Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2095 E. 2023/1671 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2095
KARAR NO: 2023/1671
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2023
NUMARASI: 2017/1122 Esas 2023/168 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin ticari faaliyetleri nedeniyle, … Bankası A.Ş. ile akdettiği 17.02.2017 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile satıcı/üreticisinin davalı şirket olan 2 adet peynir dilimleme makinası besleme konveyörü, 2 adet IQF Makinası Besleme Konveyörü, 1 adet IQF makinası çıkış konveyörü, 2 adet Marmak paketleme makinası besleme konveyörü, 1 adet modüler Z bant kiraladığı, ekipmanların müvekkili şirkete ait fabrikaya teslim edildiğini ve yetkili servis tarafından montajının yapıldığını, makinelerin teslim edildiği esnada eksik teslim edildiği gibi, kullanmaya başlandığında karşılaşılan ve davalı şirketin teklifinde geçenin aksine birçok sorunla karşılaşıldığını, 304 kalite CrNi Igf hattı konveyörlerinde uygun malzeme kullanılmadığını ve eksik kullanıldığı için sorunlarla karşılaşıldığını, motor muhafaza kapakları, konveyör alt kapaklarının takılamadığı, bant bitişlerindeki kapakların eksik gönderildiğini, bağlantı cıvatalarının birçoğunun takılmadığını, kapak mandallarının bir çok noktada eksik takıldığını, bant iç sıyırıcı sacların ve bant altlarında bulunan kapakların tam oturmadığını, makinelerin ayıplı ve eksikli durumda olduklarını, davalı şirkete ayıplı ürün ihtarnamesi gönderildiğini, ancak davalı şirketin meydana gelen ayıplardan herhangi bir sorumluluk kabul etmediğini beyan ettiğini, makineleri müvekkili firmanın kullanamadığını, kullanılmayan makine ve donanımlar nedeniyle kazanç ve kar mahrumiyeti, maddi zararların oluştuğunu, müvekkil şirketin, sözleşme tarafı olan … Bankası A.Ş.’den dava açma amacıyla muvafakat almış olduğunu, tüm bu nedenlerle satıcı şirkete ödenen bedelin müvekkil şirkete iadesini, makine ve donanımların ayıplı olmasından dolayı uğranılan maddi kayıplardan kazanç kaybı ve kar kaybından şimdilik 10.000-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; davacı ve davalı müvekkil firma arasında, 24.01.2017 tarihinde karşılıklı mutabakat ile akdedilen sözleşme gereğince, davalı tarafın istek ve arzusuna uygun olarak sözleşmede ve daha sonrasında faturalarda belirtilen malların üretimin yapıldığını, gerek üretim ve gerekse montaj aşamalarında davacı tarafın bilgisi ve gözetiminde üretim yapıldığını, montaj işinin davacı tarafın Salihli’deki iş yerinde 10 gün sürdüğünü, montajın 17.03.2017 tarihinde tamamlanıp, makinelerin çalışır vaziyette alıcıya teslim edildiğini, bu sebeple ödemelerini aldıklarını, müvekkilin kendi üzerine düşen edimleri sözleşmeye uygun ifa ettiğini, davacı ile davalının halen irtibat halinde olduklarını, üretimi yapan müvekkilin üretim, teslim ve montajdan sonra teknik yardıma devam etmesi gerektiğinin aşikar olduğunu, bu bağlamda, davacı şirket tarafında söz konusu makinelerle ilgili, iş bu dava ikame edildikten sonra bile 21.10.2017 tarihinde yedek parça talebinde bulunduklarını, söz konusu talebin yerine getirildiği, faturasının kesilip ücretinin de ödendiğini, üretim, teslim, montaj ve çalışır vaziyette makineler bırakıldıktan ve nasıl çalıştırılmaları gerektiği ile ilgili eğitim verildikten sonra makinelerde arıza vuku bulmuş ise de bunun üretimden değil, hatalı kullanımdan kaynaklandığını, bu sebeple haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, eldeki dava da, davacı davalının satıcısı/üreticisi olduğu makinaların eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiğinden, dava konusu makinaların davalı tarafından eksik olarak teslim edildiğini ve ve ayıplı olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup ispat yükünün davacıda olduğu, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan talimat bilirkişi raporları ile kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu makinaların davalı tarafından eksik olarak teslim edildiği ve ayıplı olduğu hususunun davacı tarafça yöntemince ispat edilmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece yeterli araştırma yapılmadan davanın yaklaşık 6 yıl boyunca sürüncemede bırakıldığını, bilirkişi raporlarında dava konusu ekipmanların mevcut durumda kullanılamaz halde oldukları, üretime elverişli olmadıklarının tespit edildiğini, ayıptan kimin sorumlu olduğunu teknik olarak bilirkişiden talep ederek hüküm tesisine gidilmesi gerekirken usule aykırı davranıldığını, ilk anda eksik teslim edilen ürünün hiçbir zaman taahhüt edildiği şekilde sorunsuz olarak kullanılamadığını, buna ilişkin ihtarname gönderildiğini, bilirkişilerin teknik bilgilerinin yetersizliğinden kaynaklı olarak ayıba ilişkin değerlendirme yapmadıklarını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı finansal kiralama yoluyla kiraladığı, finansal kiralayanın davalıdan satın aldığı emtianın ayıplı çıkması nedeniyle; satıcı şirkete ödenen bedelin müvekkili şirkete iadesini, makine ve donanımların ayıplı olması nedeniyle kazanç ve kaybından şimdilik 10.000-TL’nin davalıdan tahsiline ilişkindir. Eldeki dava ayıplı mal için davalı şirkete ödenen bedelin iadesi istemine yönelik olup ,bu istek aynı zamanda satım sözleşmesinden dönmeyi içermektedir. Ayıplı mal nedeniyle ,kazanç ve kar kaybı istemine yönelik talep bakımından kısmi dava açılması mümkün ise de; bedel iadesi istemi bakımından (dönme) dava değeri gösterilmediği ,peşin harcın yatırılmadığı ,dava değerinin sadece kar ve kazanç kaybı bakımından kısmi dava edğeri olan 10.000-TL gösterilerek dava açıldığı ve bu şekilde davaya bakıldığı anlaşılmaktadır. Dava nispi harca tabi bir dava olup, mahkemece harcın ödenip ödenmediğinin resen gözönünde bulundurulması gerekir. Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine belirtildiği üzere, yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam olunur. Takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Anılan Kanun’un 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı hükme bağlanmıştır. Mahkemece, Harçlar Kanunu’nun anılan maddeleri gereğince eksik harç tamamlanmadan davaya devam edilemeyeceğinden, eksik harcın tamamlattırılması, bu eksikliğin tamamlanmaması halinde ise HMK’nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle ;eldeki davada bir kısım talep bakımından dava değeri gösterilip harçlandırılmadan esasa ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, eksiklik giderilmek üzere ileri sürülen esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, kararın kaldırılarak dava dosyasının kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1122 Esas – 2023/168 Karar sayılı ve 23/02/2023 Tarihli kararın HMK’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Harç tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/10/2023