Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/2033 E. 2023/1567 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2033
KARAR NO: 2023/1567
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/08/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/37 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/10/2023
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, davalı borçlunun başlatılan icra takibine kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğinin bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, bu nedenle karşı tarafın taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, davalının mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin açıkça ortada olduğunu, İİK’nun 257. madde hükmü gereğince, müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması adına takibe konu borç miktarını ödemekten kaçınan ve bu süreci bertaraf etmeye çalışan davalı borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve 3 kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece,İİK’nin 257 vd. Maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklarının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gerekli olduğu,aynı yasanın 258.maddesinin ikinci cümlesi gereğince, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu, anılan kanun maddeleri, dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davacının ihtiyati haciz istemini sadece davalının mal kaçırmasını önlemek için istediğini bildirdiği, fakat mal kaçıracağına dair herhangi bir vakıa ya da delil göstermediği, bilirkişi raporunu sunmuş ise de davanın henüz devam ettiği gerekçesiyle; anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK.nin 257 vd.maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği ve dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden ihtiti haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, haklılığının sübut bulduğu takdirde karşı tarafın yargılama esnasında mal kaçırabileceğini ve şirketin mal varlıklarını satabileceğini,lehe karar verilse bile davalıdan tahsili mümkün olmayacağını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin ispat aranmadığına ve yaklaşık ispatın bu hususta yeterli olacağını, ancak ara kararda adeta borcun doğduğuna kesin karar verilebilecek düzeyde ispat arandığını,2022 yılı cari hesaptan kaynaklanan borcun varlığının, dosyaya mübrez bilirkişi raporuyla sabit olduğunu belirterek ara kararın kaldırılarak talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, cari (açık) hesap bakiyesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.İ.İ.K’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafça alınan bilirkişi raporunun yaklaşık ispatı sağladığı ileri sürülerek ihtiyati haciz talep edilmiştir.Mahkemenin ihtiyati haciz kararı verebilmesi için öncelikle ihtiyati haciz isteminin dayanağını oluşturan alacağın varlığına ilişkin yeterli bir kanaat edinmesi şarttır. Bilirkişi raporunda takibe konu alacağın varlığına ilişkin sonuç kanaat belirtilmiş ise de; uyuşmazlığın özünün davalı defterlerinde olan ödeme kayıtlarının davacı defterlerinde bulunmaması olduğu belirlenmiş,bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davalı vekili tarafından 64 sayfadan ibaret çek,banka dekontu gibi belgeleri içeren ödeme belgesi sunularak rapora itiraz edilmiştir. Bu aşamada arşı yanın sunduğu ödeme belgelerini dikkate almamak , ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi açısından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma hakkının muhtevasını oluşturduğu kabul edilen silahların eşitliği ilkesine aykırıdır. Mahkeme, adil yargılanma hakkının her iki taraf açısından tahakkuku için uygun koşulları sağlamak, kısaca taraflar arasında adil bir denge kurmak zorundadır.Alınan bilirkişi raporu takdiri delil olup mahkemece diğer delillerle birlikte değerlendirileceği,ödemeler konusundaki itiraz giderilmeden muaccel alacağın varlığı hususunda duraksamadan delil değerlendirmesi yapılamamaktadır. Karşı yanın ödeme belgeleri rapora itiraz dilekçesi kapsamında incelenmediği bir evrede muaccel alacağın varlığı hususunda bilirkişi raporunun kanaat verici delil düzeyinde olduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, ara karar tarihi itibariyle dosya kapsamının yaklaşık ispat/ kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde sonuç isabetsizlik görülmediğinden, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunun HMK’nin 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/10/2023