesi, davaya cevap dilekçesi ile savunmalarını ispat zımnında delillerini ileri sürmesine engel teşkil etmez. Karşı yanın beyanının alınmadığı bir evrede muaccel alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, ara karar tarihi itibariyle delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığı,para alacağı talepli davalarda davanın konusunu teşkil etmediğinden ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbir/haciz isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/11/2023