Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2143
KARAR NO: 2023/1852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/586 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA VE TALEP: Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul …’nin … esas sayılı dosyasında ipotekli takip yürütüldüğünü bankanın alacağın bir kısmını haricen tahsil ettiğini, banka ile 31.05.2022 tarihinde protokol yapılıp sonra da ödemeler yaptığını,protokol uyarınca bakiye kalan alacak toplam 5.400.000-TL olduğunu, Üsküdar …Noterliğinin 24 Şubat 2023 tarihli temliknamesi ile dosya alacağının kalan kısmı 5.400.000-TL’nin davalıya temlik edildiğini, protokole göre ; “1)Taraflar 23.09.2019 tarihi itibarı ile borçlunun bankaya 4.331.158,63-TL anapara, 1.267.113,04-TL faiz, 63.355,64-TL BSMV olmak üzere toplam 5.661.627,31-TL borcu bulunduğu konusunda mutabık kalındığını, 2)Banka tarafından yapılan indirim ile 31.05.2022 itibarı ile kredi borcu 3.388.294,38- TL anapara, 1.080.333,14-TL faiz, 1.859.794,57- TL birikmiş faiz (%18’den), 92.989,73- TL Birikmiş faizin BSMV’si ile toplam 6.421.411,82-TL nakit ve 111.600- TL gayrinakit risk olmak üzere toplam 6.533.011,82- TL” olarak kabul edildiğini, bu protokolün yapılmasından sonra 31.05.2022 tarihinde iki ayrı dekontla toplam 1.250.000-TL, 01.06.2022 tarihinde 36.253.27.-TL, 05.08.2022 tarihinde 1.000.000.00.TL ve 15.08.2022 tarihinde 36.253.27-TL ödendiğini,borcun 5.400.000-TL kaldığını, temlik protokolünde de temliğin 5.400.000-TL için yapıldığının belirtildiğini, temlikname dikkate alınarak dosyanın hesabı talep edilmiş ise de , İcra Müdürlüğü tarafından yapılan hesapta, ipotekten kaynaklanan dosyadaki borç miktarının yaklaşık 19.000.000-TL. olduğunun bildirildiğini,protokole göre hesap yapılması talebinin reddedildiğini, ipotekli taşınmazın satılması halinde, müvekkilinin olmayan bir borca fazladan katlanacağını, hem de ipotek malikine karşı sorumlu olabileceğini, İstanbul 27.İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/227 Esas sayılı dosya ile dava açılmış ise de , ” protokol resmi olarak icra dosyasına sunulmadığı” için şikayetin reddedildiğini beyanla,müvekkilinin takip alacaklısına borcun temlik tarihi itibarı ile 5.400.000-TL olduğunun tespitine, İstanbul …’nin … esas sayılı dosyasında tüm satış işlemleri dahil takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ARA KARARI: Mahkemece; davacı tarafça İstanbul …’nin … esas sayılı dosyasındaki borcun temlik tarihi itibari ile, 5.400.000-TL olduğunun tespiti talebi ile açtığı davada talebin icra dosyasındaki bakiye bedel yönünden borçlu olmadığının tespiti yönünde olduğu,İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca; “icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” şeklinde düzenlendiği,bu hüküm uyarınca ihtiyati tedbir ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili; temlik eden banka tarafından harici ödemeler bildirilmediğinden takibin açıldığı miktar üzerinden yürüdüğünü, icra takibinin açıldığı tarihin 2021 yılı, temliki tarihinin 24 Şubat 2023 olduğunu, itirazın temlike ilişkin olduğunu, mahkemenin takipten sonra oluşan tüm olguları takibe bağlı görerek bu şekilde karar vermesinin hukuka uygun düşmediğini, aksi düşünüldüğünde,takipden sonra her durumun tespitinin İİK.72/3 maddesine bağlanamayacağını, alacak temlik tarihi itibarı ile 5.400.000-TL olduğu halde, davalı alacaklıya 19.000.000-TL alacağı tahsil imkanı sağladığını, halen 10.000.000-TL taşınmaz teminatı bulunması nedeni ile alacak miktarı tespit edilinceye kadar takibin durdurulması gerektiğini, alacağın 2021 yılında yapılan kıymet taktiri baz alınsa dahi 10.000.000-TL ipotek ile teminat altında olduğu,temlik sözleşmesinin 5.400.000-TL bedelli olduğu dikkat alındığında yargılama neticesine kadar takibin teminatsız durdurulmasına karar verilmesini gerekirken talebin reddine karar verildiğini , ara kararın kaldırılarak ipotek teminat muhteviyatını içermesinden dolayı teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından; açılan dava temlik edilen icra takip dosyasındaki alacağın harici ödemeler, protokol ve temlik sözleşmesi gereğince 5.400.000-TL olduğunun tesbiti talep edilmiştir. İİK’nin 72/2 maddesi “..İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İcra takibi hükümden düşmediği müddetçe davacı borçlu icra takip tutarı kadar sorumlu tutulacak olup,bu sebeble davada talebin 5.400.000-TL’den fazla kalan miktar için açılan menfi tesbit davası olarak nitelendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Borcun 5.400.000-TL olduğunun tesbit edilmesi halinde,bu miktar dışında kalan borçtan sorumlu tutulamayacağı anlamına geldiğinden davacı vekilinin davanın ve ihtiyati tedbir talebinin İİK 72.madde kapsamında değerlendirilemeyeceğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, İİK 72/3 maddesi uyarınca yasal engel nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararda isabetsizlik bulunmamış,ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/11/2023