Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2237
KARAR NO: 2023/1785
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2022/408 Esas 2022/951 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; … Tekstil A.Ş. unvanlı iş yerinin sigortalısı …’ın 01/09/1994 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu taraflarınca sigortalıya sağlanan tahsisler ile yapılan ödemelerin kusuru oranında iş verenden tahsili talebiyle açılan davada Havsa ( Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/110 E. 2004/201 K.sayılı 29/12/2004 tarihli kararının taraflarınca ve davalılar tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay 10. HD nin 2017/5694 E. 2019/5806 K. Sayılı 03/07/2019 tarihli kararıyla davalı şirketin ihya edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiğini, dosyanın bozulup döndükten sonra Edirne İş Mahkemesi’nin 2019/454 esas sayılı numarasına kaydedildiğini, Edirne İş Mahkemesi’nin de bu dosyada bozma ilamına uyarak şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, bu nedenle de kurum alacaklarının tahsili amacıyla … sicil numaralı … A.Ş. unvanlı iş yerinin ihyası ile ticaret siciline tekrar tescili gerketiğini ileri sürerek …A.Ş. Unvanlı şirketin ihyası ile ticaret siciline tekrar tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Edirne Ticaret Sicili müdürlüğü vekili , 10/09/2020 tarih ve 1128 sayılı yazıda ihyası istenen … A.Ş.’nin bağlı ve kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicil Müdürlüğünün İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü olduğunu, müvekkil Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün bu davada taraf olma ve husumet ehliyeti olmadığını belirterek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraf değişikliği nedeniyle davalı safına geçen İstanbul Ticaret sicili Müdürlüğü tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/423 Esas – 2021/154 Kararı ile; şirketin adresinin … Mahallesi, … Sokak, … Apt. No:… Fatih/İstanbul olduğunun tespit edildiğini, anılan hükmün kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re’sen değerlendirme yapılarak, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili olduğu anlaşılan İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine talep üzerine dosya İstanbul 6. ATM’ne gönderilmiştir.İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince; davanın yasal hasım olarak Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı açıldığını; ancak ihyası istenen şirketin en son İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğunu, yasal hasım “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü” olduğundan Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde 2022/22 Esas 2022/453 karar sayılı ve 24.03.2022 tarihli ilam ile “Ticaret sicil Yönetmeliğinin 5(3) maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünün görev alanı odaların kuruldukları il veya ilçeler ile sınırlıdır. Tarafta iradi değişiklik başlığı taşıyan HMK’nun 124 maddesinde maddi hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin hakim tarafından kabul edileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyor ise hakimin karşı tarafın rızasını aramadan taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda şirket merkezinin adresi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal ve zorunlu hasım bulunduğundan dava dilekçesinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tebliği sureti ile yargılamaya devam olunması gerekir.Yasal hasma doğrudan tebligat yapılarak davaya devam edilmesi gerektiği gözönüne alınmadan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece şirketin bağlı bulunduğu Oda nezdindeki İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne re’sen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili tamamlanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” denilerek kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir. Kaldırma kararından sonra Mahkemece; davacı vekili tarafından Uyap üzerinden gönderilen 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile; Edirne İş Mahkemesi’nin 2019/454 E. sayılı dosyasının davalısı …A.Ş. dava konusu alacaklar için 7256 sayılı kanun kapsamında 21.12.2020 tarihinde 18 taksit seçeneğini işaretleyerek yapılandırma talebinde bulunulduğunu, 30.03.2021 tarihinde ise borcun peşin olarak ödendiğini, bunun üzerine Edirne İş Mahkemesi tarafından 2019/454 E. sayılı dosyada karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği şirketin ihyasında hukuki yararlarının kalmadığını dosyada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmesi üzerine, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, 9.200-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ:1-Davalı İstanbul Ticaret sicili müdürlüğü vekili; dava konusu şirketin halihazırda faal olması sebebiyle hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, konusuz kalan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararıyla birlikte müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına davanın reddine ve yargı giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmiştir. 2-Davalı safından çıkartılan Edirne Ticaret Sicil müdürlüğü vekili, davada husumetin İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne düştüğünün BAM kararı ile belirlendiğini, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmemiş olsa bile müvekkili Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında ki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilemeyeceğini, müvekkili sicil müdürlüğü hakkında ki davanın pasif husumet yokluğundan reddine ve müvekkilinin yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Somut olayda; 02.09.2020 tarihinde davacı vekili tarafından Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5694 E. 2019/5806 K. Sayılı 03/07/2019 tarihli kararıyla davalı şirketin ihya edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiğini, dosyanın bozulup döndükten sonra Edirne İş Mahkemesi’nin 2019/454 esas sayılı numarasına kaydedildiğini, Edirne İş Mahkemesi’nin de bu dosyada bozma ilamına uyarak şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, bu nedenle de kurum alacaklarının tahsili amacıyla … sicil numaralı …A.Ş. unvanlı iş yerinin ihyası ile ticaret siciline tekrar tescili için dava açma zorunluğunun doğduğunu beyan ederek …A.Ş. unvanlı iş yerinin kurum alacaklarının tahsili amacıyla ihyası için dava açılmıştır. İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğünce CD içinde gönderilen sicil dosyasının incelenmesinde; iş bu davanın açıldığı tarihten evvel şirketin İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ihya kararı verilerek herhangi bir dava ile sınırlandırılmadan ihyasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini müteakiben şirketin genel kurulunu yaparak sermayesini yasal sınıra yükselttiği ve şirketin ortaklar kurulu kararının ticaret sicil gazetesinin 18 Nisan 2019 tarihli nüshası 447 sayfasında yayınlanıp tescil ve ilan edildiği, davanın açıldığı tarihten çok evvel ihya işlemlerinin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça tüzel kişiliği devam eden bir şirketin ihyasının talep edildiği anlaşılmaktadır. HMK’nun Dava Şartları Başlıklı 114-(1) h maddesinde “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartı olarak gösterilmiştir. Aynı Kanun’un 115-(1) maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme dava şartı noksanlığını tesbit ederse davanın usulden reddine karar verir…” hükmüne amirdir. O halde; ihya talebinde hukuki yarar olmadığından davanın reddi gerekirken, konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, yargı giderlerinin ve vekalet ücretinin taraf değişikliği talebi kabul edilerek davalı safından çıkartılan Edirne Ticaret Siciline de teşmil edilerek davalılardan tahsiline karar verilmesi yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili ve taraf değişikliği nedeniyle davalı safından çıkartılan Edirne Ticaret Sicili Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesine, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili ve taraf değişikliği nedeniyle davalı safından çıkartılan Edirne Ticaret Sicili Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurularının kabulüne İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2022 Tarih 2022/408 Esas 2022/951 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü 269,85-TL davalı Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü 269,85-TL) istek halinde yatırana iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/11/202