Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/208
KARAR NO: 2023/284
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2022 (D.İş Karar)
NUMARASI: 2022/215 D.İş – 2022/214 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/02/2023
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 18/11/2022 tarihli d.iş kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, müvekkili şirketin dökme ve ambalajlı kimyasalların tedariki ve dağıtılması alanlarında hizmet sunduğunu, faaliyeti kapsamında 18.451,418 ton kostik sodayı navlun bedelleri dahil olmak üzere 8.253.675-EURO bedelle satın aldığını, satın alınan mal, …’ın Sohar limanında 30.10.2022 tarih ve … sayılı, 30.10.2022 tarih ve …sayılı, 30.10.2022 tarih ve … sayılı, konşimentolar tahtında …” isimli … Bayraklı ve … numaralı gemiye yüklendiğini, konşimentoda yer alan “… kaydı ile, yükün taşıyan tarafından hasarsız vaziyette ve 9.262,612 kuru metrik ton olmak üzere toplamda 18.451,418 ton sıvı yükün teslim alındığı teyit edildiğini, aynı zamanda yükün teslim alındığı esnada yapılan analizde saflık miktarı %50,2 olarak tespit edilerek gemiye bu şekilde yüklendiğini, bahse konu yükün taşındığı geminin 16 Kasım 2022 tarihinde Marmaraereğlisi’nde bulunan Likit Port Limanı’na yanaştığını, ancak Gümrük Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan analizler sonucunda yükün saflık oranının %48,70 olduğu görüldüğünü, talep eden tarafınca kostik soda olarak satın alınan ve gemiye hasarsız yüklenen mal, meydana gelen hasar nedeniyle değer kaybına uğradığını, yükün taşıma sırasında saflık oranının bozulması sonucunda değerinde ciddi miktarda azalma meydana geldiğini, yükte meydana gelen hasardan ötürü talep edenin uğradığı zarar miktarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 246.622-euro olduğunu, bu nedenlerle şimdilik 246.622-euro alacak için karşı tarafa ait “…” isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARARI: Mahkemece, talep edenin talebine dayanak olan deniz alacağı yönünden gemide taşınan yük yönünden ziya ve hasarın TTK’nun 1352. maddesi uyarınca deniz alacağı kapsamına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmadığı, ancak talep edenin talebine dayanak nokta yükte bulunması gereken kostik soda yönünden saflık oranının düşmesi nedeniyle zarar iddiasına ilişkin olduğu, TTK’nun 1362. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konusunda kanaat getirecek şekilde delil göstermesinin yeterli olduğu, talep eden alıcının satıcı ile olan sözleşmeleri kapsamında kostik sodada ki saflık oranının ne olduğunun belli olmadığı, yine talep eden tarafından dosyaya sunulan Sahar/ Umman limanında yapılan analizin ise satıcı ile alıcı arasındaki sözleşmede belirlenen hükümler doğrultusunda analizin yapılıp yapılmadığı ve tarafların bu analize katılımının bulunup bulunmadığı dosya kapsamı ile belli olmadığı, Mersin Laboratuvar Müdürlüğü’nden alınan analiz raporunda da saflık oranının hangi parametrelere göre belirlendiğinin belli olmadığı, sodanın taşıma esnasında saflık oranının değişip değişmeyeceği, taşımanın buna etkisi ve taşıyan açısından kusuru yönünden herhangi bir bilirkişi raporu ve uzman raporu da bulunmadığı, ihtiyati haciz talep eden vekilinin TTK’nun 1362. maddesi uyarınca iddia ettiği alacak yönünden karşı taraf aleyhine geminin ihtiyati haczi için dosya kapsamı itibariyle kanaat gösterecek delillerin bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; TTK m. 1230(1) uyarınca konşimentonun, navlun sözleşmesinin tarafı olmayan bir üçüncü kişiye varma limanında yükü teslim alma hakkını verdiğini, müvekkilinin, konşimentoda “gönderilen” sıfatı ile yer aldığını, dava dışı satıcı irmanın, müvekkiline sattığı malı borçluya taşıttığını, borçlunun, düzenlediği konşimento ile yükü konşimentoda gösterilen hâl ve miktarda müvekkiline teslim etmeyi üstlendiğini, konşimentoda geçerli bir çekince bulunmadığını, konşimentoda yer verilen eşyanın ağırlığı, kıymetli evrak niteliğindeki konşimentodaki eşyanın tanıma güvenerek eşyayı teslim alan müvekkili lehine karine teşkil ettiğini, yükün eksik teslim edildiğinin dosyaya sunulu delillerle tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlandığını,dökme yük taşımalarında taşıyanın teslim aldığı ağırlıktaki eşyadan daha az teslim etmesi hâlinde “kısmi zıya” hâli söz konusu olduğunu, TTK m. 1178 f. 1 gereği taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğunu, TTK m. 1178 f. 3 hükmü gereği “Taşıyanın, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmesi şartıyla sorumlu