Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2158 E. 2023/1682 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2158
KARAR NO: 2023/1682
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2023 (D.İş Karar)
NUMARASI: 2023/1025 D.İş – 2023/1052 Karar
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Haciz
İhtiyati haczin kısmen kabulüne-reddine ilişkin 21/09/2023 tarihli d.iş kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, müvekkilinin ibraz edilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 10.042.446,93-TL nakit 642.000-TL gayri nakit olmak üzere toplam 10.684.446,93-TL alacaklı olduğunu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: Mahkemece, Gebze … Noterliği’nin 01/09/2023 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde 10.042.446,93-TL nakit alacak yönünden hesabın kat edildiğinin bildirildiği, nakit alacaklara ilişkin ihtarnamede belirtilen toplam bedel 10.042.446,93-TL yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne; ihtarnamede belirtilen ve talebe konu edilen 642.000-TL gayri nakdi alacak talebi yönünden konuya ilişkin YİBG Kurulunun 27.12.2018 tarih 2016/1 esas 2017/6 karar sayılı ilamında; İhtiyati haciz talep edilebilmesi için kural olarak borcun vadesinin gelmiş/istenebilir/muaccel olması gerektiği belirtilmiş olup alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle gayri nakdi alacağa ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca müvekkili bankanın gayrinakit alacak bedellerinin depo talebinin yasal olduğunu, yasa hükmü ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince de ihtiyati haciz taleplerinin kabulü bakımından kanaat edinilmiş olmasının yeterli olduğunu, ayrıca alacağın kesin olarak ispatı gerekmediğini, taleplerine dayanak teşkil eden hesap kat ihtarnamesinden müvekkili bankaca çek karnesinin verildiği açıkça anlaşılacağını, söz konusu gayrinakit alacak yönünden müvekkili bankanın borçlu kefillerden alacaklı bulunduğunun sabit olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak 642.000-TL’lik gayrinakit alacak yönünden ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep konusu gayrinakit alacak çek kanuni karşılık tutarından ibarettir. Konuya ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.12.2018 tarih 2016/1 esas 2017/6 karar sayılı ilamında; İhtiyati haciz talep edilebilmesi için kural olarak borcun vadesinin gelmiş/istenebilir/muaccel olması gerekir (İİK.m.257/1). O hâlde asıl sorun: henüz tazmin edilmemiş teminat mektubu veya karşılıksız kalıp kalmayacağı henüz belli olmayan çeklerin kanuni karşılıkları olan bedellerin banka tarafından istenip istenemeyeceği konusudur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine “risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez. Zira “depo etmek” ifa etmek değildir. Sözleşmede anılan şekilde hüküm olsa bile, banka sadece “depo edilmesini” isteyebilir. Kendisine ödeme yapılmasını (ifa) talep edemez……..Zira şüpheli ve müstakbel olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, şarta bağlı borcun talep ve takip edilebilir bir alacak doğurup doğurmayacağı, ancak şart gerçekleştiğinde belli olacaktır. Henüz tazmin edilmeyen teminat mektubu bedelinin veya karşılıksız çıkabileceği ihtimaline binaen bankanın ödemek zorunda kalacağı kanuni karşılık bedelinin, henüz risk gerçekleşmeden önce, mevcut ve muaccel bir alacak niteliğinde olduğu söylenemeyecektir. Nitekim İİK’nin 257’nci maddesi karşısında şarta bağlanmış bir alacak için ihtiyati haciz istenmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. İİK’nin 257’nci maddesinde 17.07.2003 gün ve 4949 sayılı Kanunun 59’uncu maddesiyle yapılan değişiklikte, madde başlığı “İhtiyatî haciz” iken “İhtiyatî haciz şartları”; birinci fıkrasında yer alan “borcun” ibaresi, “para borcunun” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik göstermektedir ki, teminat alacakları için İİK’nin 42’nci maddesi gereğince genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılabilir ise de ihtiyati haciz kararı verilemez. Çünkü İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesinde ihtiyati haciz, sadece “para alacakları” için öngörülmüştür. İhtiyati haciz; “icra işlemi” değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olduğundan, ancak İİK’nin 257’nci maddesindeki şartlar çerçevesinde karar verilebilir. O hâlde,gayrinakit alacağın “depo edilmesi” için ihtiyati haciz kararı verilemez.” denilmiştir. İlk derece mahkemesince , ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin gayrinakit alacak için gerekçesi yukarıda yazılı ve bağlayıcı bulunan içtihadı birleştirme kararı uyarınca alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ; çek kanuni karşılık tutarlarından oluşan gayrinakit alacak nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden alacaklı banka vekilinin karara yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Alacaklı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023