Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2023/1994 E. 2023/1554 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1994
KARAR NO: 2023/1554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2023
NUMARASI: 2023/40 Esas – 2023/371 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2023
Görevsizliğe ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı tarafın müvekkili şirkette 08/04/2014 – 30/04/2022 tarihleri arasında son olarak “Yurt içi Satış Pazarlama Temsilcisi” pozisyonunda çalıştığını, pozisyonu gereği şirketle alakalı pek çok ticari sır ve bilgiye sahip olduğunu, davalının kendi isteği ve özgür iradesi ile taraflar arasındaki iş akdini sonlandırdığını, ihbar süresinde görev yaptığı sürede tanıştığı bazı müşterilere, kendisinin “…” adlı firmaya gideceğini, bundan sonra kendileriyle bu şirket üzerinden çalışmaya devam edeceğini belirttiğini, davacı tarafın rakip firmada çalışmaya başladıktan sonra müvekkili şirket personellerinden başta … olmak üzere kritik konumda olan ve şirketin ticari sırlarına ilişkin kritik bilgi ve belgelere erişim imkanı olan personelleri rakip şirket …’ya geçişi hususunda çalışmalar yaptığını, personellerle kurduğu iletişimlerde öncelikle müvekkili şirkete ve iç işleyişine dair bilgiler edindiğini ve yöneticileriyle paylaştığını, daha sonra ise bu personellerin rakip şirkete geçişleri için aracılık faaliyetlerinde bulunduğunu, tüm bu hususların ayrıca müvekkili şirket eski personeli olan ve halihazırda aynı konulu dava ikame edilen …’nın … numaralı şirket hattı üzerinden gerçekleştirdiği görüşmelerde tespit edildiğini, … numaralı hat … tarafından kullanıldığını, davalı ile aralarındaki iş sözleşmesi gereğince davalının müvekkili şirketle rekabet etmemeyi, ve müvekkil şirketin rakip olduğu başka bir firmada çalışmamayı taahhüt ettiğini,davalının hukuken geçerli olan rekabet yasağı düzenlemesini ihlal etmesi sebebiyle şimdilik cezai şart olarak kararlaştırılan 10 aylık brüt ücreti tutarında olan 67.561- TL’nin hakkın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemelerinin görevli olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, somut olayda dava dışı …’nın cep telefonuna el konulduğunu, telefonunda müvekkilinin arkadaşıyla yaptığı whatsap yazışmalarını ve özel hayatına ilişkin bilgiler içeren tüm yazışmaları kopyalandığını ve rekabet ihlali olarak delil niteliğinde sunulduğunu, delil olarak sunduğu iddiaların HMK. 189. Madde gereğince de delil olarak kabul edilemeyeceğini, sözleşmedeki cezai şart koşulunun TBK. 420/1. Maddesindeki emredici hüküm gereğince geçersiz olduğunu, müvekkilinin davacı şirketten istifa ederek ayrılmasından sonra eğitimi ve bilgi birikimini kullanabileceği bir işyerinde çalışmaya devam etmesinden doğal bir durum olduğunu, iş sözleşmesinde “2 yıl müddetle İstanbul Bölgesi sınırları içinde İşveren şirketle aynı iş kolunda bir firmada, aynı faaliyet konularında, çalışamaz, ortak olamaz, danışmanlık yapamaz, kendisi ya da 1. Derece akrabaları adına işletme kuramaz” denilerek sözleşme dışı kişilerin dahi çalışma özgürlüğüne müdahale edilecek şekilde hüküm konuduğunu, müşteri portföyünün rakip firmaya taşındığı, kendisine tahsis edilen bilgisayarda veri, bilgi ve ticari sırları usb ile yedeklemeye çalıştığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacıyı zarara uğrattığının ispata muhtaç olduğunu, bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafın iddiaları arasında sözleşmenin feshi öncesi döneme ilişkin maddi vakıaların bulunduğunu, fesih öncesi ve sonrası dönemlere ilişkin değerlendirmenin İş Mahkemeleri tarafından yapılması gerektiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin bu davada delilleri değerlendirme görevinin iş mahkemelerinde bulunduğu kanaatine varıldığından; açılan davanın davaya bakmaya mahkemenin görevli olmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından “rekabet yasağının ihlali” sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin “Asliye Ticaret Mahkemeleri” olduğunu, bu sebeple, yerel mahkemenin iş mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verdiği görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında mevcut iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükmün ihlali nedeniyle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.7036 sayılı kanunun 5.maddesinde, “(1) İş Mahkemeleri;…. 6098 sayılı TBKnın ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,.. ilişkin dava ve işlere bakar.” denilmiştir.Anılan düzenleme ile mülga 5521 sayılı kanun’un 1. maddesinden farklı olarak, iş kanunu kapsamında kalmayan TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabi çalışanlara ait uyuşmazlıklar da iş mahkemelerinin görev alanına alınmıştır.Gerek 5521, gerekse 7036 sayılı kanunun iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen hükümlerde işçi ve işveren arasındaki her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevini iş mahkemelerine vermiştir. Aralarındaki fark, İş Kanunu kapsamında kalmayıp sadece TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabii olanlara ilişkin sözleşmelerden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarının da iş mahkemesinin görev alanına alınmasından ibarettir.7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan düzenlemenin, TTK’nın 4/1.c maddesini ortadan kaldırdığından söz edilemez. Yargıtay 11. HD’nin, 3 Aralık 2021 tarihli ve 2021/1534 esas, 2021/6811 karar sayılı uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararıyla “TBK’nın 444-447 maddelerinden doğan rekabet yasağının ihlaline dair uyuşmazlıklara bakma görevinin TTK’nın 4/1–c maddesi gereğince aynı kanunun 5. maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu karara bağlanmış olup, bu karar bağlayıcıdır. Mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığı çözüme bağlamaya asliye ticaret mahkemesi görevlidir.İlk derece mahkemesince, her ne kadar karar gerekçesinde fesih öncesi dönemine ait maddi vakıalara dayanıldığı belirtilmiş ise de ; davacı tarafça dayanılan maddi vakıalar davalının davacı işyerinde edindiği bilgileri davacı işyerinden ayrıldıktan sonra rakip firmaya taşıdığına ilişkin olup ; davacı çalışanı … bakımından; davacı vekili dava dilekçesinde ve sair dilekçelerde davalının işten ayrıldığı tarihi 30.4.2022 olarak bildirmekte ise de ,davalının 20.4.2021 tarihinde istifa dilekçesi verdiği ,işten ayrıldığının 3.5.2021 tarihinde SGK ya bildirildiği,31.5.2021 tarihinde davacıya ibraname verdiği,davalının istifa tarihinden sonraki döneme tesadüf ettiği anlaşılmakla eldeki davaya bakmaya görevli olduğu halde göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.Açıklanan nedenlerle ; davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde olduğundan başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2023 Tarih 2023/40 Esas – 2023/371 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 269,85-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2023