olduğunu,” borçlu tarafından düzenlenen konşimentolar incelendiğinde, gemiye yüklenen yük miktarının 9.262,612 metrik ton olduğu, buna karşın, gemiden boşaltılıp müvekkilimine teslim edilen yük miktarının ise 8.985,84 metrik ton olduğunu, konşimentolarda geminin %50,2 konsantrasyondan 18.451,418 ton sıvı yük olmak üzere 9.262,612 metrik ton kuru yükle yüklendiği, tahliye limanında Gümrük Müdürlüğü’nce yapılan analize ilişkin raporda görüldüğü üzere %48,7 konsantrasyondan 8.985,84 metrik ton kuru yük teslim edildiğini, alacağın, 1352’nci maddede sayılan bir deniz alacağı olmasının başlı başına bir ihtiyati haciz sebebi olduğunu,yalnızca iki gün sürecek tahliyeden sonra geminin Limandan ayrılacağı düşünüldüğünde müvekkilinden son derece kısıtlı zaman dilimi içinde mahkemeye başvurarak rapor tanzim ettirmesinin beklenmesinin ihtiyati hacizle bağdaşmadığını,yükün eksik teslim edilmesi neticesinde önemli ölçüde zarara uğrayan müvekkilinin zararı tazmin etme imkanını belki de ileride telafisi mümkün olmayacak şekilde kaçırdığını ileri sürerek ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılarak talebe konu gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep ; ihtiyati haciz talep edenin navlun bedeli dahil olmak üzere 8.253.675 -euro bedelle satın aldığı emtianın …’ın Sohar limanında 30.10.2022 tarih ve … sayılı, 30.10.2022 tarih ve … sayılı ve 30.10.2022 tarih ve … konşimentolar tahtında …” isimli … Bayraklı ve … Numaralı gemiye yüklendiğini, konşimentoda yer alan “clean on board” kaydı ile, yükün taşıyan tarafından hasarsız vaziyette ve 9.262,612 kuru metrik ton olmak üzere toplamda 18.451,418 ton sıvı yükün teslim alındığını, aynı zamanda yükün teslim alındığı esnada yapılan analizde saflık miktarı %50,2 olarak tespit edilerek gemiye yüklendiğini, bahse konu yükün taşındığı geminin 16 Kasım 2022 tarihinde bulunan Likit Port Limanı’na tahliyeye başlamak üzere yanaştığını, ancak Gümrük Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan analizler sonucunda yükün saflık oranının %48,70 olduğunun görüldüğü, bu nedenlerle 246.622-euro alacağını teminen … numaralı … isimli geminin Türk Ticaret Kanunu’nun 1353. maddesi uyarınca ihtiyaten haczi istemine ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden taraf geminin ihtiyaten haczini talep etmek için TTK nun 1352. Maddede sayılan deniz alacağından doğduğunu, TTK nun 1362. madde hükümleri gereğince alacağın parasal değeri hususunda mahkemeye kanaat uyandıracak delil göstermekle yükümlüdür. İhtiyati haciz isteyen vekili, taşıyanın sorumluluğunu kısıtlayan veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi sırf bu gerekçe ile reddedilmemiştir.Gerekçede bu kayıtların da dikkate alındığı belirtilmiştir.Konşimentoya konulan kayıtlar esas yargılamada değerlendirileceğinden ihtiyati haciz aşamasında bu kayıtların incelenmesine gerek bulunmamıştır.İhtiyati haciz isteyenin alacağına dayanak gösterdiği temel sebebi gemiye yüklenen ve taşıyıcı tarafından taşınan emtianın teslim sırasında saflık noktasında daha düşük bir değer belirlenmesi nedeniyle eksik emtia teslim edildiği iddiasına dayalıdır.%50 oranında olan saflık oranı su miktarının artması nediyle %2 oranında azalmıştır.Bu noktada taşınan yükün ve taşıma şeklinin de gözden kaçırılmaması gerekmektedir.Kostik Soda emtiası “sodyum hidroksit” olarak adlandırılan “nem çekici” bir madde olarak tanımlanmaktadır.Deniz taşıması yoluyla dökme yük halinde taşındığı anlaşılan emtiadaki fire ve eksikliğin “nem çekici” özelliği bulunduğu da dikkate alındığında ihtiyati haciz isteyenin alacağının parasal değeri hakkında gösterdiği iki analiz raporundaki “saflık farkının” TTK nın 1362 maddesinde gemi hakkında ihtiyati haciz isteminin kabulü için gereken parasal değeri hakkında yaklaşık ispatın sağlandığı kabul edilemeyecektir.İhtiyati haciz kararı verebilmek için alacak iddiasının deniz alacağı niteliğinde bulunması yaklaşık ispatın aranmadığı anlamına gelmemektedir.Analiz raporlarındaki farkın hangi sebeble meydana geldiği, deniz taşıyanının sorumlu tutulacağı bir sebepten meydana gelip gelmediğinin incelenmesi gerektiği, fark bulunmasının alacak iddiası için yeterli kanıt sayılamayacağı, alacaklı alacağının varlığı ve miktarı hususunda yaklaşık ispata yakın şekilde ispatlayamadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Teminat iadesi isteminin ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından alacaklı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın alacaklıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023