Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2074 E. 2023/1717 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2074
KARAR NO: 2023/1717
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/535 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2023
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 14/09/2023 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin Alman uyruklu bir yatırım şirketi olduğunu, davalının iştigal konusu olan cıvata, çelik bağlantı ekipmanları ve çeşitli çelik ürünlerin üretimi sektöründe yatırımlar yaptığını, davalı şirket ile yapılması planlanan ortak faaliyet girişimine istinaden,davalı şirketin envanterindeki birtakım demirbaşların müvekkiline devri kararlaştırıldığını, bunun için davalının banka hesabına 12.01.2022 tarihinde 10.000-EURO ödeme yapıldığını, ancak daha sonra bu girişimin sonuçsuz kaldığını, ödenen 10.000-EURO da karşılıksız duruma düştüğünü beyanla davalının borç ikrarları ve ödeme taahhütleri dikkate alınarak, davalı/borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, bahse konu icra takibinde her ne kadar takibe dayanak belge olarak ödeme dekontu gösterilmişse de işbu ekstre tek başına delil teşkil edemeyeceği gibi davacı yanın işbu dekontta iddia ettiği hizmete ilişkin herhangi bir açıklaması olmadığını, davacı şirket eğer müvekkili şirketin kendilerine borçlu olduğunu iddia ediyor ise de müvekkil şirket ile aralarında ki ticari ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, faturalar veya ödeme dekontu tek başına alacağın varlığını kanıtlamadığını,fatura konusu işlemin gerçekleştiğinin ispatı gerektiğini, dosyaya sunulan eklerde sadece dekont olduğunu, bir satış sözleşmesi veya müvekkiliyle bir taahhüt söz konusu olmadığını,verilen bir hizmet bulunmadığı halde takipte ve davada taraf olarak gösterilmesinin anlaşılmadığını, müvekkiline tebliğ edilen cari fatura olmadığını, taraflar arasında da herhangi bir cari sözleşme de olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekili tarafından talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat ölçütü yerine getirilmediğinden davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, davalı şirketin … Bankası nezdinde ki hesabına 12.01.2022 tarihinde müvekkili şirket adına ‘Envanter Devir Bedeli’ açıklamasıyla 10.000-EURO gönderildiğini,cevap dilekçesinden davalının bu ödemeyi aldığının anlaşılabildiğini, davalının cevap dilekçesinde ödemeye yönelik hiçbir itirazda bulunmadığını, buna mukabil yapılan ödemenin karşılığı olarak mal veya hizmet sunduğunu gösteremediğini, girişimden vazgeçilmesi üzerine ödenen bedelin iade edilmesi için davalı tarafla yazışmalar yapıldığını ve davalının da bu bedeli iade etmeyi taahhüt ettiğini, davalının, 22.03.2022 tarihli yazışmada 10.000-EURO’nun 30 gün içerisinde iade edileceğine dair açıkça söz verdiğini, ihtiyati haciz kararı için mahkemeye kanaat oluşturacak delillerin sunulması yeterli olduğunu,kararın kaldırılarak ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davacı tarafından davalıya “enavanter”devir bedeli açıklamasıyla gönderilen paranın iadesi istemine ilişkin alacak davasında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin geldiğini yaklaşık olarak mahkemeye kanaat verecek tarzda ispat etmek zorundadır. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulmasıdır. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati haciz kararı verilmesi için talebin yargılamayı gerektirir olması sonuca etkili değildir. Çünkü yasa koyucunun amacı talep eden tarafın haklarının kanaat getirilecek deliller kapsamında geçici süre içerisinde koruma altına almaktır. Somut olayda; davacı tarafından davalı adına düzenlenen ödeme dekontu ile taraflar arasında olduğu ileri sürülen mailler sunularak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Mahkemece; dava dilekçesiyle birlikte yapılan ihtiyati haciz talebi duruşma sırasında incelenmiş,ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş ise de, muaccel alacağın varlığı konusunda kanaat verici delil sunulup sunulmadığı incelenmemiştir.HMK’nin 297. maddesine aykırı şekilde gerekçesiz olarak yaklaşık ispat sağlanmadığından istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile sunulan delillerin kanaat verici delil olup olmadığı değerlendirilmek üzere ara kararın kaldırılarak, dava dosyasının ara kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/535 Esas, 14/09/2023 tarihli ara kararının, HMK.’nin 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati haciz talebi yeniden değerlendirilmek üzere dosyanın ara kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davacı tarafından yatırılan 269,85-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/11/2023